"Terör örgütüne bir anlık öfkeyle katılıyorlar"

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Betül Dilara Şeker ile Yrd. Doç. Dr. Aynur İlhan Tunç ve Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Uzmanı Erdal Şahin tarafından, ''Van İli Örneğinde Terör Suçlarına Karışanların Sosyal Psikolojik Açıdan Değerlendirilmesi'' konulu araştırma yapıldı.

Van'da 2005-2009 yılları arasında terör olaylarına karışan ve yakalanan kişilerin dosyasının incelendiği araştırmada, terör olaylarına karışan 382'si erkek toplam 400 kişi, sosyol piskolojik açıdan ele alınarak değerlendirildi.

Yrd. Doç. Dr. Dilara Şeker, araştırmayla ilgili yaptığı açıklamada, yoksulluk, eşitsizlik ve adil dünya inancının sarsılmasının, kişilerin var olan sosyal gerçeklerle ilgili inançlarının ve adalet duygularının sarsılmasına yol açtığını belirterek, şunları söyledi:
''Bu örneklerden biri ise doktor bir kadının, annesinin hatalı yapılan ameliyat yüzünden ölmesi nedeniyle örgüte katılmasıdır. Bu kişi, yanlış yapılan operasyon sonucu doktoru mahkemeye vermelerine rağmen sonuç alamayınca, adalet inancını kaybettiği için tepkisini örgüte katılmakla gösteriyor. İnsanlarda adil dünya inancının sarsılmaması gerekiyor.''

Terör suçlarına katılanların büyük bölümünün çok çocuklu aileden geldiğini bildiren Yrd. Doç. Dr. Şeker, ''Örgüte katılan ilkokul mezunlarının yaşadıkları yoksulluk, işsizlik ve ekonomik sorunlar nedeniyle bu yolu tercih ettiklerini, üniversiteli gençlerin ise gelecekle ilgili endişeleri nedeniyle örgüte katıldıklarını belirledik'' dedi.

Aile baskısından kurtulmak için

Ergenlik döneminde kişilerin, aile ilişkilerinde kendi kararlarını almak, buna bağlı olarak güç kazanmak ve hayatlarının kontrolünü ellerinde tutmak istedikleri ifade edilen araştırmada, ''Hayatlarının kontrolünü kaybettiklerini düşündüklerinde buna karşı çıkmaktadırlar. Bunun sonucu olarak aile ile ilişkiler bozulabilmektedir'' denildi.

Dosyası incelenen 19 yaşındaki B.Y'nin, ailesinin baskısından ve dayatmalarından kurtulmak için, 23 yaşındaki D.E'nin babası ile arasında geçen bir tartışmadan dolayı örgüte katıldığı belirtilen araştırmada, 22 yaşındaki A.Y'nin ise ''ÖSS'yi kazanamadığım için ailemin bana, '11 yıl okudun adam olamadın. Bize onca masraf ettirdin' şeklinde baskıları sonucunda sorunlar yaşadım. Aile baskısını kaldıramadığım için örgüte katıldım'' dediği kaydedildi.

Macera olsun diye

Psikolojik ve ekonomik nedenlerin yanı sıra çocukluk dönemlerinden başlayarak çevrelerindeki kişileri örnek alanların örgüte sempati duyarak katıldıkları ifade edilen araştırmada, aynı zamanda bireylerin kişilik özelliklerinin de örgüte katılımı etkilediği belirtildi.

İlköğretim mezunu olan 28 yaşındaki M.D'nin ''Macerayı seven biri olduğum için dernekte anlatılan şeyler ilgimi çekti. Propagandalardan etkilenerek, macera yaşamak amacı ile örgüte katılmayı kabul ettim'' şeklindeki ifadesine yer verilen araştırmada, adil dünya inancını kaybedenlerin de örgüte katılma yolunu seçtiği kaydedildi.

Araştırmada bu durumla ilgili örnekte, 38 yaşında S.S. adlı kadının, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandığı yıl, İzmir'de yapılan yanlış ameliyat sonrası annesini kaybetmesi üzerine doktorlardan davacı olduğu, mahkemeden netice alamadıkları için devlete olan inancının sarsılmasından dolayı örgüte katıldığı bildirildi.

Mağduriyetin etkili bir güç kaynağı olduğu tespit edilen araştırmada, dosyası incelenen bir kişinin, Diyarbakır'da düzenlenen mitinglerde polisin kendilerine davranışına kızdığı için terör örgütüne katıldığını bildirdiğine yer verildi.