Türkçeleşmiş Yer Adları Değiştirilemez
AKP’nin “Kürt sorununda son açılım” olarak ileri sürdüğü Güneydoğu’da Kürtçeye dört düzenleme arasında, köy adlarının yeniden Kürtçeye dönüştürülmesi konusu da varmış! Hemen söyleyelim: Türkçeleşmiş yer adları değiştirilemez! Cumhuriyet döneminde yaklaşık 12.000 yer adı Türkçeleştirilmiştir. Atatürk Dibarbekir’i Diyarbakır yaptı. Elâziz, Elazığ oldu. Dersim, Tunceli’ye dönüştü. Ağrı’nın il merkezi Kara-Kilise Karaköse oldu. Kırk-Kilise, Kırklareli yapıldı. Yalnız Trakya’da değil, Ege’de, Batı Anadolu’da Rumca yer adları değiştirildi: Kirmasti, Mustafakemalpaşa’ya çevrildi. Bunların “Pontus yöresi” dedikleri Doğu Karadeniz bölgesindeki Rumca yer adları Türkçeleştirildi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki Ermenice, Farsça, Arapça, Kürtçe yer adları (özellikle köy adları) değiştirildi: Eğin, Kemaliye oldu... Yer adları, bir ülkenin tapusu gibidir; hangi dilden gelirse, ülke dili konuşan ulusun malıdır.
Osmanlı Türkleri, fethettikleri topraklarda var olan yer adlarını değiştirmemekle birlikte, söyle- nişlerini kendi hançerelerine uygun duruma getirmişler, ancak yeni kurdukları köy ve kasabalara, o yörelerdeki dağ, tepe, çay, ırmak, dere, burun, körfez vs. gibi doğal yerlere Türkçe adlar vermişler, yerel dillerden Türkçeye çeviri yapmamışlardır. Oysa, örneğin Bulgarlar, tam tersine Türk-Rus savaşından (1877 - 1878) sonra, var olan Türkçe yer adlarını -anlamlarına kısmen ya da tümüyle bağlı kalarak- çoğunlukla Bulgarcaya çevirmişlerdir: 1.000 yıllık Deliorman adını bile -aynen- Ludo-gorie diye Bulgarcalaştırdılar.
Yunanlıların da Türkçe yer adlarını Yunancaya ya aynen -anlamını koruyarak- çevirdikleri ya da söylenişine yakın çeviri yaptıkları görülmektedir; birkaç örnek: Ilıca (Therme), Taşlık (Petrota), Çam (Tsam), Kara-gözlü (Mavro-mation) vb. gibi. Dede-ağaç (Aleksandropolis), Yeni-şehir (Larissa), Selanik (Thessaloniki) vb. oldu. Yunanlılar, işgal ettikleri Türk topraklarındaki yer adlarını hemen değiştirip Yunancalaştırmışlardı: Sırplar ve Romenler, hatta Müslüman Arnavutlar bile aynı şeyi yaptılar, bugün de bu iş sürüp gidiyor. Ama, oralarda hâlâ Türkçe yer adları var!
Saddam döneminde Irak’ta, Hafız Esat döneminde Suriye’de Türkçe yer adları Arapçalaştırılmıştır. İran’ın Batı bölgesindeki Güney Azerbaycan’da -halkın çoğunluğu Azeri Türkü olduğu halde- Türkçe yer adları Farsçaya çevrilmiştir.
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- ABD basınından Esad iddiası