Şiddet gören kadın, karakolda boşandığını öğrendi

İzmir'de bir kurumun il müdürlüğünde özel kalem müdürü olarak görev yapan G.T, İzmir'de müteahhitlik yapan eşi G.T. ile 1996 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden 14 yaşında bir kız çocuklarını bulunduğunu, haziran ayında eşinin kendisinden boşanmak istediğini, ancak daha sonra evliliği sürdürme yönünde karar aldıklarını anlattı.

O zamandan 10 gün öncesine kadar herhangi bir sorun yaşamadıklarını dile getiren G.T, eşinin 10 gün önce kendisine başka bir kadınla ilişkisi olduğunu söylediğini ileri sürdü.

G.T, şöyle devam etti:

''Üstelik bu kişi 4 aylık hamileymiş. Bana 'beni affedebilecek misin?' diye sordu. Böyle bir ihaneti kaldıramayacağımı söyledim. Kızımız da olanları duyunca babasıyla kavga etti. Eşim kızarak evden ayrıldı. Daha sonra kızımla dolaşmak için dışarı çıktık. Manavkuyu civarında gezerken eşimin arabasını kayınvalidemin oturduğu evin önünde gördük. Kayınvalidemin sadece gündüzleri geldiği evin ışıklarını yanıyordu. Oradadır, diyerek eve çıktık. Kapıyı çaldık ama açan olmadı. Bir tartışma yaşandığı için durumdan endişe edip polisi aradım. Bu sırada eşim evden dışarı çıkıp, alt katta oturan eniştesi ve bazı akrabalarıyla bana vurmaya başladı. Bayılmışım, ayıldığımda polisler gelmişti.''

Hastaneden darp raporu aldığını, şikayet için karakola gittiğinde MERNİS kayıtlarında kızlık soyadının çıktığını görünce şüphelendiğini dile getiren G.T, şunları kaydetti:

''Bunun üzerine avukatıma gittim. Haberim olmadan boşanmış olup olamayacağımı sordum. Nüfus Müdürlüğünden vukuatlı nüfus kayıt örneği alınca boşandığımı öğrendim ve şoke oldum. Avukatım mahkemeye giderek dosyaları inceledi. Eşim, 16 Haziran'da boşanma talebiyle mahkemeye başvurmuş. Ekim ayında dava sonuçlanmış, 10 Kasım'da da kesinleşmiş. Kızımın velayetini bana vermişler. Mutlu bir evlilik sürerken 10 gün içinde eşimden dayak yedim, boşandığımı ve aldatıldığımı öğrendim. 15 yılın ödülü benim için bu oldu.

Böyle bir şeyin nasıl olduğunu anlayabilmiş değilim. Sanırım güvenlik görevlisi gelen tebligatları eski eşime vermiş. Benim haberim olmadan boşanma gerçekleşmiş. Gıyabımda dava sonuçlanmış. Hukukta böyle bir boşluğun olması çok garip. Haklarımı ve neler yapabileceğimi yeni yeni öğreniyorum. Yaşadıklarım tüm kadınlara örnek olsun.''

Suç duyurusunda bulunuldu

G.T'nin avukatı Namık Kemal Güney de müvekkilinin haberi olmadan boşanmanın gerçekleştiğini, bu konuda adli makamlara gerekli başvuruları yaptıklarını söyledi.
Aile kavramının kutsal olduğunu, bu tür konularda daha hassas davranılması gerektiğini ifade eden Güney, ortada hakimlerin de yanıltılması suretiyle nitelikli dolandırıcılığın söz konusu olduğunu kaydetti.

Güney, tebligatı müvekkili G.T'nin tanımadığı iki kadının aldığını öğrendiklerini, bu kişiler ile site görevlisi ve PTT memuru hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, ayrıca usulsüz tebligat ve sahte ilam nedeniyle yargılanmanın yenilenmesini talep ettiklerini bildirdi.