Şule İdil Dere davasının seyrini değiştirebilecek gelişme

 

 

Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın beşinci oturumuna, tutuksuz yargılanan sanıklardan Saffet Altındağ, Ergun Ata, Kamil Celal Yıldırım ile Şule İdil Dere’nin annesi Nesrin Aslan ve babası Berdan Dere katıldı. Mahkeme yargıcı, celse arasında gelen dördüncü bilirkişi raporunu okudu. Raporda, Kurbağalıdere ıslah çalışmaları sırasında yaşanan kazada, kamyon şoförü Mümin Kılıç’ın da aralarında bulunduğu 5 sanığın asli, bir sanığın tali kusurlu, Şule İdil Dere ve sanıklardan Tayfur Bingöl’ün ise kusursuz olduğu belirtildi. İBB Deniz Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün asıl işveren, İSTAÇ İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi A.Ş.’nin ise alt işveren olduğu kaydedildi. Asıl işveren adına iş yerinde çalışan ve sorumlulukları bulunan koordinatör Saffet Altındağ, saha sorumlusu Celal Yıldırım, saha sorumlusu Ergun Ata, alt işveren adına saha sorumlusu İbrahim Ruhi Kelleci’nin asli kusurlu, iş güvenliği uzmanı Zafer Karasaçlı’nın ise tali kusurlu olduğu kaydedildi.

 

 

Duruşmada ilk sözü alan baba Berdan Dere, “Son rapor, daha önce alınan bilirkişi raporlarını teyit ediyor” dedi. Anne Nesrin Aslan ise “Bir belediye faaliyet yapıyor. Aklı azıcık çalışan insan orada kazaya sebebiyet verileceğini, önlemlerin alınmadığını anlardı. Benim kızım adının bu kadar duyulmasını istemezdi. Ben bir anneyim hukukçu değilim. Bana trafik kazası diyenlerle kavga ettim. Adalet bir an önce yerini bulsun” dedi. Dere ailesi avukatları ise mahkemenin görevsizlik kararı vererek, dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep ettiler.

 

 

Raporda asli kusurlu bulunan İBB Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü Kıyı Temizleme Şefi Saffet Altındağ, “Olayda sorumluluğum yoktur. İdari olarak öne sürüldüğümü düşünüyorum. İdari olarak sorumlu olduğu halde soruşturma dışına çıkarılan kişilerle ilgili şikayetçi oldum” dedi.

 

 

İBB Saha Sorumlusu, Harita Mühendisi Kamil Celal Yıldırım ise Kurbağalıdere çalışmasında sahada olmasına rağmen resmi olarak görevlendirilmediğini belirterek “Ben mühendisim, görevim sahada İSKİ boru hattının zarar görmemesini sağlamak, şamandıra ile yerini belli etmek şeklinde de işlemler gerçekleştiriyordum. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tarafıma bir görev tevdi edilmedi” dedi. Yıldırım, İBB’nin İSKİ borularını korumak için Kurbağalıdere çalışmasında mühendis atadığı ortaya çıkmasına rağmen resmi görev atamasının yapılmadığını gerekçe göstererek, davayla ilgisinin olmadığını ileri sürdü. 

 

İBB Saha Sorumlusu Ergun Ata da Kurbağalıdere çalışmasında görevli olduğunu kabul etmekle birlikte resmi bir görevlendirme belgesi bulunmadığını ve davayla ilgisi olmadığını ileri sürdü. Ata, “Görevim yalnızca puantaj kayıtlarını tutmaktan ibarettir. Saha sorumlusu olduğumu gösterir tek belge Talat Gözelli tarafından hazırlanan plandır. Tarafıma böyle bir görev verme yetkisi yoktur” diye konuştu.  Mahkeme, rapora karşı ayrıntılı beyanların sunulması amacıyla davayı erteledi. 

 

 

Duruşmadan sonra yazılı açıklama yapan Şule İdil Dere’nin ailesi, “Sanık ifadelerinde adı geçen Talat Gözelle, can alan çalışma sırasında İBB Deniz Hizmetleri Müdürü olan Fuat Alarçin’in asistanlığını yaparken söz konusu Kurbağalıdere çalışma planını hazırlayarak, Fuat Alarçin’in bilgisi dahilinde sanıklar dahil ilgili kişileri çalışma planını e-posta ile göndererek görevlendirmiş, ancak mahkemedeki tanıklığı sırasında bu planı müdürünün direktifi üzerine değil, kendi inisiyatifi ile hazırladığını öne sürmüştü. Oysa görevlendirmek üzere gönderdiği e-postanın alıcıları arasında,  müdürü Fuat Alarçin de bulunmaktaydı. Can alan çalışma sırasında İBB Deniz Hizmetleri Müdürü olan Fuat Alarçin ise Savcılık soruşturmasında hakkında yargılama talebi olmasına rağmen Valilik ve Bölge İdare Mahkemesi kararıyla yargılanmasına izin verilemeyen 8 İBB üst düzey yetkiliden biriydi” dedi