"Türkiye'de basın özgürlüğü tehlikede"
AB Komisyonu Sözcüsü Amadeu A. Tardio, Doğan Yayın Holding'e kesilen vergi cezası konusunda "Müeyyideler, bu olayda olduğu gibi, bir basın grubunun tamamının varlığını bu şekilde tehdit eder büyüklükte ise basın özgürlüğü tehlike altında demektir" dedi.
AB Komisyonu Sözcüsü Amadeu Altafaj Tardio Türkiye'de basın özgürlüğünün tehlike altında olduğunu bildirdi.
CNN International'da Türkiye'de Hükümet ve basın arasında devam eden vergi cezası tartışması ele alındı. Konuya ilişkin haberde 2,5 milyar dolarlık cezanın Avrupa Birliği ve uluslar arası basın kuruluşlarındaki kaygıları artırdığı belirtildi. Bu arada habere göre Avrupa Komisyonu Sözcüsü Amadeu Altafaj Tardio CNN International'ın elektronik postayla sorduğu bir soruya "Müeyyideler, bu olayda olduğu gibi, bir basın grubunun tamamının varlığını bu şekilde tehdit eder büyüklükte ise basın özgürlüğü tehlike altında demektir" yanıtını gönderdi.
"AB'deki ilk müslüman ülkenin durumu tehlikede"
CNN, "Doğan Holding ile medya savaşı Türk hükümetinin zaten sıkıntılı durumda bulunan, AB'ye katılacak ilk Müslüman ülke olma başvurusunu tehlikeye atabilir" değerlendirmesini yaparken, AB Komisyonu Sözcüsü Tardio'nun yanıtına vergi cezasına ilişkin son kararın 14 Ekim'de yayınlanacak olan Türkiye'nin üyelik müzakereleriyle ilgili ilerleme raporunda dikkate alınacağı sözlerini yazdı.
Haberde Viyana kökenli Uluslar arası Basın Enstitüsü direktörü David Dadge'ın "Uluslar arası Basın Enstitüsü orijinal vergi incelemesi arkasındaki nedenin, Doğan medya grubunun finansal durumunun adil ve tam olarak incelemesinin yapılmasına yönelik samimi bir istekten çok, siyasi ve kişisel hesaplardan kaynaklandığı yönünde samimi bir kaygıya sahiptir" açıklamasına yer verildi.
Maliye Bakanlığı'nın "Doğan Yayın Grubu Gelir Kontrolörlerince incelenen tek grup değil. Medya sektörünün çoğunluğu inceleniyor" yönündeki açıklaması ve Doğan grubunun temyiz yollarına başvuracağı bilgisi yeralan haberde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin en büyük medya grubu Doğan Holding'e karşı rekor cezanın siyasi nedenlerle kesildiğine ilişkin suçlamaları reddettiği hatırlatıldı. Başbakan Erdoğan'ın AB Büyükelçilerine verdiği akşam yemeğinde devlet kuruluşlarının rutin çalışmalarının basın özgürlüğüne aykırılık oluşturduğu iddialarının doğru olmadığına inandığını belirten CNN şöyle devam etti:
Cezası 2.5 milyar dolar, varlıkları 2.8 milyar dolar
"Geçen hafta Türk maliye bakanlığı Doğan Holding'i üç yıllık ödenmemiş vergiler için 2.5 milyar dolarlık çok büyük bir cezayla vurdu. Web sitesine göre 30 Haziran itibarıyla Doğan Holding'in toplam varlıkları yaklaşık 2.8 milyar dolar eşdeğerini buluyordu. Doğan'ın hisse fiyatları geçen hafta ceza haberi üzerine, ekonomi uzmanlarının söylediklerine göre Türk tarihinde belki de en yüksek düzeyde dibe vurdu. Doğan Holding İstanbul kökenli petrol ve gaz, imalat, ziraat ve turizm sektörleriyle ilgilenen büyük bir kuruluş. Holding aynı zamanda televizyon kanalları, gazeteler ve yayın şirketlerine sahip, ayrıca CNN Türk'te Doğan Holding ile Turner Broadcasting International ile birlikte ortak yatırımcı durumunda bulunuyor."
Türk gazetecilerin görüşleri
Türkiye'de birçok çevrenin yıllarca Aydın Doğan'ın önceki iktidarlarla ilişkilerini, buradan kazanç sağladığı iddialarını tartıştığını belirten CNN International, Taraf Gazetesi Genel Yönetmen Yardımcısı ve geçmişte Doğan grubuna ait bir gazetede muhabirlik görevinde bulunduğunu belirttiği Yasemin Çongar'ın "Yozlaşmış ilişkiler sistemi var, temelde medya ve politikacılar arasındaki ilişkiler son derece politize olmuş durumda. Doğan Grubu dahil birçok basın kuruluşu, temelde yanlışlarına göz yuman politikacılar sayesinde giderek bu kadar büyüdüler. Onlara verilen sıra dışı fırsatlar diğer şirketlere verilmedi" sözlerine yer verdi.
Doğan Holding Danışmanı Volkan Vural'ın "Türkiye'de her grup için olduğu gibi, Türkiye'de iş yapmak hükümetin bürokrasisiyle ilişki kurmak demektir. Fakat biz bundan çıkar sağlamadık" açıklamasının yeraldığı haberde, "Ancak geçen kış, Doğan ve Türkiye'nin başbakanı arasında, grup medya organlarının Erdoğan'ın partisinden üst düzey görevlilerin karıştıkları bir yolsuzluk skandalı iddiası üzerine haberlerinden sonra söz düellosu patlak verdi. Belediye seçimleri sırasında Erdoğan destekçilerine Doğan gazetelerini boykot çağrısında bulundu. Ve geçen Şubat, Türk hükümeti Doğan Holding'i, hisselerinin bir Alman yayıncılık şirketi olan Axel Springer'e satışındaki usulsüzlük iddiaları dayanak gösterilerek yarım milyar dolar cezaya çarptırdı" denildi.
Gazeteci Yasemin Çongar'ın "Bunun siyasi bir yönü olduğunu düşünüyorum. Sanıyorum Erdoğan Doğan Holding'e baktığında bir medya mecrası değil siyasi bir düşman görüyor" sözlerine yer verilen haberde, Doğan Holding gazete ve televizyon kanallarının vergi cezasını yerden yere vurduğu, hükümeti basında muhalefeti ortadan kaldırmakla suçladığı belirtildi.
Hürriyet gazetesi internet sitesindeki "Basına Saldırı. Vergi Yetkisi Yıkım Yetkisi" başlığının örnek verildiği haberde Gazeteci Mehmet Ali Birand'ın "Bu soğukkanlı kanlı bir cinayetten başka bir şey değil" sözleri de yer aldı.
AGİT: Medya çoğulculuğunu tehdit ediyor
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı da (AGİT), Maliye Bakanlığının Doğan Yayın Holdinge kestiği vergi cezasının, Türkiye'de medya çoğulculuğunu tehdit ettiğini bildirdi.
AGİT'in medya özgürlüğünden sorumlu temsilcisi Miklos Haraszti, Türkiye'nin en büyük medya grubuna yönelik cezanın "emsali görülmemiş" ve "dehşet verici" olduğunu belirtti.
Haraszti, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na yazdığı mektupta, AGİT'in hükümetlerden, çoğulcu basın için gerekli koşulları sağlamasını, basınla ilgili konularda devletin yasal gücünü kullanırken daha dikkatli olmasını beklediğini yazdı.
Haraszti, Türk yetkililerden, medyaya yönelik cezaların orantılı ve bu cezaların medyanın çalışmasını tehlikeye atacak miktarda olmamasını istediğini de kaydetti.
Şubat ayında verilenlerle birlikte aynı gruba verilen cezanın, Aydın Doğan'ın mal varlığının toplamı olan 3 milyar doları bulduğunun bildirildiğini vurgulayan Haraszti, Doğan Yayın Holding'in parayı ödedikleri takdirde iflas edeceğini öne sürdüğünü, bunun da Türkiye'deki medya çoğulculuğunu önemli ölçüde zayıflatacağını kaydetti.
Medya çoğulculuğuyla ilgili tedbirlerin, AGİT'e üye tüm ülke hükümetlerinin önemli taahhüdü olduğunu ifade eden Haraszti, sadece medya çoğulculuğunun medya özgürlüğünü muhafaza edeceğini, Türkiye'nin de bu standartları yerine getireceğini ümit ettiğini kaydetti.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Edirne'de korkunç kaza