'Türk ekonomisi fazla ısındı'

The Economist dergisi, Türk ekonomisinin "fazla ısındığını" savunduğu analizinde "Ekonomi, seçimde başlıca bir temas değil ancak soğutmaya büyük ihtiyacı var" derken, Türk ekonomisinin bir "fırtına" ile karşı karşıya kalabileceği kaygılarının yaygın biçimde paylaşıldığını yazdı.

'Türk ekonomisi fazla ısındı'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.05.2011 - 07:38

Türk ekonomisinin "fazla ısındığı" yönündeki uyarıları çoğalıyor. Son olarak İngiliz The Economist dergisi, "Ekonomi, seçimde başlıca bir temas değil ancak soğutmaya büyük ihtiyacı var" diye yazdı.

İngiltere'de yayımlanan haftalık dergisi The Economist, son sayısında "Türk Ekonomist Fazla Isındı" başlığı ile yayımlandığı analizde "Ekonomi, seçimde başlıca bir temas değil ancak soğutmaya büyük ihtiyacı var" spotunu kullandı.

AKP'nin, "bazı seçmenler otokratik yöntemlerinden endişe duysa da" Haziran seçimlerinde üçüncü defa iktidarı elde etmesinin beklendiğini belirten dergi, AKP'nin popülaritesinin bir nedeninin "ekonomi yönetimi" olduğunu kaydetti. Analizde "On yıla yakın bir ekonomik başarının ardından birçok Türk, ekonomiyi, geçmişteki krizler lekesini taşıyan bir muhalefete teslim etmeye isteksiz" yorumu yapıldı.
 

"Döngüsel tablo çirkin görünüyor"

"Rakamlar etkileyici" diyerek geçen yıldaki çok hızlı büyüme ve düşük tutulan enflasyona dikkat çeken The Economist, Merkez Bankası yeni Başkanı Erdem Başçı'nın düşük enflasyonla övünürken gemi sağlam olsa da her an bir fırtına patlayabileceğini kabul ettiğini de yazdı. Dergi şöyle devam etti:
"Bu tür kaygılar, yaygın bir biçimde paylaşılıyor. Londra'da Goldman Sachs iktisatçısı Ahmet Akarlı, Türk ekonomisi konusunda uzun bir süre iyimser olsa da bu yılda 'döngüsel tablo çirkin görünüyor, dengesizlikler birikiyor ve finansal kırılganlıklar büyüyor' diyor. Mali ve parasal teşviki, gerektiğinden fazla uzun bir süre sürdürme kararına işaret ediyor. Nonimal ücretlerdeki yıllık artışın yüzde 18'i bulduğunu, iç talebin yüzde 25 kadar büyüdüğünü ve kredideki artış yüzde 30-40 düzeyinde olduğunu tahmin ediyor. Bu tür rakamlar sürdürülemez gibi gözüküyor."
 

"İkiz endişeler enflasyon ve cari açık"

The Economist, "ikiz endişeler"in enflasyon ve cari açığın olduğunu belirtirken Goldman Sachs'ın enflasyonun yıl sonu itibariyle yüzde 7.5 olacağını tahmin ettiğini, HSBC'nin baş ekonomisti Murat Ülgen'in ise, cari açığının Mart 2012'ye kadar olan 12 aylık sürede GSYH'nın yüzde 8'ine ulaşmasının beklendiğini söylediğini belirtikten sonra "Seçim sonrası, mali politikanın sıkılaştırılması için hükümet, faizlerin artırılması için Merkez Bankası üzerinde baskılar artacak" görüşünü dile getirdi.
 

"O Kasar sıcak bir ekonomiyi soğutmak kolay olmayacailir"

Buna karşın "O kadar sıcak bir ekonomiyi soğutmak kolay olmayabilir" değerlendirmesinin de yapıldığı analizde Merkez Bankası'nın sıcak parayı caydırmak amacıyla faiz düşürürken zorunlu karşılıklarını artırılmasını öngören pek alışılmamış bir politikayı benimsediğini ancak işe yaramadığı gibi göründüğünü öne sürdü. Analizde şu savlara da yer verildi:
"Para Türkiye'ye akmaya devam ediyor, bu da parasal koşulları fazla gevşek kılıyor. Zorunlu karşılıkları daha da yükseltmenin, tüketici kredilerini yavaşlatmada yeterli bir etkisi olmayabilir. Ve başta Amerika olmak üzere zengin dünyada faizler yükselmeye başlarsa Türkiye birdenbire dış finansmanının kuruduğunu görebilir."
 

"CARİ AÇIK, DAHA DERİN DEFOLARI GÖZ ÖNÜNE SERİYOR"-

The Economist, "gerçi, cari işlemler açığı daha derin ekonomik defoları gözlerin önüne seriyor. Kamu finansmanı sağlam olabilir (kamu borcu, GSYH'nın yüzde 40'ı civarında) ama hükümet, yüksek asgari ücreti aşağıya çekmek, kayıt dışı ekonominin büyüklüğünü azaltmak ile enerji ve diğer maliyetleri düşürmek için rekabeti artırıcı reformlarda yavaş hareket etti" görüşünü de öne sürdü.

Türkiye'nin yüzde 44 düzeyindeki istihdam oranının OECD'nin en düşük olduğunu, Türkiye'nin ayrıca aşırı ürün-piyasa denetimi konusunda OECD ülkeleri arasında en kötü durumda bulunduğunu savunan dergi, "Bu tür başarısızlıklar, işsizliğin artmamasını sağlamak için yıllık yüzde 5 büyümeye ihtiyacı olan bir ülkede daha da göze batıyor" diye yazdı. The Economist, analizi şu değerlendirmeyle noktaladı:
"Gelecek aydaki seçim, tek siyasi belirsizliğin kaynağı değil. Arap baharı, Türkiye'nin dev inşaat şirketlerinin piyasalarının bazılarını riske sokuyor. Libya'daki 14 milyar dolarlık kontratlar dondurulmuş durumda ve Suriye'deki anlaşmalar erteleniyor. Gelecek hükümet, kırılgan ekonominin iyiliği olduğu kadar daha geniş siyasi nedenlerden dolayı da hala Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa Birliği ile yıpranmış ilişkileri onarmak için daha fazla çaba göstermeli."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler