Sıcakların içeceği 'antistres ayran'

Hava sıcaklıklarının hissedilir derecede yükseldiği bugünlerde aşırı terlemeyle vücutta oluşacak su ve mineral kaybının ayranla karşılanabileceği bildirildi. Geleneksel içecek ayranın, antistres besinler listesinin ilk sıralarında yer aldığı öğrenildi.

Sıcakların içeceği 'antistres ayran'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.06.2010 - 08:23

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, yaptığı açıklamada, yaz aylarında artan sıcaklığın, durgun hava ve aşırı nemin yaşamı olumsuz etkilediğini söyledi. Sıcaklığın vücutta yol açtığı olumsuz durumların ''termal stres'' olarak tanımlandığını ifade eden Tayar, ''Termal stres denilen olay, sıcak ortamlarda kalanların vücutta biriken ve dışarı atılamayan ısıdan rahatsız olmaları sonucunda ortaya çıkar. Bu rahatsızlık nefes sıklaşması, baş ağrısı, baş dönmesi, zihinsel yorgunluk, çabuk sinirlenme veya geç algılama, bitkinlik, işe karşı ilgisizlik gibi semptomlarla kendini belli eder'' dedi.

Tayar, çevre ısısı arttığı zaman damarların genişleyeceğini, terlemeyle tuz kaybedildiğinden tansiyonun (kan basıncı) düşebileceğini dile getirerek, şöyle konuştu: ''Tansiyonun düşmesini engellemek için kalp dakikada normalde pompaladığı kan miktarını artırmak zorunda kalır, kısacası kalbin işi artar. Kalp ve dolaşım sorunlarından uzakta, rahat bir yaz geçirmek için sıcak ve nemli havaya karşı herkesin alabileceği önlemler vardır. Vücut ter yoluyla su ve mineral kaybettiğinden bu kayıp en iyi şekilde, vücut direncini artıracak ayran içerek kapatılmalıdır.''

'Ayran gibisi yok'

Mustafa Tayar, yoğurt ve ayran üretiminde kullanılan laktik asit bakterilerinin kanser, enfeksiyon, mide-bağırsak hastalıkları ve astım gibi hastalıkları önleyici etkilerine bakıldığı ve tüm bu hastalıkların oluşmasında en önemli nedenin bağışıklık sistemi olduğunun saptandığını belirterek, yoğurdun bağışıklık sistemini uyarıcı etkisinin olduğunu bildirdi. Bunaltıcı sıcaklarla birlikte görülen aşırı terlemenin, sıvı kaybını daha da artırıp bıkkınlık ve bezginliğe yol açacağını vurgulayan Tayar, şöyle devam etti: ''Yaz mevsiminde günlük ortalama en az 2.5 litre su tüketimi bu şikayetlerin su kaybı sebebiyle ortaya çıkmasını önler. Aldığımız sıvı elektrolit adı verilen sodyum ve klorür iyonlarından zengin olmalıdır. Bu sebeple yaz aylarında bolca ayran tüketilmelidir. Uygun ve lezzetli bir kalsiyum ve fosfor kaynağı olan ayran, özellikle kemik ve dişlerin oluşumunu destekler. Kalsiyum yanında, vitamin (Vitamin A, Vitamin B12, Vitamin D, Vitamin B2, Vitamin B6,) ve protein içeren ayran düzenli beslenmede önemli gıdaların başında gelmektedir.''

Antistres gıda ayran

Özellikle triptofan adlı maddeyi içeren besinlerin sakinleştirici etkiye sahip olduğunu ifade eden Tayar, ''Kalsiyum açısından zengin besinler de gevşetici bir etkiye sahiptir. Bolca triptofan ve kalsiyum içeren ayran, antistres besinler listesinin ilk sıralarında yer alır. Ayran ayrıca, vücudun sıvı akışını dengelemek ve normal kan basıncını sağlamak için gerekli potasyumu sağlar, kasların kasılmasına yardımcı olur'' dedi.

Prof. Dr. Tayar, fazla fosfor içerdiği için kalsiyum emilimini azaltan kola gibi karbonatlı içeceklerden kaçınılmasını önererek, kolalı içeceklerin çocuk ve gençlerde vücudun yeterli vitamin almasını önlediğini anlattı. Çocukların göz, kemik ve bağışıklık sisteminin sağlıklı gelişmesi için süt ve ayranın önem taşıdığını vurgulayan Tayar, kolalı içecekleri fazlaca tüketen 2-17 yaş grubunda, vücudun yeterli ölçüde A vitamini alamadığını, bunun da gözlerin ve vücudun savunma sisteminin güçlenmesini engellediğini bildirdi.

Tayar, uzun yıllardan beri kullanılan fermente ürünlerin, bağırsak düzensizliklerinin giderilmesinde, özellikle çocuk ve yetişkinlerde karşılaşılan ishallerin tedavisinde önemli rol oynadığını belirterek, şöyle devam etti: ''Gezginlerin yer değiştirmelerinde görülen ve 'turist ishali' olarak adlandırılan rahatsızlıkların düzeltilmesinde, antibiyotik tedavisi sırasında karşılaşılan ishallerin önlenmesinde yine bu ürünlerin büyük yararı görülüyor. Yoğurt bakterilerinin antikanserojen etkileri araştırmalar sonucunda ortaya konmuştur. Özellikle iki tür etkinin söz konusu olduğu anlaşılmıştır. Bunlardan birincisi kanserin başlangıcını önlemek, ikincisi de tümör hücrelerinin gelişimini geriletmek şeklinde kendini göstermiştir. Bu geleneksel içeceğimiz, vücutta ödem yapan sıvıların toplanmasını da önler.''

Yoğurt bakterilerinin kolesterol miktarını azaltıcı etkilerinin de bulunduğunu ifade eden Tayar, şunları kaydetti: ''Bunların yanı sıra ayran, toksik maddelerin nötralizasyonunu sağlar. Ayran, bağırsak, florasının stabilizesini artırır ve düzenler, sindirim sistemindeki olumsuzlukların giderilmesine yardımcı olur. Birçok sindirim bozukluğu üzerinde tedavi edici etki yapan ayranın, ishal, gaz oluşumu, peklik, kalın bağırsak iltihabı, mide, bağırsak iltihabı gibi rahatsızlıklara karşı olumlu etkileri vardır.''
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon