Sayın, komutanları suçladı

Birinci Ergenekon davasının dünkü oturumunda tutuklu sanık Doç. Dr. Ümit Sayın’ın “yeni açıklamalar” yapacağını belirterek gizli oturum istemesi üzerine diğer sanıklar dışarı çıkartılarak kapalı oturum yapıldı. Sayın, ifadelerinde eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, ikinci davada tutuksuz yargılanan emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Erguygur’un “TSK içerisinde bir yapılanmadan” söz ettiklerini öne sürerek, “Komutanlar bana ordu içerisinde gidişata ‘dur’ diyecek bir yapılanma olduğunu ve bu yapılanmanın bazı sivil toplum kuruluşları ile bağlantılı olduğundan bahsettiler” diye konuştu. Sayın, 2. Ergenekon Davası kapsamına alınan 3. İddianamede ifadesi bulunan “Gizli Tanık Anadolu”nun kendisi olduğunu kabul etti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi Yerleşkesi’nde görülen Danıştay'a silahlı baskın ve Cumhuriyet Gazetesi’nin bombalanması dosyası ile birleşik 1. Ergenekon davasının 124. duruşması tartışmalı başladı. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün’ün yoklamayı tamamlamasının ardından sanık avukatlarından Mehmet Cengiz ayağa kalkarak mahkemenin üye hakimi Sedat Sami Haşıloğlu’nun bir Çatalca’da bir taşınmazın satışına ilişkin mahkemeye baskı uyguladığını ileri sürerek üyeliğinin düşürülmesini istedi.
 

Reddi hakime ret

Mahkemeye verilen kısa bir aranın ardından mahkeme heyetinin Haşıloğlu’nun davadan çekilmesini gerektiren neden olmadığı yönündeki yazısı okundu. Mahkeme Başkanı Şengün, Ümit Sayın’ın talebine kabul ederek diğer sanıkları dışarı çıkarttırdı. Şengün, sanık kürsüne çağırdığı Ümit Sayın’a “Ne biliyorsunuz” diye sordu. Sayın daha önce ek ifade verdini anımsattıktan sonra 2004 yılında Kayseri’de askeri okul öğrencilerine konferans vermeye gittiğinde eski Kayseri Tugay Komutanı emekli tümgeneral Reha Taşkesen’in kendisine asker içinde bir yapılanma olduğunu ve bir takım toplantılar yaptıklarını aktardığını ileri sürdü. Tümgeneral Can Teler’in de kendisine “asker içinde yapılanma”dan bahsettiğini idddia eden Sayın şu iddialarda bulundu: “Can Teler, bana asker içinde toplantılar yapıldığını, özel hatlı telefonlar ile haberleştiklerini, başka kimseye telefonlarını vermedikleri söyledi. Asker içinde bir hareket olacak. ‘Bu gidişe dur diyeceğiz’ dedi.”

Erguygur tanıştırdı

2. Ergenekon davasında tutuksuz yargılanan eski Jandarma Genel Komutanı, emekli orgeneral Şener Eruygur ile 2006 yılında Ankara’da Merkez Orduevi’nde görüştüğünü anlatan Sayın şunları anlattı: “Şener Erguygur, ordu içinde, TSK içinde bir yapılanma olduğunu ve gidişata ‘dur’ denileceğinden bahsetti. Şener Eruygur ile beni Fenerbahçe Orduevi’nde Hurşit Tolon tanıştırdı. Ergenekon diye bir örgütün varlığından haberim yok. Ergenekon’un adı geçmedi. TSK ile sivil toplum kuruluşları arasında koordinasyon kurulacağından Tümgeneral Alaattin Parmaksız 2006 yılında bahsetti. Parmaksız o sırada Genelkurmay İstihbaratı’nda idi. ‘Genelkurmay Başkanı’nın da haberi var’ dedi.” Tutuklu sanık emekli yüzbaşı Zekeriya Öztürk’ün kendisine asker içerisindeki yapılanmadan söz ettiğini anlatan Sayın, “Komutanlar muhtıra verilmesini savunuyordu. Hurşit Tolon da dahil. 2004 yılında İstanbul Üniversitesi Rektörlük binasında Kemal Alemdaroğlu ‘asker içinde bir yapılanma olduğunu, sivil toplum kuruluşları ile bağlantısı olduğunu’ anlattı. Şener Eruygur, Fenerbahçe Orduevi'nde bana bu yapılanmada 'sivil toplum kuruluşlarında görevi alır mısın' dedi. Heveslenmediğim için reddettim” diye konuştu.
 

Kıvrıkoğlu anlattı

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun Fenerbahçe Orduevi’nde 2005 yılında “TSK içinde yapılanma var” dediğini ileri süren Sayın, Ergenekon’un adını geçmediğini ancak Encümeni Daniş’in yapılanmanın bir parçası olduğunu iddia etti. Sayın, “Darbe girişimi var mıydı bilmiyorum” dedi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel savcılığa verdiği dilekçesinde “Tahliye edilmem durumunda bildiklerimi anlatacağım” şeklinde ifadesi olduğunu anımsatması üzerine Başkan Şengün, Sayın’a “Pazarlık mı yapıyorsun” diye sordu. “Hayır, zaten 6 ay geçti, tahliye olmadım” yanıtını veren Sayın, “Etkin Pişmanlık Yasası”ndan yararlanmak için dilekçe verdiğini, bu nedenle çevresi ve özellikle ablasından baskı gördüğünü anlattı.
 

Cumhuriyet’e bomba atılması sorusu

Cumhuriyet gazetesi avukatı Akın Atalay, Sayın’a “Soruşturma başlamadan önce ya da sonra Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması ile ilgili bilgi sahibi mi” şeklinde soru yöneltilmesini istedi. Sayın, Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atılması ile ilgili bir bilgisinin olmadığını söyledi. Sanık avukatlarından Vural Ergül’ün “3. iddianamedeki gizli tanık ‘Anadolu’nun beyanları size mi ait” sorusu üzerine Sayın, “Evet Gizli Tanık Anadolu benim” dedi. Sayın, “size tahliye sözü verildi mi” sorusuna karşılık da “Mahkemedeki ifadeden sonra belli olacağı söylendi” diye yanıtladı.