'Tecrit; 'kibar ölüm'dür'

TUYAB’ın hazırladığı “Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ndeki eylül ayı hak ilhalleri” raporuna göre eylül ayında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahkûmların havalandırma sürelerinin uzatılması, hücre koşullarının iyileştirilmesi ve yan yana olan hücrelerdeki tutsakların aynı saatte beraber havalandırmaya çıkarılmasını istedikleri belirtildi.

Talepleri karşılanmayan tutsakların durumu protesto ettikleri belirtilen raporda “Protesto sonucunda mahkûmlar aylarca ziyaret, iletişim ve sohbet hakkı cezaları alıyorlar” denildi. Raporda 54 tutuklu ve hükümlünün benzer talepler nedenlerle ceza aldığı bildirilirken şöyle denildi: “Ziyaret ve iletişim cezalarının yanında çeşitli yayın yasakları cezaevinde uygulanıyor. İşçi Köylü gazetesinin 70. sayısı, Devrimci Demokrasi gazetesinin 177. sayısı ve çok sayıda Kürtçe kitap cezaevine sokulmuyor. Bunun yanında sağlık hakkı uygulamalarında da ciddi sorunlar bulunuyor”

Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde 10 yıldır tutuklu bulunan Şerafettin Yer’in babası Hıdır Yer, Şerafettin Yar’ın toplam 36 yıl ceza aldığını anlatarak “Cezaevinde tutuklu ve hükümlülere ceza üzerine ceza uygulanıyor. Açık ve kapalı görüş, mektup, telefon cezası bunlardan bazıları. Bunun yanında bir saatlik havalandırma cezası aldığından, arkadaşlarının yüzünü göremiyor. Aramalara karşı çıktığından ayakkabılarını aldılar. Duruşmalara bile çıplak ayakla getiriliyor” dedi.

Koğuşlardaki havalandırma sistemlerinin mahkûmları zor durumda bıraktığını kaydeden Hıdır Yer, “Koğuşlardaki küçük pencerelerin önlerine dolaplar konulmuş. Bunu yaparken karşı koğuşlarla iletişimin kesilmesi amaçlanıyor. Pencere kapatıldığı için temiz hava koğuşlara girmiyor” diye konuştu.

TUYAB üyesi Güzel Şahin, tecridin “kibar ölüm” olduğunu anlatarak şunları söyledi: “Cezaevlerindeki çocuklarımızı operasyonlarla teslim aldıklarını söylediler. Ama operasyonlara teslim olmadı çocuklarımız. Şimdi de tecrit uyguluyorlar. Çeşitli yasaklarla çocuklarımızı ‘kibar ölüm’e davet ediyorlar. Tecridin içinde hücre cezası vermenin başka ne mantığı olabilir? Biz tecridin ve zulmün kaldırılmasını istiyoruz.”

TUYAB üyesi İsmail Karagöz ise koğuşların 4 metrekare olduğunu ve “tabutluk” olarak anıldığını ifade ederek “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erdal Eren için gözyaşı döküyor. Cezaevlerine sessiz kalıyor. Bu ikiyüzlülük sona ersin. Cezaevine ziyarete gittiğimizde Kürtçe konuştuğumuz için iletişim hemen kesiliyor. İnsanca yaşam hakkı istiyoruz” ifadesini kullandı. aşa sen anıt.”