"TSK'nin sabrının sınırı var"

Orgeneral İlker Başbuğ sessiziğini bozdu... Taraf gazetesinin iddialarına yanıt veren Başbuğ, "Allah Allah diye taarruz eden ordu camiye bomba koyar mı? Vicdansızlara sesleniyorum; Türk ordusunun da bir sabrı var. Nasıl böyle itham yapılabilir" diyerek sert çıktı.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.01.2010 - 11:15

Genelkurmay Başkanlığı'nda Kazım Karabekir'i anmak için düzenlenen özel törende konuşma yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, gündemdeki konulara da değindi. Bir gazete tarafından gündeme getirilen Balyoz Güvenlik Harekat Planı'na ilişkin konuşurken yer yer kürsüyü yumruklayan Orgeneral Başbuğ'un oldukça sinirli olduğu gözlendi.

Orgeneral Başbuğ, Taraf Gazetesi'nde yayınlanan 'Balyoz' darbe iddiasıyla ilgili olarak, "Plan semineri 7 yıl önce yapıldı. Bu iddialar üzerine araştırmalarımıza başladık. İddiaların ardından yaptığımız açıklama o an elde ettiğimiz bilgiler doğrultusunda yapıldı" dedi.

Bütün sorulara cevap vermek için biraz sabırlı olmanın gerektiğini vurgulayan Orgeneral Başbuğ, TSK'nın doğru bilgi vermek zorunda olduğunu, bir gün 'A' denilen şeye ertesi gün 'B' diyemeyeceğini ve biraz insaflı olmak gerektiğini belirtti, Ancak bunun da iddiaların kabulü anlamına gelmediğini vurguladı.

 

"Allah'ın evi"

Balyoz Harekat Planı'na göre camilerin bombalanması iddiasına değinen Orgeneral Başbuğ, "Vicdansızlara sesleniyorum" diyerek sesini yükseltti ve masaya vurarak "Allah Allah diye taarruz eden bir ordu nasıl olur da Allah'ın evi olan camiyi bombalar. Bu ordunun Mehmetçiği Allah Allah diye hücum ediyor. Vicdansızlara sesleniyorum, TSK'nın da sabrının bir sınırı var. Siz orduyu nasıl böyle itham edersiniz? Hiç mi vicdanınız yok" dedi.

Orgeneral Başbuğ, TSK içinden bilgi sızdırma konusuna değinirken, "TSK içinde 61 adet bilgi sızdırma soruşturması açıldı. Bilgi sızdıran bir subay 3 yıl ceza aldı ve ordudan atıldı, çeşitli rütbelerde 10 personel bu kapsamda tutuklandı. Hata yapan olabilir; ama biz TSK'da barındırmayız" dedi.

 

"Eklemeler var"

Orgeneral Başbuğ, daha sonra şunları söyledi:
"Bilgi sızdırmalarının son zamanlarda olanları da var ama büyük bir kısmı eski. Var birilerinin elinde zamanı geldiğinde kullanıyor. Ama bu tabi bilgi sızmasının olmadığını göstermiyor. Ve bu sızın bilgilerde eklemeler yapılarak kullanılıyor.
TSK'ya yürütülen karşı faaliyetlerde bize düşen görevler olduğu gibi devletimize de düşen görevler var. Bir defa daha ifade ediyorum. Bu konulara ilişkin görüş düşünce ve tekliflerimiz Sayın Cumhurbaşkanımıza da arz ediyorum sayın Başbakanımız da arz ettim. Bu görüş düşünce ve tekliflerimizin sonuçlandırılmasını da takip edeceğim.
Bu kelimeyi burada söylemekten hicap duyuyorum ama söylemek zorundayım. Türkiye'de son dönemde darbe iddiaları gündemi işgal etmektedir.Bu kapsamdaki iddialardan TSK olarak fevkalade rahatsızız. TSK'nı durumu nettir. Bir kere daha tekrar etme ihtiyacı duyuyorum.
Ben 1960'da askeri lise öğrencisiydim ve 60 yılının Ekim ayında Kara Harp Okulu'na girdim. 62 yılında da genç bir teğmen olarak silahlı kuvvetlere katıldım. 1960-2010. Elli yıl. Türkiye'nin yaşadığı olayları yaşayan birisiyim. Bu kapsamda diyorum ki Türkiye'de elbette 1960'lardan beri bazı olaylar yaşandı.
Biz diyoruz ki TSK olarak artı bu olaylar geride kaldı. Bu süreçte yaşanan olaylarda herkesin kendi payına düşen bölümlerden gereken dersleri çıkardığını da düşünüyoruz. Ülkenin ve toplumun huzura ve barışa ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz."

 

"Kim menfaat sağlar"

"Biz diyoruz ki, 70 milyonun yürekten inanması gereken şu olmalı: Demokratik yönetimlerde olması gereken en önemli husus iktidarları demokratik yöntemlerle el değiştirmesidir. Ben şimdi sormak istiyorum: Bu darbe iddiaları devamlı gündemde kalmasından kim menfaat sağlıyor. Ben TSK olarak bundan rahatsızlık duyuyorum. Peki kim bundan menfaat sağlıyor. Bugün hiçbir şey söylemesek o da yanlış yorumlara sebebiyet verecek."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon