Türk fındığına ABD bademi tehdidi

Fındık Tanıtım Grubu (FTG) Yönetim Kurulu Üyesi Edip Sevinç, yaptığı yazılı açıklamada, dünya badem tüketimindeki hızlı artışın, üretim artışını da birlikte getirdiğini, ABD bademinin 10 yıl önceki ihracat rakamlarına bakıldığında Türk fındığı ile aynı seviyede olmasına rağmen, bugün iki katına çıktığını belirtti.

ABD bademinin ihraç rakamlarının 10 yıl önce yaklaşık 200 bin ton seviyelerinde olduğunu, bugüne bakıldığında kabuklu da dahil edildiğinde 450 bin ton seviyelerine ulaştığını ifade eden Sevinç, şöyle devam etti:
''ABD bademinin üretim artışı, Türk fındığını tehdit etmektedir. Bu gerçekle yüzleşmek zorundayız. Dünya piyasalarında, çikolatanın dışında çok önemli ve hızla gelişen bir başka alan olan pastacılık ve ekmek sektöründe fındığımız badem karşısında çok önemli pazar kaybına uğramıştır. Bu kayıp maalesef artarak da sürmektedir. Bademin dünyada tercih edilen bir ürün olmasının ana nedeni, üretici örgütlerinin çok başarılı bir şekilde yönettiği badem stratejisidir. Bu gerçeklere odaklanarak tedbir almak, sektördeki her kesimin görevidir. Özellikle devletin ilgili kurumları, siyasetçiler ve üretici temsilcileri başlarını kuma gömemezler. Dünyada bütün kabuklu yemişlerin tüketimi artarken, fındığın yerinde sayması tehlikeli bir durumdur. 'Fındığın rakibi yoktur' denilerek içe dönük bir hamaset ile dünya gerçekleri yok sayılabilir mi? Bunların yerine tüm küresel ticari gelişmeleri de göz önüne alan uzun vadeli planlar yapmak daha doğru değil midir?''

Sevinç, 'Türkiye nasıl olsa belli bir miktar fındığı satıyor, o halde niye taviz verelim' yaklaşımının çok tehlikeli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Bu anlayış kısa bir dönem için kısmen doğru zannedilebilir. Ama gerçekte öncelikle tüketimde yerinde saymayı yeterli gören çarpık bir zihniyettir. Sonu ise hüsrandır. Fındık için çok ciddi bir rakip ve tehdit olan badem konusuna dikkat çekmek sadece ihracatçıların değil öncelikle üretici temsilcilerinin işi olmalıdır. Hükümetin geçen yıl kararname ile açıkladığı yeni fındık stratejisi, doğru bir politikadır. Mevcut hükümetin yanı sıra bundan sonra gelebilecek hükümetler de eski yanlışlara dönmemeli, fındık siyasetçinin oy toplama aracı olmamalıdır. Serbest piyasaya herkes güvenmelidir. Fındıkta Alan Bazlı Destek Uygulaması doğrudur ve mutlaka sürdürülmelidir. Çare sadece fındık tüketiminin arttırılması ve rakip ülkelerle planlı rekabettedir. Türkiye'nin üreticisi ve temsilcileri ile, ihracatçısı ve devleti ile bunu yapmaya gücü yetmektedir.''