Şimşek, IMF başkanlığını değerlendirdi

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, LİMAK Holding'in şirketlerinden LİMAK Yatırım tarafından Siirt'in Botan Çayı üzerinde inşaa edilen Alkumru Barajı ve Hidroelektrik Santrali açılışı için Batman'a gelen gazetecilerle bir süre sohbet etti. Gazetecilerin ''IMF başkanlığı için sizin ve Kemal Derviş'in Türk adayı olarak adı geçiyor, bu konuda değerlendirmeniz neler'' şeklindeki soruları üzerine Bakan Şimşek, konuyla ilgili yapılan değerlendirmelerin şu anda bir dedikodudan ibaret olduğunu söyledi.

Şu an itibariyle IMF Başkanlığı konusunda gerek Türkiye'nin, gerekse başka ülkelerin henüz bir girişimi olmadığını vurgulayan Maliye Bakanı, şunları söyledi:

''Kuruluşundan bu yana IMF başkanını Avrupa atıyor. Bu anlamda geçmiş ekonomik dinamikleri yansıtacak bir yaklaşımla atanıyor. Bunun mutlaka değişmesi lazım. Yani bizim gibi, Rusya gibi, Hindistan gibi, Çin gibi gelişmekte olan ekonomiler artık dünya ekonomisinden daha büyük pay alıyorlar. Bu paya göre uluslararası finansal kuruluşlarda da çok daha yüksek düzeyde temsil edilmeleri lazım ve edilecekler. Ben buna inanıyorum. Bugün finans batıdan doğuya doğru kayıyor ve kaydı. Türkiye'nin IMF'deki kotası yani oy hakkı da ciddi bir şekilde arttı, ileriki yıllarda da artmaya devam edecek.''
 

Kemal Derviş ile ilgili tartışmalar

Kemal Derviş'in IMF başkanlığı ile ilgili tartışmaları da değerlendiren Bakan Şimşek ,''Sayın Derviş'e hiç sordunuz mu böyle bir talebi var mı? Bildiğim UNDP'yi (BM Kalkınma Programı) 1 sene öncesinden bıraktı'' dedi. Şimşek, Kemal Derviş'in UNDP'nin başına geçmesi için hükümet olarak büyük çaba gösterdiklerini, Derviş'in UNDP başkanlığını Türkiye'nin desteklediğini ve zaten bunların da lobi faaliyetleri sayesinde olabilecek şeyler olduğunu söyledi.

IMF başkanlığı için kendisi hakkında da, Kemal Derviş hakkında da çok şeyin yazılıp çizildiğini ifade eden Şimşek, ''Ben şu anda Batmandayım, Batman milletvekili adayıyım. Benim için şu anda en öncelikli konu bu'' dedi. Bakan Şimşek, bir Türk'ün IMF başkanlığına gelmesinin Türkiye için önemli bir kazanım ve ayrı bir gurur kaynağı olacağını, fakat şu anda isimler üzerinde yorumlar yapmanın doğru olmayacağını vurguladı.

Konuyla ilgili Avrupa ülkelerinin düşüncelerinin de çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, ''Avrupa bunu gelişmekte olan ülkelere bırakmaya hazır mı? fakat önümüzdeki yıllarda eninde sonunda Türkiye gibi ülkelerin bu tür uluslararası kurumlarda daha çok temsil edileceğine inanıyorum'' diye konuştu.
 

Batman'ın iki yüzü

Seçim bölgesi olan Batman'ın iki değişik görüntüsü bulunduğunu ifade eden Maliye Bakanı, Batman'ın bir yüzünün gelişen ekonomisi olduğunu söyledi. Şimşek, Batman'da şu anda 1 adet organize sanayi bölgesi bulunduğunu ve burada irili ufaklı üretim tesisinin faaliyet gösterdiğini, 12 fabrikanın da inşaa halinde olduğunu fakat mevcut OSB'de yer bulunmadığını söyledi.

OSB'nin genişletilmesi için girişimde bulunduklarını anlatan Bakan Şimşek, acil olarak 500 bin metrekarelik bir alanın kamulaştırma sürecini başlattıklarını ve bunun tamamlanmasıyla 50 girişimciye yer sağlayacaklarını bildirdi. Özellikle tekstil konfeksiyon konusunda Batman'da ciddi üretim tesislerinin kurulduğunu anlatan Bakan Şimşek, eski TEKEL depolarının bunun için tahsis edildiğini belirtti.

Bakan Şimşek, ''TEKEL depoları var biliyorsunuz... Eskiden Türkiye vatandaşına tütün ürettirirdi sonra bu depolarda saklardı ve daha sonra da bunları yakardı. Biz şimdi o depoların tamamını girişimcilerimize tahsis ettik. Şu anda 2 bin genç, yüzde 80-90'ı da bacımız olmak üzere burada konfeksiyon atölyelerinde çalışıyor'' dedi.

Batman'da bir üniversite bulunduğunu ve üniversitenin 11 bölümüyle yerel yöneticiler ve sanayicilerle birlikte çözüm üretme çabasında bulunduğunu kaydeden Şimşek, duble yollar başta olmak üzere Batman'ın alt yapısını da ciddi şekilde tamamlamaya çalıştıklarını bildirdi. Batman'ın diğer yüzünün de ''vatandaşa zorla kepenk kapattırmadan okul yakmaktan çocukları istismar etmeye kadar giden eylemler'' olduğunu anlatan Mehmet Şimşek, artık bunlar için bir sebep kalmadığını söyledi.

Eskiden Türkiye'nin üçte birinde olağanüstü hal olduğunu, AKP hükümetinin iktidara geldikten 10 gün sonra bu olağanüstü hali kaldırdığını, zaman zaman gerçekleşen kötü muamele ve işkencelere sıfır tolerans gösterdiklerini belirten Şimşek, ''Ben burada çobanken Kürtçe konuşmaktan, Kürtçe müzik dinlemekten korkulurdu. Bugün çok şükür öyle bir şey yok. Bakın benim kampanyamın şarkısı Kürtçe, sohbetlerimi, mitinglerimi zaman zaman Kürtçe yapıyorum. Yani siyasi propaganda bile Kürtçe yapılabiliyor. Bu konularda Türkiye korkularını aştı. Bunlar son derece olumlu gelişmeler'' dedi.