Tahliye talepleri reddedildi (02.03.2012)
2. Ergenekon davasında ara kararını açıklayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında CHP İzmir Millevekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın da bulunduğu 18 kişinin tahliye talebini reddetti. Mahkeme firari sanık Turhan Çömez’in kırmızı bültenle aranmasının devamına karar verdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesinde oluşturulan küçük salonda görülen duruşmaya, Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile diğer bazı tutuklu sanıklar katıldı. CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün de aralarında bulunduğu bazı tutuklu sanıklar ise duruşmada yer almadı. Duruşmaya izleyici olarak Mustafa Balbay’ın babası Fevzi ile annesi Melek Balbay da katıldı.
Duruşmada “Odatv davası” kapsamında tutuklu olan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük savunmasını yaptı. Küçük kendinde yarış atı kompleksi olduğunu belirterek “Türk aydınlarının hepsini geçmek istiyorum. Namık Kemal’i, Evren Paşa’yı geçmek istiyorum.Çok hapse girdim çıktım ama henüz Nazım Hikmet kadar yatmadım. Kendime bu dava için güvenim sonsuz. Ben hapisten korkmam” dedi.
Fiziki takip için peşine çok sayıda polis takıldığını anlatan buna karşın iddianamenin içinin çok boş olduğunu söyledi. İddia edildiği gibi bir örgüt olmadığını dile getiren Küçük, “Örgüt olabilmesi için bir yığın temas lazım, hiyerarşi lazım. Eğer iddia makamı bizi yargılamak istiyorsa buna yakışır bir iddianame hazırlamalıdır” diye konuştu.
Maskaralık
İddia edilen suçlamaları “maskaralık” olarak niteleyen Yalçın Küçük söz konusu suçları işleyecek fıtratta insanlar olmadıklarını ifade etti. Ergenekon davasının temellerinin 2001 yılında atıldığını ileri süren sanık Küçük, “Ergenekon davası 2001 yılı Mart ayında ana rahmine düşmüştür. 2001 Şubat krizi ve AKP’nin kurulması bir sekronizasyonun parçasıdır” diye konuştu. Küçük, Ergenekon iddianamesinin sadece başındaki Türkiye Cumhuriyeti işareti ile sonundaki savcı Mehmet Ali Pekgüzel isminin doğru olduğunu savundu. Türkiye gündeminin son 50 yılına yön verdiğini iddia eden Küçük “Son elli yılda ben olmasam bir tek tartışma çıkmaz, bir tek düşünce ortaya çıkmazdı. Ben Karamürsel sepeti miyim?” ifadesini kullandı. İddianamede katıldığı öne sürülen Kent Otel’deki dahil hiçbir toplantıya katılmadığını belirten Küçük, söz konusu toplantılara çağrılmadığını da vurguladı. İddia makamının neredeyse her sanığa toplantılarla ilgili soru sorduğunu kaydeden Küçük, “Ben örgüt lideri değilim. Ben bu davada kız oğlan kız gibi tertemizim” dedi.
Tutuksuz sanık Yalçın Küçük’ün savunmasının tamamlanmasının ardından savcı Mehmet Ali Pekgüzel mütalaasını verdi. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep eden Pekgüzel, eski Özel Harekat Polisi Mehmet Dalagan’ın ise denetime tabi tutularak serbest bırakılmasını istedi. Kısa bir aranın ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese kararı açıkladı. Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması nedeniyle tahliye taleplerinin reddi ile mevcut hallerinin devamına karar verildi. Duruşma 12 Mart 2012 tarihine ertelendi.
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!