Tekin: Genel ve Yerel seçim birlikte yapılsın!

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç'un yurtdışında olması dolayısıyla CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, düzenlediği basın toplantısında MYK'nın gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Toplantıda dış politika konusunun ele alındığını belirten Tekin, hükümetin Suriye politikasını eleştirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD dönüşü açıklamalarında ''ABD Başkanı Barack Obama'nın konuya ilişkin çizgisini öğrenemediği" yönünde ifadeleri olduğunu aktaran Tekin, "Sayın Başbakan Obama ile bir haftadır görüşmelerde bunları soramamışsa herhalde bundan sonra da bu soruların cevabını çok zor alacak" diye konuştu.

Reyhanlı'daki patlamaların da ABD'deki görüşmelerde gündeme geldiğini belirten Tekin, Suriye'nin Rakka şehrinin çeşitli örgütlerin merkezi haline dönüştüğünü ileri sürdü. Bu şehirdeki El Kaide örgütünün alt birimi El Nusra'nın bombalı eylemler gerçekleştireceği istihbaratının MİT'de olduğunu iddia eden Tekin, "Bu istihbarat neden değerlendirilemedi? Özellikle bu örgütlerle ilgili, çünkü aynı istihbarat Amerikan istihbaratına da gitmiştir, Türkiye'ye, Sayın Erdoğan'a 'bu örgütlerle aranıza mesafe koyun demiş miydi, dememiş miydi bunların hepsinin sorularının cevabının olması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin uzun süredir çatışmaların yaşandığı bir coğrafyada bulunduğunu ifade eden Tekin, patlamaların gerçekleştiği Reyhanlı'da mobese kameralarının çalışmadığı iddialarını hatırlattı. Mobeselerin neden çalışmadığını soran Tekin, "Taksim'deki bir çukuru korumak için 50 tane mobese sistemi koyacaksınız, Taksim'deki çukura gösterdiğiniz hassasiyeti Reyhanlı'da göstermemenizin gerekçesinin ne olduğunu hepimiz merak ediyoruz. Buradaki yurttaşlarımız hangi gerekçe ile hayatlarını kaybettiler? Bu zafiyet nedir? İstihbarat bilgilerine rağmen neden önlem alınamadı?" diye konuştu.

MYK toplantısında ülke ekonomisinin de değerlendirildiğini aktaran Tekin, hükümetin Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun bittiği tantanasıyla meşgul olduğunu, ancak ülkenin dört bir yanında vatandaşın ekonomik sıkıntılar içinde olduğunu söyledi. Bu yılın nisan ayında 48 kişinin ekonomik gerekçelerle intihar ettiğini, çok sayıda iş yerinin faaliyetine son verdiğini ifade eden Tekin, bunların görmezden gelinmesinin vicdanları rahatsız ettiğini kaydetti.

"Sayın Başbakan grubuna talimat versin siyasetin önündeki engelleri kaldıralım"

Başbakan Erdoğan'ın 2014 yılında üç seçimin gerçekleştirilebileceği şeklindeki ifadelerine de değinen Tekin, şöyle konuştu:

"CHP olarak milletten hiçbir zaman kaçan bir parti değiliz. Ne zaman isterlerse seçime hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Ama uzun süredir kamuoyunda tartışılan, bilinen hatta önümüzdeki barış sürecinde ciddi engel teşkil eden iki temel unsur var. Hem bu sürece destek olmak açısından CHP'nin bir önerisini sizlere sunmak istiyorum, aynı zamanda da erken seçimin yolunu açmak açısından, yüzde 10 barajı ve siyasi partiler yasasını derhal değiştirelim. Bu konuda Sayın Başbakan'a, AKP'ye teklif olarak bizim şu anda kanun teklifimiz parlamentoda bekliyor. Sayın Başbakan eğer grubuna talimat verirse en kısa süre içerisinde siyasetin ve milletin önünde olan bu temel iki engeli hemen kaldıralım."

"Yerel seçimle genel seçimi 30 Mart'ta yapalım"

Partisinin her zaman seçime hazır olduğunu vurgulayan Tekin, "Seçimle ilgili Sayın Başbakan'ın önerisine CHP olarak destek veriyoruz. Yerel seçimle genel seçimi 30 Mart'ta yapalım. Bu ülkenin parasını çarçur etmeyelim. Eğer Sayın Başbakan referanduma çok hevesli ise aynı zamanda iki seçim bir referandum niteliği de taşıyacak, bu vesile ile 2014'te iki seçim yapmış oluruz. Cumhurbaşkanlığı seçimi de normal zemininde olacak. Sayın Başbakan'ın bütün uğraşını biliyorum. Kardeşi Gül'ü yemektir ama koşullar ona çok uygun değil, Sayın Başbakan" ifadelerini kullandı.

"Bilim yuvalarında karakol olmaz"

Tekin, bugün bir gazetede yer alan yatılı bölge okullarının kaldırılacağı yönündeki iddiayı da değerlendirdi.

"Bu okullar PKK'ya adam devşiriyor" iddiasının kapatılmaya gerekçe gösterildiğini ifade eden Tekin, "Size günaydın derler. 11 yıldır bu ülkeyi yöneteceksiniz, ne zaman aklınıza gelecek? Sürecin olduğu bir dönemde 'bu yatılı okullar PKK'ya militan devşiriyormuş' diye kapatalım. Kim inanır buna? Gerekçesi neyse bunu kamuoyuyla paylaşın" ifadesini kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın antidemokratik uygulamalarının Kenan Evren'den farksız olduğunu ileri süren Tekin, şöyle devam etti:

"En azından bu dönemde şu uygulama yoktu, bilim yuvası dediğimiz üniversiteler her şeye rağmen özerkti ve bilim adamları kendi düşüncelerini çok açık bir şekilde ifade edebiliyorlardı. Şimdi bilim adamları kendi düşüncelerini ifade edemiyor. Hatta tam tersine üniversitelerde uygulamaların nasıl olup olmayacağına Sayın Başbakan karar veriyor. Şimdi ben soruyorum; Sayın YÖK Başkanı, Sayın Rektörler, siz bilim insanları mısınız, film insanları mısınız? Sizin üniversitelerinizde uygulamaların ne olup olmadığına Sayın Başbakan mı karar verecek? Neye karar verecek? 'Karakollar kuralım' . Sayın Başbakan buraya karakol kuracağına, bilim yuvalarında karakol olmaz, keşke Reyhanlı'ya karakol kurabilseydin, 51 vatandaşımız hayatını kaybetmemiş olurdu? İçine sindirebilecek tek bir rektör varsa çıksın kamuoyuna açıklasın. Hangi rektör bilim yuvasında karakol olsun ister, panzer olsun ister?"

Tekin, konuşmasında bir bakanın sözleriyle "sizin belediyeler, bizim belediyeler" ayrımı yaptığını ifade ederek, bunun demokratik bir ülkede kabul edilemez olduğunu, böyle bir ifadenin bölücülük anlamına geldiğini ileri sürdü.

Ülkede birçok sorun olmasına rağmen basında ve televizyon programlarında CHP'nin tartışıldığını söyleyen Tekin, kamuoyu araştırma şirketlerini de eleştirdi. Tekin, "Gelişmiş herhangi bir ülkede bir kamuoyu yoklaması şirketi kamuda iş yaptığı günden itibaren bağımsızlığını kaybetmiştir. O şirket sahiplerine soruyorum, devletin hangi kurumlarında iş yapıyorsunuz?" diye konuştu.

Türkiye'nin geçici bir süreçte olduğunu belirten Tekin, ''Nice imparatorluklar gördük, nice diktatörler geldi gitti. Bugünkü yönetime benzer ortadoğu coğrafyasında, bugün bahar havası dediğimiz bütün liderlerin geliş serüvenlerine bakın. Çarıkla geldiler. Hatta Sayın Başbakan'ın deyimiyle 'biz zenci çocuklarız, öteki dünyanın, öteki Türkiye'nin çocuklarıyız' diye geldiler. Sonra ne oldu? Kavlak gibi düştüler, arkasında 70, 190, 150 milyar dolar çalmış, çırpmış oldukları servetleri bırakarak gittiler. Bu ülke hepimizin doğruya doğru, yanlışa yanlış diyeceğiz. Bir bakan Türkiye Cumhuriyeti bakanı, herkesin bakanı bu cümleleri sarf edebilir mi?" değerlendirmesinde bulundu.

"Paranızın gücü milletvekillerini satın almaya yetmez"

Tekin, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Bir gazetecinin, internet ortamında Genel Başkan Kılıçdaroğlu imzalı olduğu iddia edilen "Reyhanlı'da yapılacaklar" başlıklı bir metnin yer aldığını hatırlatması üzerine, böyle bir metnin gerçek olmadığını ve bunu ortaya atanlar hakkında gerekli hukuki girişimlerin yapılacağını söyledi.

Tekin, Anayasa Uzlaşma Komisyonunun çalışmalarına ilişkin soruya da "Biz sonuna kadar devam edeceğiz. Sayın Başbakan kaçmak istiyor, onu da farkındayız. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar CHP evrensel, demokratik ve özgürlükçü bir anayasadan asla ve asla vazgeçmeyecektir" karşılığını verdi.

Bir başka soruyu yanıtlarken de Başbakan Erdoğan'ın yeni anayasa çalışmaları kapsamında "siyasi partilerin milletvekillerini genel merkezlerine kilitlememeleri" yönündeki sözlerine de değinen Tekin, "Ne yapacaksın Sayın Başbakan, satın mı alacaksın? Sizin paranızın, bu ülkede milletvekillerini satın almaya gücü yetmez. Hele CHP'liye hiç gücü yetmez Sayın Başbakan. Demokrasiyi katletmek için milletvekili satın alma arayışı demokrasiye vurulabilecek en büyük darbedir. Hiçbir milletvekili de ona tenezzül etmez. Ben AKP'de de bu konuda çok sağduyulu, aklıselim milletvekillerini bu işe dur diyeceğini biliyorum" diye konuştu.