TBB: Savunma çökerse yargı da çöker

Türkiye Barolar Birliği, avukatların başta Adalet Bakanlığı ve Adalet Komisyonları olmak üzere, adalet ve yargı hizmetlerinin yürütülmesinde, yargının idari yapılanması da dahil yüksek mahkemelerde yer alıp, temsil edilebilmeleri gerektiğini belirtti.

TBB: Savunma çökerse yargı da çöker
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.04.2010 - 13:34

Türkiye Barolar Birliğinden 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, Türkiye'de de çağdaş anlamda avukatlık ve baronun, Cumhuriyet devrimi ile başladığı, bağımsız savunmayı temsil eden avukatların, halkın hak arama özgürlüğünün sesi ve teminatı olduğu kaydedildi.

Temel hak ve özgürlükleri güvence altına alacak, yasama ve yürütme erkini eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğu bakımından denetleyip dengeleyecek olan erkin yargı olduğu ifade edilen açıklamada, o nedenle yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Bağımsızlık yargı için bir ayrıcalık değil, yargının tarafsız kılınmasının asgari koşulu ve hukuk devletinin gereğidir. Bağımsız savunmanın temsilcisi ve yargının kurucu unsurlarından olan avukatın olmadığı, savunma ve avukata gereken önemin verilmediği yerde, hak ve adalet yoktur, adil yargılanma yoktur, hukuk devletinden de söz edilemez.
Hukuk devletine işlerlik kazandıran yargı bağımsızlığının olmazsa olmazı ve en önemli özelliği 'savunma' ve savunmanın özgürce yapılabilmesidir. Bağımsız yargının en büyük güvencesi de savunmanın temsilcisi olan bağımsız avukatlardır. Savunma hakkı, adil yargılanma hakkının başlangıcı ve temelidir.''

Adil yargılanma hakkının, ''silahların eşitliği''ni zorunlu kıldığı belirtilen açıklamada, ''Savunmanın, 'yargının kurucu unsurlarından' biri olduğu göz ardı edilerek, savunma dışlanarak, yargının yargıç ve savcı birlikteliğine dönüştürülmesi, adil yargılanma hakkını yok eder. Adalet devletin temeli ise savunma da adaletin temelidir ve bunu sağlayan bağımsız avukatlardır. Yargı bağımsızlığında yargıç ve savcı gibi sorumluluk ve fonksiyonu olan avukatların, yargılama faaliyeti içindeki yerinin ve öneminin Anayasada 'yargı' bölümünde belirtilmemiş olması büyük bir eksiklik, haksızlık ve yanlışlıktır'' denildi.

Avukatların, meslek örgütleri olan baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin kamu kurumu nitelikleri olduğu ifade edilen açıklamada, baroların Anayasa'nın 135. maddesinde yer alan diğer kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları gibi görülmesi ve Anayasa'da yürütme erki içinde yer almasının yanlış olduğu kaydedildi. Açıklamada, avukatlar ve onların örgütlerinin Anayasa'daki yerinin de ''yargı'' bölümünde olması gerektiği savunuldu.

Yargının yapılanmasında avukatların ve baroların yer almasının zorunluluk olduğu belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

''Başta Adalet Bakanlığı ve Adalet Komisyonları olmak üzere, adalet ve yargı hizmetlerinin yürütülmesinde, yargının idari yapılanması da dahil olmak üzere yüksek mahkemelerde, avukatlar 'yargı mensubu' olmalarının sonucu olarak yer alıp temsil edilebilmelidirler. Savunmayı çökertip yargıyı ayakta tutmak olanaklı değildir. Güçlü yargı ancak güçlü ve bağımsız savunmayla sağlanır. Savunmayı göz ardı edenler mutlaka bir gün savunmaya ve avukata gereksinim duyacaklardır. Savunma çökerse yargı da çöker ve herkes altında kalır.''
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler