Sedat Peker’in sırları ve tek partide 5 ton kokain
Tuncay Mollaveisoğlu, bugünkü köşesinde 'Peker’in sırları ve tek partide 5 ton kokain...' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Cumhuriyet yazarı Tuncay Mollaveisoğlu, bugünkü yazısında Sedat Peker videolarıyla başlayan siyaset-bürokrat-mafya tartışmalarını anlattı. "Susurluk’tan büyük bir skandalın içindeyiz..." diyen Mollaveisoğlu, şunları kaydetti:
“Sedat Peker, AKP iktidarına Susurluk kamyonu gibi çarptı” diye yazmıştım…
Her açıklamasında mafya-siyaset ilişkilerini deşifre ediyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Peker’in iddialarının araştırılması için savcılığa başvurdu...
Yani ilgili savcı, “İçişleri Bakanı’nın mafya ile ilişkisi var mı?” iddiasının peşine düşecek!
Savcılık soruşturması, Soylu o görevdeyken nasıl sonuçlanır?... Tahmin etmek zor değil...
“Peker’in iddiaları gerçektir” demiyorum, araştırılmalıdır diyorum... Ancak gerçeğe ulaşmak için iddiaların hedefindeki isimler yargının rahat çalışacağı ortamı yaratmalıdır...
*
Susurluk’tan büyük bir skandalın içindeyiz...
Kumarhane kralları, uyuşturucu tacirleri ve bu yapıların devlet içindeki uzantıları, 90’lı yıllarda tüm güç merkezlerini ele geçirmişlerdi.
Rüşvet, tehdit ve devlet koruması ile kendilerini Türkiye’nin sahibi gibi görüyorlardı.
Ancak paranın satın alamayacağı, korkunun sindiremediği yürekli Emniyet mensupları, savcı ve hâkimler vardı. Basın bugün ile kıyaslanmayacak derecede özgür sayılırdı.
Susurluk skandalının üzerine gidildi ve kamuoyunun desteği ile Türkiye derin bir çürümenin eşiğinden döndü.
Şimdi, o dönemin tanıkları, Peker’in açıklamaları ile ortalığa saçılan iddiaların Susurluk’tan çok daha vahim olduğu konusunda hemfikir...
Ve siyaset-mafya-bürokrat yapılanması ile mücadele etmek, hukuk ortada kalmadığı için çok daha zor.
*
Temiz toplum mücadelesinin sembol isimlerinden eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ile konuştum; “Devlet, iktidar eli ile hukuktan uzaklaştı, devlet kendini öldürüyor” dedi. “Susurluk’tan büyük pislik” ifadesini kullanan Tantan, AKP’nin bu düzenle mücadele edeceğine inanmadığını söyledi.
*
Kolombiya’da ele geçirilen 5 ton kokain ile ilgili hâlâ bir açıklama yapılmamış olması sizin de dikkatinizi çekmiyor mu?
Bir yıl önce, Kolombiya polisi ele geçirmeseydi Türkiye’de İzmir Limanı’na indirilecek kokainin alıcısı kimdi?
Küçük bir araştırma yaptım... Kokain, yoğunluk olarak benzer bir görüntü veren toz kauçuk çuvallarının arasına gizlenmişti...
İzmir Limanı’nda dünyanın en iyi X Ray cihazları var ve uzmanlar, bu cihazlardan 5 ton kokaini fark ettirmeden geçirmenin mümkün olmadığını söylüyorlar.
Uyuşturucu tacirleri, öncelikle yakalanmamak ve yakalansa bile “büyük zarar” etmemek için kilolarla sevk ediyorlar zehirlerini...
Nadir olarak tonlarca kokain ele geçiriliyor. Kolombiya’dan Türkiye’ye teslim kokain de, dünya denizaşırı uyuşturucu ticaretinde tarihi boyutta bir büyüklüğe sahip... Ekonomik değeri yaklaşık 300 milyon Avro!
Yeniden sorumuza dönelim... Teknoloji olarak en üst standartta donatılmış İzmir Limanı bu büyüklükte bir sevkıyat için neden seçilsin?
Satıcıların Türkiye ayağında hiçbir sorun yaşanmayacağına dair büyük bir dayanakları olmalı...
*
Sedat Peker gündeme getirmeseydi bu mesele unutulup gidecekti... Türkiye’nin uyuşturucu güzergâhındaki “önemi” ve aktörleri yeniden tartışma konusu...
Peker, sırları ile yurtdışına çıktı... Pandora’nın kutusu açıldı... Alman yazar Jean Paul Richter şöyle der: “Bir sırrın ucunu veren, tamamını elinde tutamaz...”
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza