TGC-KAS 62. Yerel Medya Semineri Aydın'da başladı
62. Yerel Medya Semineri'nde konuşan TGC Başkan Vekili Turgay Olcayto “Bir yandan cezaevindeki arkadaşlarımız bir yandan işini kaybeden arkadaşlarımız, bir yandan da baskı altına alınan arkadaşlarımız var" diye konuştu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC), Konrad Adenauer Stiftung Derneği ile ortaklaşa düzenlediği yerel medya seminerlerinin 62’ncisi Aydın’da başladı. Aydın Anemon Otel’de saat 09.30’da başlayan seminerin açış konuşmalarını Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Suat Deniz, TGC Başkan Vekili Turgay Olcayto ve Aydın Valisi Kerem Al yaptı. Mehmet Mahmutoğlu’nun sunuculuğunu yaptığı seminerde açış konuşması yapan Suat Deniz, “Aydın’da toplam 29 sarı basın kartı sahibi gazeteci var. Bir yanda terör belası bir yanda başka acılar, cezaevindeki gazeteciler. Tahliye olanlar olmayanlar ne tür sıkıntılar yaşadığımızı gösteriyor. Bunların yanında yerel gazetecilerin de pek çok sorunu var” dedi.
"Tahliyeler buruk bir sevinç yarattı"
Deniz’in ardından söz alan Turgay Olcayto “Gazeteci arkadaşlarımızın tahliyesi biz de buruk bir sevinç yarattı" dedi ve ekledi:
"Bu arada TGC Yönetim Kurulunun sizlere selamı var. Biz de sorunlar ağır bastığı için başta söylemem gereken şeyi şimdi söylüyorum. Bir yandan cezaevindeki arkadaşlarımız bir yandan işini kaybeden arkadaşlarımız bir yandan da baskı altına alınan arkadaşlarımız var. Yerel basın bir miktar rahat bu konuda. Rahatlığı bilin ve kullanın” diyerek sözlerini sonlandırdı. Olcayto’dan sonra konuşan Vali Kerem Al ise düzenlenen seminerin basının sorunlarının tartışılmasına da zemin hazırladığını ifade ettikten sonra, “Şüphesiz ki basının gücü demokrasinin standardıyla orantılıdır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin belli başlı öğelerinden biri de özgür basındır. Basın çok sağlam bir ayna olmalıdır.”
"Birinin sorunu herkesin sorunu olmalı"
Açış konuşmalarının ardından Söke Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Esmer moderatörlüğünde ilk oturum gerçekleştirildi. İlk oturumda TGC önceki Başkanı ve Milliyet Gazetesi Yazarı gazeteci Nail Güreli, “Siyasal ve Toplumsal Dönüşümde Medya” konulu bir konuşma yaptı. Güreli konuşmasına, “Siyasi otorite değişebilir. Askeri ya da sivil olabilir. Bu irade her zaman basını kontrol altına almak ister. Bu sorun bizim meslek hayatımızda hiç görmediğimiz seviyelere ulaştı. Gazeteciler halkın haber alma aracıdırlar” diyerek başladı ve şöyle devam etti:
“Muhalefet, muhalefetteyken her zaman basının dostudur. Siyasal iktidar olduğunda basının haber alma yetkilerini kısıtlar” diyen Güreli, “Geçmişte siyasal iktidar kendi yanında olmayan gazetecilerin sesini kısmak için çeşitli yöntemler kullandı. Bunlardan biri de kağıt tahsisiydi. Ekonomik sebepler yüzünden bazı maddelerin kullanımı tahsise bağlıydı. Muhalefet olan gazetelere ihtiyaçlarının çok altında kağıt veriliyordu. Bunun yanı sıra iktidarın haberlerini yapan gazetelere de ihtiyaçlarından fazla kağıt veriliyordu. Onlar da ihtiyaç fazlası kağıdı karaborsada satarak gelir elde ediyorlardı. Bu sebeplerle ‘besleme basın’ kavramı kullanılır oldu” sözleriyle geçmişte yaşananlara dikkat çekti.
Güreli konuşmasını, “Bu tür sistemler olduğu sürece basın özgürlüğü mümkün değildir. Halkın kendisi basını denetlemelidir. Bu mücadele, sürekli bir demokrasi mücadelesidir. Birinin sorunu hepimizin sorunu olmadıkça bu sorunlar uzar gider. Bu mücadelede örgütlenme de büyük önem taşıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) son 52 yılda verdiği kararlar bugün açıklandı. 20404 insan hakkı ihlali kararı verilmiş. En çok mahkumiyet Türkiye’ye ait. Az önce anlattıklarımı da bu veriler teyit ediyor” şeklinde sonlandırdı. .
"Dayağa karşıydık artık can derdindeyiz"
Güreli’den sonra söz alan Posta Gazetesi Köşe Yazarı ve Akademisyen Yazgülü Aldoğan ise, “Şiddet ve Medya” konulu bir konuşma yaptı. Aldoğan konuşmasına, “Şiddeti medyada çok ciddi hissettiğimiz günler yaşıyoruz" diye başladı. Aldoğan şöyle konuştu:
“3. sayfaya hapsolmuş haberler bugün 1. sayfaya taşınmaya başladı. Bu biz kadın gazetecilerin de çabasıyla gerçekleşti. Kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet öylesine çoğaldı ve meslekteki kadın gazeteciler ve editörler sayesinde 1. sayfaya taşınması iyi mi oldu kötü mü oldu diye düşünüyorum. Kadına yönelik şiddet her zaman vardı. Biz buna ilk karşı çıktığımız yıllarda dayağa karşı çıkıyorduk. Şimdi can kurtarmaya çalışıyoruz. Çünkü dayak yerini öldürme şiddetine dönüştürdü. Yani buna biz mi sebep olduk diye düşünmüyor değilim. Kadınlar artık hayatını kaybetmeye varan olaylar yaşıyor. Biz manşetlere çıkardıkça kadınlar öldürülmeye başlandı. Şiddet haberlerinin medyada bu kadar yer alması özendirici olabilir mi? Biz mesleğe başladığımızda intihar edenlerin haberlerini yayınlamazdık. Zaten yasaktı. Çünkü intihar da bir nevi özendirici haber haline gelebiliyor. Boğaz köprüsü intiharlarını hatırlayın. Bir dönem her canı sıkılan kendini köprüden atmaya kalkıyordu”
"Yerel medya, Anadolu'ya ses olmalı"
İkinci oturum ise saat 13.30’da TGC Yönetim Kurulu üyesi Orhan Ayhan’ın moderatörlüğünde yapıldı. İkinci oturumda ilk olarak TGC Ankara Temsilcisi ve Dünya Gazetesi yazarı Taylan Erten , “Yerel Basında Ekonomi Haberciliği” konulu bir sunum yaptı. Erten konuşmasında Ege bölgesinin önemine işaret etti ve ekledi:
“Bu bölgenin yerel basınında tek satır ekonomi haberi bulmak mümkün değil. Genel olarak söylüyorum bu alanda ciddi bir eksiklik var. Ekonomi haberlerine girmeyerek aslında yerel gazeteler de ekonomilerini zora sokuyorlar. Bugün köydeki vatandaş en kötü döviz alım satımı yapıyor” dedi. Erten konuşmasına, “Ege bölgesi Osmanlı’dan beri önemli bir bölgedir. Bu yüzden ekonomi haberciliği bu bölgede daha önemli bir yer kazanıyor. Türkiye ekonomisi dünyaya, Anadolu ekonomisi ise Türkiye’ye entegre olmak durumunda. Böyle bir ortamda biz yerel gazete olarak bunlarla ilgilenmiyorsak kendimize çuvaldız batırmak zorundayız” şeklinde devam etti. Gazetelerin siyasetle ilgilenmesinin yanında ekonomiyi de izlemesinin gerekliliğinin altını çizen Erten, “Bulunduğumuz yerin iç iletişimini de yerel medya üzerinden sağlayabiliriz. Anadolu ekonomisinin sese ihtiyacı var. O sesi de yerel medya çıkarabilir.”
"İnternet medyası ucuz ve pratik"
Erten’in ardından hürriyet.com.tr Ankara Temsilcisi ve Diplomasi Muhabirleri Derneği Başkanı Zeynep Gürcanlı ise “İnternet Medyası” konulu bir sunum gerçekleştirdi. Gürcanlı şunları söyledi:
"Geçen yıl 226 milyon kişi interneti kullanmaya başladı. Yani Türkiye’nin 3 katı neredeyse. Tüm dünyaya hitap etmek parmaklarınızın ucunda adeta. Türkiye internet kullanımında 17’nci sırada. Kullanım oranı ise yüzde 44. Dünya ortalamasının üstünde bir rakam bu. İnternet kullanım saati sırasında ise Avrupa’da 1’nci sıradayız. Yani internete girince çıkmıyoruz. En vurucu rakamlardan biri de bence şu. Türkiye’de internet kullanıcılığı açısından cinsiyet eşitliği söz konusu. Bu yeni medya gazeteciler olarak hem rakibimiz hem de yardımcımız. Gençlerin yüzde 48’i haberi Facebook’tan alıyor artık. Çok yüksek rakamlar var. Facebook’da 700 yüz milyar dakika harcanıyor. Her 20 dakikada 1 milyon link paylaşılıyor. İşte bizi ilgilendiren bu. 1milyon linkin büyük kısmı haber çünkü. Türkiye Facebook kullanımında 29’uncu sırada"
TGC-KAS 62. Yerel Medya Semineri 17 Mart'ta da devam edecek.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza