Tarhan'dan Arınç'a yanıt: İllüzyon

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, Sivas davasıyla ilgili kamu görevlilerin yargılanabileceğine yönelik sözüne, "Adına zaman aşımı denilen afla canileri kurtaralım ama kamu görevlilerini yargılayalım diyorlar. Bunun illüzyon olduğunu söylemek durumundayım" dedi.

Tarhan'dan Arınç'a yanıt: İllüzyon
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.03.2012 - 12:00

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, İzmir Milletvekili Rıza Türmen ve beraberindeki bir grup milletvekili ile birlikte TBMM'de 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Sivas Davası ile ilgili verdiği karara ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.

Türmen, Sivas olaylarının insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu belirterek, insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamayacağına işaret etti. Türmen, şöyle dedi:
"11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin şunu demesi gerekirdi. Uluslararası hukuk gereğince böyle bir suç işlenmiş midir, evet işlenmiştir. Uluslararası hukuk gereğince böyle bir suç zaman aşımına tabi değil midir, evet tabi değildir demesi gerekirdi. Bundan sonraki aşamada Yargıtay aşamasında düzeltileceğini ümit etmekten başka yapacak bir şey yok bu aşamada."

"Her aynı hikaye"

Zaman aşımı kararını eleştiren CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da, "Adına zaman aşımı denilen afla canileri kurtaralım ama kamu görevlilerini yargılayalım diyorlar, çoğunun affa uğradığını unutarak, hep aynı hikaye aslında. Biz Deniz Feneri'ni unutmadık. Orada sanıklar serbest ama savcılar yargılanmakta biliyorsunuz. Pekala olur diyoruz, kimin ihmali varsa bulun ve yargılayın diyoruz. Ama sormazlar mı adama 10 yıldır kim iktidardaydı Arınç neden yargılamadınız. O vahşetin faillerini ve ardındaki zihniyeti perdelemek için yine hedef saptırıyorsunuz, siz bu katliamın neresindesiniz? Bir taşla yine iki kuş vurmaya çalışıyorsunuz" dedi.

Bu konunun uzun süre tartışılacağını kaydeden Tarhan, "Bu ısrarın umarım bir intihal zaman aşımıyla yarattıkları Milli Eğitim Bakanı gibi katilam zaman aşımı ile yeni bakanlar da yaratmaz, bunu umut ediyorum" diye konuştu.

Zaman aşımının kaldırılmasını talep eden Tarhan, "Tüm suçlarda zaman aşımının kaldırılması da dahil olmak üzere başka seçenekleri niye tartışmıyoruz. Zaman aşımı aynı İngiltere'de olduğu gibi kaldırılmalıdır" dedi.

"Saflık olur"

Tarhan, şöyle devam etti:
"20 bin dosyanın zaman aşımına uğradığını söyleyen bir Adalet Bakanı var ve Sivas Davası duruşmasından kısa bir süre önce davanın zaman aşımına uğradığını söyleyerek patronu olduğu yargıya sinyal veren bir HSYK Başkanvekili var bu ülkede, aslında sonuç beklemek saflık olur.
Bu davanın sadece 5 faili değil, aslında 15 bin kişinin adı geçtiği bu toplu kıyıma ilişkin hakkında kesin hüküm bulunan çok sınırlı sayıda hükümlü var. Onlar için de bir rahatlama imkanı yaratmıştır bu karar, cüretlerine cüret katacağını hissediyoruz. Aynı salıverilen Hizbullah canilerinin de yakında zaman aşımından faydalanacakları gibi."

"Kurbanını ve celladını aynı hizaya isimlerini yazan bir zihniyet bu" ifadesini kullanan Tarhan, "Aynı Hrant Dink cinayetindeki gibi katilleri koruyanlar aramızda. Sivas katliamını yapanların zihniyeti bugün iktidardadır" dedi.

Bu kararla Sivas katliamı zihniyetinin aslında aklandığına işaret eden Tarhan, şunları kaydetti:
"Yani üzerine zaman aşımı yazılarak sinsi bir gizli afla olayın üzeri örtülmüştür. Bu karara hayırlı olsun diyerek insanlık suçunun örtülmesini hayırla anan Başbakan iyi çocukların sırtını yine sıvazlamış, Sivas'ın üzerine ikinci bir insanlık suçu daha işlemiştir. Arınç ve ve Başbakan önce ağız dolusu terörist ve tecavüzcü veasire dedikleri gazetecilerin bir kısmının Cumhurbaşkanını açıklamasından sonra salıvermesinin ardından gazeteci demeye başlamışlardır. Yine timsah gözyaşı dökmeye başlamışlardır, bu iyi polisler."

Tarhan, şöyle devam etti:
"Başbakan'ın canı sıkmanın suçların en büyüğü olduğu bir ülkede çekiştiği cemaati rahatsız edenlerin de yok yere içeri atıldığının karinesi olmuştur bu son gelişmeler. Siz kimsiniz ve kimle dans ediyorsunuz diye sormalıyız, karanlıkta ki bu dansları besleyip büyütüp azmanlaştırdığınız yapıların iktidarın hareket alanında söz sahibi olmak istediğinde sürekli laf yetiştirmeniz iyice azmanlaştırmanız yarattığınız paralel devlet sizi koltuktan ittirdiğinde sorunlar var gibi yapıp aslında olmadığını gayet iyi biliyoruz."

"Sınıf arkadaşlarıyla yetinmeyenler var yargıda" diyen Tarhan, "Teyze çocuklarını Danıştay'ın kritik dairelerini atayarak aile mahkemesi kurmaya çalışanlar var. Bize bunlar sakın tarafsız ve bağımsız yargı dersi vermeye kalkışmasınlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik hakkını devredenler CIA ile en son neyin pazarlığını yaptıklarını ve biz gittiğimizde suçüstü yakalanıp Türk Bayrağını asmak zorunda kaldıkları Kürecik'ten sonra hangi yurt toprağını kaça satacaklarını da bize bir an önce açıklasınlar" dedi.

Sorular

Bir basın mensubunun, "4+4+4 teklifinin Genel Kurul görüşmelerinin AKP'li Meclis Başkanvekili olduğu zaman yapılacağı iddia ediliyor?" sorusuna Tarhan, "Şaşırtıcı değil bu iddia. Her sürece istedikleri gibi kendi istençlerine uygun dönüştürme çabaları olduğu için her şeye müdahale her sürece müdahale ettikleri için şaşırtıcı değil. Parlamento faaliyetlerine de istedikleri dizaynı kazandırmak için böyle bir müdahalede bulunmak isteyebilirler" yanıtını verdi.

"Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kamu görevlileri yargılanabilir, diyor Sivas davasıyla ilgili, teknik anlamda yargılanabilirler mi" sorusuna Tarhan, "Affa uğramış suçları diriltip yeniden yargılama yapmanın mümkün olmadığını düşünüyorum, bunun ilizyon olduğunu söylemek durumundayım" dedi.

"Yargıtay'dan nasıl bir karar bekliyorsunuz" sorusunu da Tarhan, "İnsanlık suçu varsa ortada, ulusal yasada bununla ilgili hiçbir şey yoksa o zaman uluslar arası hukuk gereğince bunların cezalandırılması gerekir. Yargıtay'ın da bu doğrultuda karar vermesini bekliyoruz" şeklinde yanıtladı.

"Meclis Başkanı'nın önünde bir rapor olduğu ifade ediliyor. 3 önergenin işleme alınmadığı ifade ediliyor, ne diyorsunuz?" sorusuna da Tarhan, "Biz resmi başvurumuzu yaptık. Söz hakkımız değerlendirilmedi. Süreç tamamen aslında İçtüzük hükümlerinin ağır ihlali niteliğinde. Ancak bize henüz bir sonuç gelmedi. Bize gelen tutanaklarda çok sayıda milletvekilimizin söz talebi olduğunu görüyoruz" yanıtını verdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon