Talat-Hristofyas görüşmesi sona erdi

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas bugünkü görüşmelerinde de 'mülkiyet' konusunu görüştüler. Görüşme sonrası açıklama yapan Talat, mülkiyet kurulları üzerindeki görüşlerini ortaya koyduklarını, Rum tarafınınsa bu konuda henüz görüş belirtmediğini söyledi.

Talat-Hristofyas görüşmesi sona erdi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.02.2009 - 12:50

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Kıbrıs müzakerelerinde üçüncü başlık olarak Avrupa Birliği (AB) konularını ele alacak.

Liderlerin Lefkoşa ara bölgede yaptığı ve mülkiyet konusunu tartıştığı 20. görüşme sona erdi. Yaklaşık 3,5 saat süren görüşmenin 1 saat 45 dakikası liderler arasında baş başa geçti.

Görüşmenin sonunda liderler, açıklama yapmadan bölgeden ayrılırken, görüşmeye ilişkin kısa bir açıklama yapan BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Taye Brook Zerihoun, bugün mülkiyet konusununda kriterleri ele alan liderlerin 5 Mart Perşembe günü bir araya gelerek aynı konuyu tartışacaklarını bildirdi.

Zerihoun, liderlerin mülkiyetten sona AB başlığına geçeceğini de söyledi.

 

Talat'ın açıklamaları

Talat, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile Kıbrıs müzakereleri çerçevesindeki görüşmesinin ardından Cumhurbaşkanlığına dönüşünde açıklama yaptı.

Mülkiyet konusunu görüşmeye devam ettiklerini ve tarafların sunduğu kriterlere ilişkin kağıtlara cevapların konuşulduğunu kaydeden Talat, ayrıca mülkiyet kurulları üzerindeki görüşlerini ortaya koyduklarını, Rum tarafınınsa bu konuda henüz görüş belirtmediğini söyledi.

Rum tarafının mülkiyet kurulları konusundaki görüşünü 5 Mart Perşembe günü yapılacak görüşmede ortaya koyacağını ifade eden Talat, "Görüşme bu çerçevede gerçekleşti. Gelecek haftadan sonra, bu konuda kesin karar vermiş değiliz, ama sanıyoruz ki mülkiyet konusunu tamamlamış olacağız ve Avrupa Birliği (AB) konusuna geçmiş oluruz" dedi.

Talat, "mülkiyet kurullarıyla" ilgi bilgi sorulması üzerine, "anlaşma yapıldıktan sonra, anlaşmada öngörülen kriterlere göre mülkiyet düzenlemelerini bu kurulların yapacağını" belirtti.

Talat, şöyle devam etti:
"Mülkiyet kurulları, bize göre bağımsız ve mülkiyet konularındaki sorunların gideceği mahkemenin de oluşacağı bir genel mekanizmanın parçaları olacak. Bütünlüklü bir şekilde bu konuyu tabii ki anlaşmanın içinde belirleyeceğiz. Henüz ilkelerini tartışıyoruz, ayrıntı yok. Nasıl çalışacak, genel ilkesi, karar alması nasıl olacak? Onun iç çalışma düzeniyle ilgili düzenlemeler henüz yapılmış değil, bizim önerimizde de yapılmış değil. Dolayısıyla onlar yasalarla daha ileri safhada belirlenecek. Şu anda ilkeleri konuşuyoruz."

Talat, Hristofyas'ın, "göçmenlerin kendi malları konusundaki söz haklarının olmazsa olmaz olduğu" yönündeki açıklamasının anımsatılması ve Rum liderinin müzakere masasında da bu görüşünde ısrar edip etmediğinin sorulması üzerine, mülkiyet hakkını zaten tanıdıklarını ve bunu en baştan ifade ettiklerini belirterek şunları söyledi:
"Önemli olan, terk edilmiş malların nasıl bir mekanizmaya tabi tutularak; ya eski sahiplerine iade edilmesi, ya başka bir malla takas edilmesi, ya da tazminatının ödenmesi ne şekilde gerçekleşecek? Mülkiyet sorunun çözümünü içeren, tartışacağımız konu budur, bunu tartışıyoruz.
Elbette ki terk edilmiş malın sahibi ne istediğini ifade edecek, burada bir sorun yok. Onun da görüşü alınacak, hatta ilk önce onun görüşü alınacak. Ancak onun nihai kararı vermesi veya kriterlere bağlı olarak bu mülkün durumunun belirlenmesi konusu tartışma konusu. Rum tarafı, kendi görüşü olarak, önceliğin, hatta kesin kararın mülk sahibine ait olması ve diğer kullanıcıların tazminat veya benzer yollarla tatmin edilmesi görüşünü ortaya koyduğunu ifade etti zaten, Hristofyas'ın da söylediği odur. Ancak tabii ki Kıbrıs Türk tarafınca öyle değil."

Talat, Kıbrıs Türk tarafına göre, malı terk eden kişinin de görüşünün sorulacağını, ancak nihai kararın, üzerinde anlaşılacak kriterlere göre verileceğini söyledi.

 

AİHM'in kararı

Gazetecilerin sorusu üzerine, 1989'da Lefkoşa'da sınır eylemi yaparak ara bölgeyi ihlal eden ve KKTC polisince tutuklanan İliada Protopapa isimli Rum'un, 1990'da insan haklarının ihlal edildiği iddiasıyla Türkiye aleyhine AİHM'ye yaptığı başvuruda, AİHM'nin Protopapa'nın KKTC mahkemelerinde ''adil yargılandığı, Türkiye tarafından yapılan hiçbir ihlal tespit edilmediği, polis tarafından yasa dışı tutuklama yapılmadığı'' yönündeki kararını değerlendirdi.

''Kıbrıs Türk mahkemelerinin bir iç yargı mekanizması olarak tanındığı sır değil, bu eskiden beri biliniyor'' diyen Talat, geçmişte de buna benzer kararlar alındığını anımsatarak, şöyle devam etti:
''Zaten bizim Taşınmaz Mal Komisyonumuzu da ilkesel olarak 'olumlu bir adım' olarak nitelemiştir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Dolayısıyla bizim yerel yargı mekanizmalarımız kabul edilmektedir, benimsenmektedir. Bu benim için sürpriz olmadı, bu karar. Dolayısıyla bizim uluslararası hukuka uygun olarak atacağımız adımların uluslararası hukuk tarafından geçerli kabul edilmesi son derece doğaldır diye düşünüyorum.''

Bu arada, Kıbrıs Rum basını, AİHM'nin söz konusu kararını, Rumlar için olumsuz etkileri olacak ''AİHM yenilgisi'' olarak niteledi.

Cumhurbaşkanı Talat ayrıca, gazetecilere, Türk Hava Yolları (THY) uçağının Hollanda'daki kazasıyla ilgili gelişmeleri sordu ve üzüntüsünü dile getirdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler