Süreç seçime dolandı
Çözüm sürecinde kamu düzeni sağlanması şartı getiren AKP hükümeti; Abdullah Öcalan’ın hazırladığı müzakere taslağında yer alan “yasal zeminde tutanaklı-imzalı görüşme yöntemi”; “geri çekilmeyle ilgili yasal düzenlemeler” ve “demokratik özerklik talebine” karşı çıktı.
Hükümetle taslak üzerinde uzlaşma sağlanmamasının ardından Kandil’in acil çağrısı üzerine HDP heyeti KCK yöneticileriyle görüştü. HDP heyetinde yer alan İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Bu köprüden önce son çıkış. Hükümetin bu işe gönlü yok. Seçimi atlatma izlenimi ediniyoruz. Buna seçim patinaj da diyelim. Öcalan da Kandil de AKP’nin bu işi zamana yayıp seçim döneminde argüman olarak kullanmasını istemiyor” dedi.
Çözüm sürecinde Abdullah Öcalan’ın hazırladığı müzakere taslağına ilişkin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile HDP heyeti arasındaki görüşmede hükümetin “kamu düzeninin sağlanması” şartı uzlaşma arayışını da sıkıntıya soktu. Hükümetin bölgedeki hendek kazma, yol kesme gibi sokağa yansıyan eylemlerin sona erdirilmesi talebine karşı Öcalan’ın da sürecin seçim sonrasına bırakılmaması ve taslakla en kısa sürede hükümetin görüşünü istemesi süreçte yeni bir tartışma yarattı.
Kandil’den heyete acil gelin çağrısı
Akdoğan ile önceki gün görüşen HDP heyeti görüşmeden uzlaşmaya varılamadığı sonucunu Kandil’e aktardı. Kandil’in bunun üzerine heyeti acilen görüşmeye çağırması üzerine heyette yer alan Pervin Buldan; Brüksel programını iptal ederken, İdris Baluken de bugün TBMM’deki bütçe konuşmasını başka bir kişiye devretti. DTK Eş Başkanı Hatip Dicle’yle birlikte Buldan ve Baluken önceki gece acilen uçakla Erbil’e giderken, karayoluyla seyahat etmeyi tercih eden Önder bu nedenle Kandil’e gitmedi. HDP heyetinin Kandil’deki görüşmelere ilişkin bugün ya da yarın açıklama yapması ve Öcalan’ın müzakere taslağını da kamuoyuna açıklaması bekleniyor.
‘Ne değişti?’
Buldan, Baluken ve Dicle acilen Kandil’e giderken, heyetin diğer üyesi Sırrı Süreyya Önder de TBMM’de bazı gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. TBMM’de bulunan güvenlik pakatine tepki gösteren Önder, “Ne değişti de birden sıkıyönetim şartları geliyor. Hükümet bir kan kaybı endişesi taşımaktadır. Yeni dönemin seçim argümanı olarak ellerinde herhangi bir şey yok. Biz HDP olarak bu enstrümanların oyuncağı olmayacağız” diye konuştu.
‘Mütabakat da kriz de yok’
Taslak üzerine hükümetle bir mutabakat olmadığını söyleyen Önder, ancak bunun bir kriz de olmadığını, hükümetin taslağın başlıkları üzerinden bir müzakere yürütülebileceği izlenimi aldıklarını kaydetti. Önder, şunları kaydetti:
“Hükümetin kamu düzenini dar bir asayiş meselesi olarak görüyor. Bizim gördüğümüz de demokratik her türlü hakkın kullanımının önüne bariyerler konulması. Hükümetin kamu düzenininden anladığı herkes evinde otursun, hiçkimse demokratik tepkilerini göstermesin. Demokratik alanı darlaştıracak pratikler gerçekleştirirseniz, bizi her alanda; sokakta da parlamentoda da karşınızda bulursunuz.”
‘Seçim patinajı’
Süreçte adım atılması gerektiğini kaydeden Önder, hükümetin son tutumuna göre böyle bir irade ve kararlılık olmadığını söyledi. Öcalan ve Kandil’in AKP’nin çözüm sürecini zamana yayarak seçim döneminde bir argüman olarak kullanılmasını istemediğini kaydeden Önder, “Hükümetin seçimi atlatıp, süreci yaymak istediği izlemini ediniyoruz. Buna patinaj da diyelim” dedi.
’Tutanak-imzaya karşılar’
Hükümetin taslakta karşı çıktığı konulara değinen Önder, müzakere yöntemi olarak görüşmelerin tutanıklı ve mutabakatların imzalı olmasına hükümetin karşı çıktığını kaydetti. İzleme heyetinin kurulması gerektiğini söyleyen Önder, “‘İzleme kurulunu oluşturacağız ama siz önce kamu düzenini sağlayın.’ Davutoğlu bunu HDP’den değil Sayın Ala’dan isteyebilir” dedi. Önder, ikinci sıkıntının geri çekilmede yaşandığını söyledi. Önder, “Bu insanların gelip siyaset yapabilmeleri gerekiyor. Geri dönüşün ve bunların demokratik siyaset yapmasının önün açmazsanız kimin nereye çekilmesini istiyorsunuz? Gözünüzde bunlar hâlâ kriminal varlıklar” dedi. Önder üçüncü bir başlık olarak da demokratik özerklik talebine karşı çıkıldığını kaydetti.
‘Köprüden önce son çıkış’
Heyet adına çok önemli bir uyarı yapacağını kaydeden Önder, “Demokrasi köprümüz 40 yerden darbe yemiş halen ayakta tutulmaya çalışılıyor. Şu anda içinde bulunduğumuz şey de bu sallantılı, çökmekte olan demokrasi köprüsünden önceki son çıkıştır” diye konuştu. Genel affın da içinde bulunduğu bir dizi demokratikleşme hamlesi yapılması gerektiğine işaret eden Önder, genel affın tek başına da yetmeyeceğini dile getirdi. Önder, hükümetin süreçle ilgili adım atmadıkça kendilerinde bu işi zamana yaymaya çalıştıkları yönünde algı oluştuğunu belirterek,“Davutoğlu’na ben de buradan uyarayım: Bu, çözüm sürecini kurban etmek anlamını gelir” dedi.
Önder, Davutoğlu’nun Demirtaş hakkındaki açıklamalarına da değinerek, “Demirtaş bu olayların sorumlusudur diyorsa; bu direk ceza hukukunu ilgilendiren bir şeydir. Bizim hakkımızda Yargıtay Başsavcılığı başta olmak üzere bir suç duyurusunda bulunması gerekir” dedi. Demirtaş’ın sokağa çağırıyla neyi kast ettiğini defalerca dile getirdiğini söyleyen Önder, “Anayasal ve yasal haklarımızı kullanmamızın ötesinde hiçbir vurgu söz konusu değildir, olmamıştır da” dedi.
Gazetecilere açıklama yapan HDP’li Önder, daha sonra Meclis kulisinde Çözüm Süreci Kurulu üyesi AKP’li Mahir Ünal ile yaklaşık 30 dakika boyunca sohbet etti. Ünal’ın sohbetin ardından görüşmeye dair AKP grubuna çıkarak, diğer kurul üyelerine bilgi verdiği belirtildi.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- 6 asker şehit olmuştu
- ‘Bir an önce ilan etmelerini bekliyoruz’