Tecavüzcüsüyle evlenmesi ''önerisi''yle değişim hayal
Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi, ''mağdurun tecavüzcüsüyle evlenmesi halinde cezasızlık öngören eski TCK'nın 434. maddesinin çözüm olarak sunulması ve kabulü ile toplumun kadına ve şiddete bakışında toplumsal bilinç ve algı değişimi beklemenin imkansız olacağına" dikkat çekti.
Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezinden yapılan yazılı açıklamada, HSYK'nın 17 Eylül 2011 tarihinde yaptığı basın açıklamasında, ''Ülkemizin özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerinde 15 yaşından küçük kızların yine çoğunlukla kendi yaşlarına yakın erkeklerle davullu zurnalı evlendirildikleri, bu gayrıresmi evlilikten çocuk sahibi oldukları ve bunun savcılık tarafından öğrenilmesi üzerine de erkek ve ailesinin ağır ceza mahkemelerinde yargılanıp ceza aldığı anımsatıldı. Bu kez de 15 yaşını doldurmadan evlenen kızın, çocuğuyla birlikte bakıma muhtaç kaldığı gerçeği karşısında, bu gibi durumlarda cezanın indirilmesi veya eski 434. madde benzeri bir düzenlemeyle cezanın kaldırılması suretiyle bu konuda ortaya çıkan mağduriyetin engellenmesinin önerildiği ifade edilen açıklamada, böylece sosyal bir yaranın tedavi edilmesi istendiği, grup çalışmalarının hiçbirinde tecavüzcü ile evlenilmesinin veya 15 yaşından küçük mağdurun tek başına rızasının cezasızlık sebebi sayılmasının gündeme gelmediği''nin beyan edildiği belirtildi.
Açıklamada, HSYK'nın 4. grup olarak nitelendirdiği ve ceza hakimlerinin katılımı ile gerçekleştirdiği 28-29 Nisan 2011 tarihli ''Yargıda Durum Analizi'' toplantı tutanağının 76 numaralı bölümünde, ''15 yaşından küçüklerle rızaen cinsel ilişki suçlarının çeza miktarları düşürülmeli, 765 sayılı TCK'nın 434. maddesindeki uygulama yeniden hayata geçirilmelidir'' şeklindeki görüşlerin ifade edildiği belirtildi.
''Çocuğun yüksek yararı göz ardı ediliyor''
Basın açıklamasının HSYK'nın resmi sitesinde yayınlanan 2011 Yılı Yargıda Durum Analizi Toplantı Tutanağı'nın 4. grup önerilerinde belirtilen ifadelerle de örtüştüğüne işaret edilen açıklamada, ''HSYK, bu yasa değişikliği önerisini sözde ortaya çıkan mağduriyetin giderilmesi ve böylece sosyal bir yaranın tedavi edilmesi amacıyla dile getirildiğini ifade etmektedir. Oysa ki bu tespit ve öneri ile mağdur çocuğun yüksek yararı göz ardı edilmiştir. Mağdur çocuğun mevcut hali bu önerilerle çözüme kavuşmayacaktır'' denildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi :
"'Mevcut yasal düzenlemeler, bu haliyle kadını korumakta aciz kalmışken, eski TCK'nın 434. maddesinin çözüm önerisi olarak sunulması ve kabulü ile toplumun kadına ve şiddete bakışında toplumsal bilinç ve aldığı değişimi beklemek hayal olacaktır. Kadın her zamankinden daha fazla şiddete maruz kalacak ve git gide toplumsal hayattan dışlanarak telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkacaktır.''
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Araştırma: Olası bir savaşta Türkiye'nin kaybı ne olur?