"Türkiye rejim ve sınır değişikliğine götürülüyor"

DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi, bir panele katılmak üzere geldiği Kastamonu'da partisinin il binasında düzenleği basın toplantısında, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan olaylara dikkati çekerek, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Gonzales Lounge'ın, 2003 yılında Washington Post'ta yayımlanan, Ortadoğu'da 22 ülkenin yönetim şeklinin ve sınırlarının değişeceğiyle ilgili makalesini hatırlattı.

Erçelebi, şöyle konuştu:
''Bu süreç o günden bugüne geliştirildi, şu anda da işlemeye başladı. Şimdi ben soruyorum, Türkiye bu 22 ülkenin içerisinde mutlaka var. Türkiye'ye biçilen rol nedir? Şimdi Sayın Başbakan, 'başkanlık sistemine geçeceğiz' diyor. Demek ki bir rejim değişikliği söz konusu. Başkanlık sisteminin gerekleri ise federal yapıdır. Bunu da söylüyorlar. 'Özerklik istiyoruz' diyorlar. Hükümet de bunu destekliyor. Açık açık da bugünkü gazetelerde de var. İmralı'da hüküm giymiş bir kişi talimatlar gönderiyor, kitaplar yayımlıyor, bugün istekleri gazetelerde var. Oraya bakıldığında da Türkiye federal bir yapıya dönüştürülecek.
Kurtuluş Savaşı'nın içinde yer alan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda önemli yeri olan ve en büyük Cumhuriyet devrimlerinin başında yer alan kılık kıyafet devriminin yapıldığı ilden bütün ulusuma sesleniyorum. 12 Haziran seçimleri bu açıdan çok önemlidir. Türkiye bu büyük Ortadoğu Projesi kapsamında hem rejim değişikliğine hem de sınırlarımızın değişikliğine doğru götürülmek isteniyor. 12 Haziranda mutlaka ama mutlaka bizi 9 yıldır yöneten ve bir türlü de yüzümüzü güldürmeyen hep gerginlik içerisinde yaşatan AK Parti iktidarına son vermemiz lazım. Aksi halde bugün her şey yüzümüze söylene söylene adım adım gerçekleştiriliyor.''

Önceki gün Hakkari'de yaşanan olaylara da dikkat çeken Erçelebi, ''Hepimizin gözünün içine baka baka sanki Hakkari'de Türkiye Cumhuriyeti devleti yokmuşçasına bir davranış geliştirildi. Polis hükmü kesinleşmiş bir kişiyi yakalamaya gitti ve yakalayamadı, polis kendi canını zor kurtardı bile diyemiyoruz. Bir polisimiz ağır yaralandı. O hüküm giymiş kişi nerede şu anda bilemiyoruz. Orada gerçekten PKK tarafından kurulmuş halk mahkemeleri var mı, yok mu. Hakkari'de Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığı hissediliyor mu, edilmiyor mu? Çıksın İçişleri Bakanı desin ki 'Hayır yanılıyorsunuz. Orada devletimiz bütün güçleriyle vardır ve halkımız da devletimizin güvencesindedir' desin. Çok mu zor ama bunu diyemiyorlar. Devletimiz her geçen gün yıpratılmakta ve bazı yerlerde de yok sayılmaktadır ve yine basında karartma yapılarak bunlar halkımızın gözünden kaçırılmaktadır'' dedi.

12 Haziran'da yapılacak seçimin Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Erçelebi, ''Türkiye büyük bir ülke olduğu için, az çok demokrasi kökleştiği için, insanları daha uyanık olduğu için Türkiye'de Mısır'daki gibi Libya'daki gibi bir oyunu tezgahlayamıyorlar. Türkiye'de sözde sandık demokrasisiyle yapmak istediklerini yapıyorlar ya da yapmaya çalışıyorlar. 12 Haziranda becerebilirlerse iki partili bir meclis ve arkasında da başkanlık sistemi. 12 Haziran seçimleri seçim olmaktan öte bir referandumdur. İki partili bu Meclise anayasa hazırlatacaklar. Biz DSP olarak başkanlık sistemine de iki partili meclise de 'hayır' diyoruz'' dedi.