TEKEL İşçilerinin Anımsattıkları...
TEKEL işçilerinin mücadelesi, ülkemizin emek tarihinin de önemli bir dönüm noktasıdır. Yok sayılanların, görmezden, bilmezden gelinenlerin ayağa kalkmasıdır. Yaşananlardan herkes gereken dersi çıkarmalıdır.
İşleri, aşları, ekmekleri için direnen TEKEL işçileri herkesi derinden sarstı. Ülkemizde uzunca süredir unutulan, sözü edilmeyen emek, sendika, örgütlenme gibi kavramlar yeniden anımsandı. Özelleştirmenin insana, çalışana yönelik acımasızlığı, bir kez daha gözler önüne serildi. Sanal gündemlerle oyalanan halkımızın gerçek gündeminin iş, aş, işsizlik ve yoksulluk olduğu, başta siyasetçiler olmak üzere herkesin dikkatine çakıldı.
TEKEL’in özelleştirilmesinin ve satılmasının ilk gündeme getirildiği 90’lı yıllardan beri, bu işin yanlışlığını anlatmak için uğraşan bizlerin yazdıklarımızın, söylediklerimizin ne denli doğru ve gerçekçi olduğu, hayatın içinde bir kez daha sınandı. O yıllarda, İzmir’de ‘Tütün Platformu’nu oluşturup TEKEL ve tütün konusunda mücadele yürütenlerin uyarılarının dikkate alınmamasının, bugün ülkeyi, sektörü ve çalışanları hangi noktalara getirdiği, acıyla görüldü.
- Tam bu noktada bir görevi yerine getirip, ‘Tütün Platformu’nda birlikte mücadele verdiğimiz, bugün aramızda olmayan değerli büyüklerimiz Orhan Özet’i ve Sadullah Usumi’yi saygıyla ve rahmetle anıyoruz.
Sözün özü, yüreklerimiz yangın yeri… Aklımız, vicdanımız, bilincimiz isyanda…
TEKEL’de işçi olmak…
Tütün ve TEKEL olayında Ege’nin ve İzmir’in apayrı bir yeri var… Bir zamanlar Ege’nin kırsal kesiminde, tütün ekimi ve üretimi çok önemliydi… On binlerce tütün ekicisi aile, tütün piyasasını ve başfiyatını hacı yolu bekler gibi beklerdi… Gelecekle ilgili düşlerin, umutların türküleştiği günlerdi o günler… Tütün, adeta umut çiçeğiydi…
Tarladan tezgâha uzanan bu umut zincirinde bin bir emek vardı… Tütün tarlalarında tütünü ekip üretenler kadar, onu işletmelerde, fabrikalarda işleyenler de zincirin bir başka halkasıydılar…
Bir zamanlar, İzmir’in yerleşim birimleri TEKEL çalışanlarıyla, tütün işçileriyle doluydu… Bu semtlerde, mahallelerde tütün işçiliği bir gelenekti, bir kültürdü, bir yaşam biçimiydi… Oralarda tütün kokusuyla bütünleşmiş emekçilerin ve ailelerinin gündeminde hep tütün ve TEKEL vardı… Kahvehanelerin ve kapı önlerinin temel sohbet konusuydu tütün ve TEKEL…
Hele İzmir’in varsıl ve gözde semti olarak bilinen Alsancak’ın bir de emekçi yüzü vardı… Bu semtin arka tarafları sanayi işletmeleriyle, fabrikalarıyla ve tütün atölyeleriyle doluydu… Ah bir bilseniz, nice toplumsal olaylara, nice işçi hareketlerine ebelik etmiştir bu güzelim diyar…
Burada TEKEL işletmeleri önemli bir yer tutardı. En başta asırlık geçmişiyle İzmir’in sanayisinde önemli bir yer tutan TEKEL sigara fabrikası buradaydı. Yine tütünün yaprak yaprak bakımdan geçirildiği yaprak tütün bakım atölyeleri de fabrikanın hemen yanı başındaydı…
Ya önünden her geçişimizde anason kokusunu duyumsadığımız TEKEL içki fabrikasını nasıl unutabiliriz? Daha pek çok tütün ve TEKEL işletmesi, İzmir’in içersinde ‘emeğin beşibirliği’ gibi sıralanırdı… Kısacası İzmir imbatla birlikte aynı zamanda tütün de kokardı…
Bu işletmelerin, fabrikaların duvarlarına, semtlerine, mahallelerine tütün kokusu sinmişti… Elbette tütün kokusuyla birlikte alınterinin kokusu da…
TEKEL’in öyküsü \t\tTürkiye’nin de öyküsüdür
Reji’den TEKEL’e, TEKEL’den günümüze uzanan tütün üretiminin ve onun simgesi TEKEL’in tarihi, aynı zamanda Türkiye’nin de tarihidir… Bu tarihte ulusal bağımsızlık, emek, alınteri, mücadele gibi kavramlar önemli bir yer tutar.
Bir zamanlar Reji idaresi kolcularının Ege tütüncülerine yaptıklarını, 2009 Türkiye’sinde devletin kolluk kuvvetleri TEKEL işçilerine yapmıştır. Ankara Abdi İpekçi Parkı’nda yaşananlar bunun somut ifadesidir.
Ekmek kavgası için yurdun dört bir yanından Ankara’ya gelen TEKEL işçileri, emeğin, alınterinin, üretimin, onur mücadelesinin türküsünü söylediler Ankara’da… Duyana, anlayana, anlamak isteyene… İnanıyoruz ki on yıllardır Reji kolcularına karşı söylenen çökertme türküleri gibi, onların türküleri de söylenecektir yıllarca…
TEKEL işçilerinin mücadelesi, ülkemizin emek tarihinin de önemli bir dönüm noktasıdır. Yok sayılanların, görmezden, bilmezden gelinenlerin ayağa kalkmasıdır. Yaşananlardan herkes gereken dersi çıkarmalıdır.
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!