'Sosyal demokrasiye ihtiyaç var'

Sosyalist Enternasyonel Genel Başkanı Yorgo Papandreu, günümüzde eskisinden çok daha fazla sosyal demokrasiye ihtiyaç duyulduğunu belirterek, ''Dünyamızda sosyal demokrasiye ihtiyaç var. Avrupa sosyal demokrasisi bugün zor bir dönemden geçiyor'' dedi.

'Sosyal demokrasiye ihtiyaç var'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.03.2013 - 14:18

Sosyal Demokrasi Vakfı, Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı ve Friedrich Ebert Stiftung tarafından düzenlenen ''Sosyal Demokrasinin Günümüzdeki ve Gelecekteki Yolu'' konferansında konuşan Sosyalist Enternasyonel Genel Başkanı Yorgo Papandreu, İstanbul'da dostları arasında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Papandreu, zaman içerisinde Türkler ile büyük bir dostluk geliştiğini belirterek, ''Buna çok önem veriyorum. Bu diyaloğumuz dünya genelinde devam etsin'' dedi. Türkiye ile Yunanistan'ın iki komşu ülke olduğunu ve aralarında özel ilişkiler bulunduğunu ifade eden Papandreu, Türk-Yunan ilişkilerine olumlu katkılar getirmeye çalıştığını söyledi. Papandreu, diktatörlük rejimlerinden çıkıp demokrasiye geçmenin kolay olmadığını ifade ederek, diktatörlük rejiminden geçmeyenlerin bunun alternatifini bilmediğini kaydetti.

Hem Başbakanlık hem de Dışişleri Bakanlığı döneminde komşuluk ilişkilerinin önemine inandığını anlatan Papandreu, şöyle devam etti: ''Bu şekilde hem kendi aramızdaki sorunların hem de uluslararası sorunların giderilmesinde faydalı olabileceğimi düşündüm. İşbirliği sınırlar ötesine taşınabilir. Tabii ki ulusal kimliğimiz de var. Bunlar çok önemli. Birlikte çok zor sorunların üstesinden gelebiliriz. Hem kendi bölgemizde bunu yapabiliriz hem de işbirliğini güç haline dönüştürebiliriz, karşıt güç ya da düşman olarak birbirimizi görmektense bu çok daha iyi. İsmail Cem ile çalıştığımız zamanlar çok güzel bir işbirliği oluşturmuştuk. Birbirimize çok güvenmiştik.''

Papandreu, sosyalizmin ulusal bir çerçevede başladığını ve geliştiğini, her siyasi akamın böyle olduğunu ifade ederek, ''Küresel düzeyde ne olduğunu görmemiz gerekiyor. Şimdi, eskisinden çok daha fazla sosyal demokrasiye ihtiyacımız var. Dünyamızda sosyal demokrasiye ihtiyaç var. Avrupa sosyal demokrasisi bugün zor bir dönemden geçiyor. Bugün dünyada derinleşen bir eşitsizlik izlemekteyiz'' diye konuştu. Demokrasinin seçim yöntemi olmanın çok daha ötesinde bir şey olduğunu, diktatörlüğün karşıtı olmadığını dile getiren Papandreu, demokrasinin, eşitsizliğe karşı gelmek ve karşılıklı diyalog içinde olmaya saygı göstermek olduğunu belirtti.

Papandreu, hiç kimsenin diğerlerinden bağımsız olmadığına işaret ederek, ''Ekonomik açıdan çok bağımlıyız. Dünyanın bir tarafında olan bizleri de etkiliyor. Yunanistan yeniden bir krizin odak noktası haline geldi. Bütün dünya ekonomisi bu krizden etkilendi'' dedi. Çeşitli alanlarda uluslararası düzeyde daha fazla işbirliği yapılması gerektiğini vurgulayan Papandreu, ancak bu şekilde ''güç konsantrasyonu''nun adil ve gelişebilen toplumların yaratılmasına imkan verebilecek şekilde denetlenebileceğini kaydetti.

 

'Din ve devlet birbirinden ayrılmalı'

Papandreu, Türkiye'de basın özgürlüğü, kadın hakları konularında mücadele verildiğini bildiğini ifade etti. Sosyalistlerin hem hükümetlerin hem de piyasaların iyi olmasını istediklerini dile getirerek, ''Düzenlemelere ilişkin kuralların olmasını ve bunların halkın yararına işlemesini istiyoruz. Temel ilkelere saygılı hükümetler istiyoruz'' dedi.

Uluslararası düzeyde işbirliğinin küresel düzeyde daha zor olduğunu bildiklerini belirten Papandreu, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Sosyalist Enternasyonel olarak bizim de küresel düzeyde, küresel görüşlerimizle var olmamız lazım. Ama bölgesel düzeyde de çok etkili olmamız gerekiyor. Mesela Akdeniz, Orta Doğu, Kafkaslar bölgesinde... Burada çok önemli olan bazı konular var. Geçiş döneminde yaşayan ülkeler bunlar. Arap Baharı ile müthiş bir yenilik yaratıldı. Burada işbirliği yapabiliriz. Arap ülkelerindeki yeni gelişmelerde Türkiye ve CHP, çok önemli rol oynuyor. Demokrasiden ne anladığımız anlamında birlikte bir şeyler yapabiliriz. Yani din ve devlet birbirinden ayrılmalı. Bu sadece Müslüman dünyasında yaşanan bir şey değil, Latin Amerika'da da yaşandı bu, diktatörlük dönemlerinde çoğu zaman muhalefetin tek odağı din oluyor. İnançlara saygılı olmamız gerektiğini çok iyi bilmeliyiz ama din politikanın bir parçası olamamalı.''

Papandreu, kadın haklarına da değinerek, kadınların toplumda yeni yetkinliklerin geliştirilmesi için önemli olduğunu vurguladı. AB'nin barış projesi olarak başladığını hatırlatan Papandreu, ''Bu, daha evrensel değerleri küreselleşen bir dünyada yerleştirme projesi olabilir. Krizleri aşabilmek için kapalı ulusalcı görüşlerin dışına çıkmak gerekir. Daha fazla dayanışma, anlayış ve birlikte çözüm arama içine girmeliyiz. Birbirimize lakaplar takmak ya da günah keçileri aramak yerine sorunlarımıza birlikte çözüm bulmalıyız. Avrupa'da bu yolda hareketler var. Benim inandığım Avrupa konsepti kavramı, bizleri ayrıştıran duvarların ötesine geçerek, ortak değerler üzerinde odaklanmak. Türk-Yunan ilişkilerinde de bunu görüyorum'' değerlendirmesinde bulundu.

Konferansa, CHP genel başkan yardımcıları Umut Oran ve Sezgin Tanrıkulu, parti meclis üyesi Ercan Karakaş, milletvekili Süleyman Çelebi, tarihçi Prof. Dr.'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler