'Ses kayıtları suç duyurusu niteliğindedir'

Bulgaristan ziyareti sonrası Ankara'ya dönüşünde Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalar yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bulgaristan'da ikili ve heyetlararası yaptıkları görüşmelerde askeri, siyasi ve kültürel konuları ele aldıklarını ve oldukça verimli bir ziyaret olduğunu dile getirdi. Özellikle uzun yıllardır Bulgaristan'la ilişkilerde bir sorun olan Tunca Barajı ve İstanbul'un su ihtiyacının Mutlu Deresi'nden karşılanmasına yönelik mutabakata vardıklarını belirten Erdoğan, önümüzdeki günlerde Bulgaristan yetkilileri ile Çevre Bakanlığı'nın ortak komisyon çalışması yürüterek sorunu nihayete erdireceklerini dile getirdi.

'Müftüler kendi seçimini yapacak'

Erdoğan, Bulgaristan hükümetinin bir süre önce müslümanlar tarafından seçilen başmüftüyü ve diğer müftüleri görevden alıp yerine komünizm döneminin sorunlu müftüsü Nedim Gencev'i ataması üzerine başlayan krizi de bu görüşmelerde çözdüklerini dile getirdi. Erdoğan, "Bulgaristan'daki müftülerin bir araya getirilerek demokratik çerçeve içinde müftüler baş müftüsünü seçsin diye aramızda mutabakat sağlandı. Kendileri de konuya olumlu baktığını bunun bir yargı kararıyla olması değil aslında buradaki müftülerin kendi başmüftüsünü seçmesinin aslolan olması gerektiğini söylediler" diye konuştu. Açıklamasının ardından basın mensuplarını sorularını da yanıtlayan Başbakan Erdoğan, YÖK'ün öğrencilerin dersten çıkarılmasını engelleyen düzenlemesine ilişkin bir soruya "YÖK bir bağımsız kuruldur. Kendi kararını vermiş. Burada benim bir açıklama yapmama gerek yok" yanıtını verdi.
 

'Takipçisi olacağımızı söylemiştik'

Başbakan Erdoğan, eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in ölümünün bir suikast olduğuna dair internete düşen ses kayıtları ve Turgut Özal'ın ölümünün yeniden araştırılması konularında ise şu değerlendirmeleri yaptı: "Konuyla ilgili benim daha önce açıklamam oldu. Bütün bu medyaya sızmış olanlar aslında suç duyurusu niteliğindedir. Bu suç duyurusu noktasında da yargının devreye girmesi gerekir dedik. Yargı devreye girmiş vaziyette. Ahmet Özal beyi davet ettiler kendisini dinlediler. Merhum Bitlis'le ilgili de şu andaki sürecin takip edildiğini biliyorum. Takipçisi olacağımızı söylemiştik. Bu tür şeylerde hiçbir şeyin gizli kapalı kalmaması gerekir. Er geç bunların ortaya çıkmasında çok çok büyük faydalar olduğuna inanıyorum. Ordumuzda saygın bir yere gelmiş bir insanın gerçekten bir böyle suikaste mi bir bombalama neticesinde mi veya farklı bir şekilde mi düşürüldüğü düşürülmediği bunun meydan çıkmasında fayda var. Öbür tarafta merhum Özal'ın ölümü ile ilgili Ahmet beyin ifade ettiği şeyler mi var ortaya çıkarılmasında fayda var. Birçok insanın bu noktada geçmiş ve gelecek arasındaki konumunu değerlerdirmesi bakımından çok büyük önem ifade ediyor. Ülkemizde siyaseti değerlendirirken yargıyı değerlendirirken ordumuzun geçmişini bugünü geleceği değerlendirirken bunların hepsi elimizde birer döküman olarak bulunacaktır. Tarihimizi böyle yazıyoruz geleceğe böyle nakledeceğiz."