'Şaşırmayın, burası Türkiye'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sayın Soner Yalçın'ın tutuklanmasına niye şaşırıyorsunuz arkadaşlar, şaşırmayın, burası Türkiye. Davanın savcısı belli, yargıçları belli, hangi mahkemeye çıkarılacağı belli. Bunu sağduyusu olan her yurttaş gayet iyi biliyor'' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Düzce'ye hareketinden önce, Genel Merkez önünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazeteci Soner Yalçın'ın tutuklanmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, ''Sayın Soner Yalçın'ın tutuklanmasına niye şaşırıyorsunuz arkadaşlar, şaşırmayın, burası Türkiye. Davanın savcısı belli, yargıçları belli, hangi mahkemeye çıkarılacağı belli. Bunu sağduyusu olan her yurttaş gayet iyi biliyor'' cevabını verdi.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, ''Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, emekli maaşlarının ödenmesi, muhalefet, torba yasanın çıkmasını yavaşlattığıiçin gecikti' dedi, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki soru üzerine de ''Biz onlara daha önce teklif ettik. Getirin, bir an önce çıkaralım diye. Ama aralara başka şeyler sıkıştırıp sonra muhalefeti suçlamak onların marifeti. Biz emekliye her zaman daha fazla para ödenmesini isteriz. Bir parmak bal veriyorlar diye bir de üstüne kakmasınlar emekliye '' diye konuştu.
'Eğer bir milletvekili milletin derdini dile getirmiyorsa...'
Kılıçdaroğlu, Düzce gezisi kapsamında Kaynaşlı ilçesini ziyaret etti. Kaynaşlı'da vatandaşları selamlayan Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada halkın iktidarını kurmak için yola çıktıklarını belirterek destek istedi. Esnafın, emeklinin, memurun durumunun iyi olmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, toplanan kalabalığa, ''Düzce'nin milletvekilleri sizin sorunlarınızı dile getiriyor mu?'' diye sordu. Kılıçdaroğlu, ''Herhalde Düzce'nin hiçbir sorunu yok, sorunu olsaydı bir milletvekili de çıkıp Meclis kürsüsünden bunu anlatırdı'' diye konuştu.
Milletvekillerinin halkın sorunlarını dile getirmek, onlara çözüm yolları üretmek için varolduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Eğer bir milletvekili milletin derdini dile getirmiyorsa o sizin değil birilerinin vekilidir. Ben de sizin dertlerinizi dile getirenlere oy vermenizi istiyorum'' ifadelerini kullandı.
Hükümet ne yaparsa yapsın gerçekleri herkesin bildiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu gerçeklerin de kahvehanede, tarlada, her yerde halka anlatılması gerektiğini vurguladı. Vatandaşlardan CHP iktidarı için oy isteyen Kılıçdaroğlu, ''Halkın dertlerini çözmek için yola çıktık, geçmişte başka partilere oy vermiş olabilirsiniz, ama haziranda halkın sorunlarını çözecek partiyi iktidar yapın'' dedi.
'Yeni CHP iş ve aş demektir'
Kılıçdaroğlu, CHP'nin gençlere istihdamda fırsat eşitliği yaratma projesi GenceArtı kapsamında Düzce Konak Düğün Salonu'nda yapılan ilk toplantıya katıldı. Burada bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, önceden CHP'nin proje üretmemekle suçlandığını ancak CHP'nin 15. Olağanüstü Kurutayı'nda 41 proje açıkladığını, bu projelerden Aile Sigortası'nın ayrıntılarını önceki gün anlattıklarını anımsattı. Aile Sigortası için toplam kamu harcamalarının yüzde 1.7'sinin ayrılması durumunda gerekli kaynağın sağlanacağını belirten Kılıçdaroğlu, Aile Sigortası uygulamasının, sosyal devletin de bir gereği olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Biz, kişi doğduğu andan ölünceye kadar yaşamının bütün alanında ekonomik güvence sağlanmasından yanayız. Eğer bizim vatandaşımız, bizim vatandaşımızsa kimse aç ve açıkta kalmamalı. Onun için diyorum, yeni CHP, aş ve iş demektir, unutmayın. Aşın, işin partisi olacağız biz, kimse aşsız ve işsiz kalmayacak."
'Derdinizi telefonda anlatın, Recep Bey duyar'
Mücadelelerinin sadece aş ve iş için olmayacağını da dile getiren Kılıçdaroğlu, "Özgürlük de getireceğiz bu memlekete. Siz düşünebiliyor musunuz, 21. yüzyılın Türkiyesinde vatandaş telefonla konuşmaktan korkuyor. Allah Allah, niye insan korkar; acaba bir şey söylersem, birisi beni dinliyor mu diye. AKP'nin kulakları çok büyük, unutmayın. Bunlar telekulak iktidarıdır. Vatandaşın derdini değil, telefonda ne konuştuğunu merak ediyorlar. Meydanlarda söylediğinizi değil, telefonda ne konuştuğunuzu merak ediyorlar. Onun için zaman zaman söylerim, derdiniz varsa telefonla anlatın da belki Recep Bey Ankara'dan duyar." Aile Sigortası uygulaması geldiğinde yeşil kart uygulamasının kaldırılacağı iddialarının da doğruyu yansıtmadığını bildiren Kılıçdaroğlu, "Onu iptal etmeyeceğiz, o, sağlık sigortasının alanı, ona müdahalemiz yok. Tam tersine, onu geliştireceğiz" dedi.
'Nerede derseniz Recep Bey 'nereden nereye' diyecek'
Kılıçdaroğlu, Düzce'de çok az oy aldıklarını, ancak bunda kabahatin kendilerinde olduğunu, Düzce'ye az geldiklerini, bundan sonra daha çok geleceklerini kaydetti. Milli gelirin bir gecede 10 bin dolara çıktığını söyleyen Kılıçdaroğlu, belirten Kılıçdaroğlu, "Ben merak ediyorum ve emeklilere sormak istiyorum. Sizde kişibaşı gelir 10 bin dolar mı?" sorusuna salonda bulunanlardan "Nerede" yanıtı alması üzerine "Nerede demeyin. Nerede derseniz, Recep Bey diyecek ki, 'Nereden nereye. Şimdi aynı şeyi söylüyor, sizin durumunuz nereden nereye diyor" diye konuştu.
GenceArtı programının, Aile Sigortası projesinin önemli bir parçası olduğunu, gençleri iş hayatına hazırlayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, herkesin evine helal ekmek götürmesini amaçladıklarını söyledi. Düzce'nin takipteki konut kredilerinde 1'inci, kredilerdeki takipte ise 2'nci olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "AKP milletvekillerine sorsunlar, eğer onlar hayır doğru değildir diyorlarsa ben söz veriyorum, Muharrem İnce burada, o milletvekillerinin yakasına bunu yapıştıracak parlamentoda" dedi. Fındık üreticisinin sorunları bulunduğunu, fındık fiyatının Hamburg'da belirlendiğini anlatan Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında fındık borsası kuracaklarını ve fındığın fiyatının Türkiye'de belirleneceğini, Fiskobirlik'in de ayağa kaldırılacağını dile getirdi.
'Bir de kul hakkı yemeyenlere iktidar imkanı verin'
Kılıçdaroğlu, halkın sesi olmaya hazır olduğunu, halkın da sorunlarını her yerde anlatmaları gerektiğini belirtirken bir vatandaşın "Fayda etmiyor" demesi üzerine "Fayda eder, halk en büyük güçtür, bunu unutmayın" dedi. Her namuslu vatanseveri CHP çatısı altına beklediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Ben sizin dertlerinize talibim, AKP de bu ülkenin rantına talip, aramızdaki fark bu" diye konuştu. Anayasa değişikliğiyle birden fazla sendikaya üye olma imkanının getirilldiğini ancak işçilerin korkudan herhangi bir sendikaya üye olamadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Halkın iktidarında herkes ama herkes rahat bir nefes alacak" dedi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi temiz siyaset özlemiyle buluşturmak istediğini belirterek "Bir de siyasette zenginleşmeyen, halkı düşünen, kul hakkı yemeyenlere imkan verin. Yani illa kul hakkı yemek mi lazım iktidar olmak için, birilerini dolandırmak mı lazım, millete yalan söylemek mi lazım iktidar olmak için? Bir de doğruları söyleyen, halkı düşünen, halkın çıkarlarını savunan, halk için çaba harcayan, yani, yeni CHP'yi düşünün. Siz gelin, göreceksiniz biz bu ülkeyi çok daha güzel yöneteceğiz" diye konuştu.
'Yardımlarda bile yolsuzluk yapıyorlar'
Kılıçdaroğlu, Aile Sigortası'nın kaynağına yönelik iktidardan gelen eleştirilere de tepki göstererek "Sen eğer kalkıp da gariban yoksula makarna, kömür dağıtırsın, para var. Onun yoksululğunu sömürürsün, para var. ama adam gibi bankaya parasını yatır, ister makarna alsın, ister kömür. Niye bunu yapıyorlar biliyor musunuz? Orada da yolsuzluk yapıyorlar da onun için. Sadece kömür işinde yaptıkları yolsuzluk 1 milyar lirayı aşkındır, eski rakamla 1 katrilyounun üstündedir" dedi. Kılıçdaroğlu, kullanılmayan doğalgaz için İran'a 1.6 milyar dolar ödendiğine dikkat çekerek "Yazık günah değil mi? Kullanmadığın doğalgazın parasını öderken kaynak buluyorsun da iş fakir fukaraya gelince mi bize kaynağı nereden buluyorsun diyorsun?" diye konuştu.
'Birilerinin vekiline oy vermeyin'
Öte yandan Kılıçdaroğlu, Düzce yolu üzerindeki Kaynaşlı ilçesinde kendisini karşılayan vatandaşlara seslendi. Düzce milletvekillerinin Meclis'te Düzce'nin sorunlarını gündeme getirmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bir milletvekili, adı üstünde milletin vekilidir. Milletin vekili, milletin derdini dile getirir. Eğer bir milletvekili milletin derdini dile getirmiyorsa, o milletin vekili değil, birilerinin vekilidir o. Ben de diyorum ki birilerinin vekiline oy vermeyin, milletin vekiline oy verin, milletin derdini dile getirene oy verin, ben de bunu istiyorum sizden" dedi.
'Yeni bir CHP var'
Kılıçdaroğlu, Düzce'deki temasları kapsamında Yığılca ilçesini ziyaret etti. Belediye önünde toplanan kalabalığa hitap eden Kılıçdaroğlu, yurttaşlardan CHP iktidarı için oy istedi.
''Kişilerin inançları, etnik kimliği başımın üstüne... Ben onların dertleri için yola çıktım'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Yeni bir CHP var, halkla kucaklaşan, halkı bağrına basan bir CHP var, biz halkımıza böyle bakıyoruz'' ifadelerini kullandı. Yola çıkarken halka doğruları söyleyeceği sözünü verdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar diye bir söz var ama biz 10. köye de gideceğiz. Bu ülkede kime sorarsanız derdi var, hayatından kim memnun? Malını götürenler hayatından memnun'' dedi.
Başbakan'ın bugüne kadar hiçbir konuşmasında ''işsizlik sorununu çözeceğim'' demediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Aile sigortasından bahsettiğimizde kaynağını soruyorlar. Türkiye'nin parası da var, kaynağı da var. Ele gelince, yandaşa gelince, akrabaya gelince var, yoksula gelince yok. Bu ülkenin parası var, yeter ki doğru dürüst kullanılsın'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, 2B arazilerini kullanan köylülere bu alanların ücretsiz verilmesi gerektiğini de söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra, belediye tarafından yaptırılan kapalı semt pazarının açılışını yaptı ve Belediye Başkanı Bünyamin Şahin ile makamında görüştü. İlçede esnaf ziyaretlerinde de bulunan Kılıçdaroğlu, Kaymakam Nuri Gezici'yi de makamında ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, kaymakamlık binası çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Sorular
Bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünkü konuşmasında ''ODA TV'ciler düşüncelerinden dolayı değil, başka bir eylemden dolayı tutuklandılar'' dediğini anımsatarak görüşünü sorması üzerine Kılıçdaroğlu, ''Sayın savcı böyle bir açıklama yaptığına göre, bir bildiği vardır. Biz ayrıntıları bilmiyoruz. Ayrıntıları kamuoyuna açıklasaydı daha iyi olurdu. Belki iddianameyi de herhalde hazırlıyordur şu anda. Onu bilmiyoruz, açıklasın görürüz'' cevabını verdi.
Kılıçdaroğlu, bir başka gazetecinin, dün yaptığı konuşmasında yasa dışı dinlemelere ilişkin kaygılarını dile getirdiğini hatırlatarak, ''Daha önce de 'Adalet Bakanlığına başvurdum' demiştiniz. Bugün bir açıklama yapmışlar, 'biz görevimizi ihmal etmedik, bugüne kadar bu incelemeler yapıldı' deniliyor'' ifadeleri üzerine, şunları söyledi: ''Adalet Bakanı'na şu soruyu sormak isterim. Benim bir gazeteci arkadaşla yaptığım telefon konuşması, olayla hiç ilgisi olmamasına karşın dava dosyası içerisine konuluyor. Yasaya aykırı olarak konuluyor. Normalde onun imha edilmesi lazım. Ben Adalet Bakanı'na suç duyurusunda bulundum. Adalet Bakanı neden gereğini yapmadı? Hangi gerekçeyle gereğini yapmadı? Onun için onların yaptığı açıklamaların hiçbir önemi yok, gerçek meydanda. Adalet Bakanlığının soruşturma açması gerekiyor. Benim yaptığım telefon görüşmesi özel telefon görüşmesi. Dava dosyalarına aykırı giriyorsa o savcı hakkında soruşturma açması gerekir. Savcıyı koruması değil. Eğer savcıyı korursa savcı yasa dışı her işlemi rahatlıkla yapabilir anlamına gelir ki, bu doğru değil. Bu hukuk devletine yakışmaz.''
'Diktayı kim uyguluyor?'
Kılıçdaroğlu, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin üç generalin terfi ettirilmesine yönelik kararının hatırlatılması üzerine, yargının verdiği kararlara herkesin saygı göstermesi gerektiğini söyledi. Bir başka gazetecinin Başbakan'ın bugünkü konuşmasında ''Bizi dikta ile suçlayanlar kendileri dikta yönetiyorlar'' dediğini anımsatarak, görüşünü sorması üzerine de Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: ''Bu sözü Sayın Erdoğan'ın söylemesine doğrusunu söylerseniz şaşırdım. Dikta ile ben neyi yönetiyorum? Bütün arkadaşlarım düşüncelerini özgürce dile getiriyorlar, ben hiçbir zaman şunu söylemedim... Bir Başbakan çıkıyor, 'Bakanlar Kurulunda konuşan o 6 bakanı bulsam kapının önüne koyacağım' diyor. Şimdi diktayı kim uyguluyor? Ayrıca Sayın Başbakan 1960'lı yıllara gitmiş, bırakın 1960'lı yılları üzerinden bir kuşak geçti. Sokaktaki vatandaş telefonla konuşamıyor. Niye Türkiye bu halde? Hiç kendisine dönüp soruyor mu Sayın Başbakan? Korku toplumu yarattı. İnsanlar korkuyorlar. Bir iş adamı çıkıp cesaretle Sayın Başbakanı eleştirebiliyor mu? Biz konuşmuyor muyuz toplumun her kesimiyle? Konuşuyoruz. İş adamı korkuyor, esnaf korkuyor ama 12 Hazirana az kaldı. Korku toplumunu yıkacağız. Herkesin özgürce düşüncelerini dile getirdiği bir Türkiye'yi halkla beraber kuracağız. Tayyip Bey ne kadar baskı uygularsa uygulasın, ne kadar şiddet uygularsa uygulasın biz demokratik, özgür Türkiye'yi kurmakta kararlıyız.''
Türkiye'nin darbe dönemlerini aştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''O darbe edebiyatıyla da artık milleti kandıramazlar. Ne darbesi? Hangi darbeden bahsediyorsunuz siz? Hangi çağda yaşıyoruz biz? Türkiye'yi 1960'ların, 1970'lerin Türkiye'si mi sanıyorlar? Türkiye darbe dönemlerini aşmıştır. Halkı darbeyle kandırmasınlar, halkın derdi başka. Gitsinler esnafa, çiftçiye sorsunlar bakalım, buradaki fındık üreticisine sorsunlar bakalım, durumu nedir? Besicilere sorsunlar bakalım, durumu nedir? Onların derdi, Başbakan'ın derdi ne'' diye konuştu.
'Mısır'da halk iktidara mı geldi?'
Başbakan'ın kendisinden Irak'a ve Ortadoğu'ya gitmesini istediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Ben Ortadoğu'ya Sayın Başbakan gitmeden önce de gittim. Sayın Başbakan öyle anlaşılıyor ki bir şeyden çok alınmış. Irak'ta binlerce Müslüman kadına tecavüz edilirken sen Amerikan askerlerine başarılar diledin mi, dilemedin mi? Ben bu soruyu sordum. Niye buna yanıt vermiyorsun sen? Sen madem ki Ortadoğu halklarını kucaklıyorsun, madem ki Ortadoğu halkları şöyledir, böyledir, diyorsun. Ortadoğu halklarının demokrasi ve özgürlük bağlamında yanındayız. Mısır'da devrim oldu deniliyor. Mısır'da ne oldu? Halk iktidara mı geldi? Gelen kim? Mısır ordusu. Sen ordunun iktidara el koymasına devrim mi diyorsun? Sayın Başbakan'ın özlemine bakın. Biz halkın yanındayız, Ortadoğu halklarının da yanındayız. Özgürlüğü, bağımsızlığı, demokrasiyi savunuyoruz. Ortadoğu'da da savunuyoruz, Uzakdoğu'da da savunuyoruz. Türkiye'nin, dünyanın her yerinde savunuyoruz. Bizim felsefemiz bu. Siz kalkacaksınız o ayıplarınızı örtmek için başka şeyler söyleyeceksiniz. Sorum çok net ve açık; Irak'ta binlerce Müslüman kadına tecavüz edilirken, sen de Büyük Ortadoğu Projesi'nin eşbaşkanı iken Amerikan askerlerine başarılar diledin mi, dilemedin mi? Bu kadar basit. Fransızca sormuyorum, İngilizce sormuyorum, Almanca sormuyorum. Onun anlayacağı dilden, yurttaşımın anlayacağı dilden soru soruyorum. Bana bunun yanıtını versin.''
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza