"Türkiye'de basın özgürlüğünden söz etmek mümkün değil"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Türkiye'de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları doğrultusunda gerçek anlamda basın ve ifade özgürlüğünden söz edilebilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.01.2012 - 11:43

Toprak, yaptığı yazılı açıklamada, ''10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü''nü kutladı.
AKP iktidarında gazetecilerin kazanılmış haklarının elinden alındığını vurgulayan Toprak, şunları kaydetti:

''Gazetecilik mesleğini yerine getiren 100'e yakın gazeteci 'terörist' oldukları gerekçesiyle tutuklu bulunmaktadır. Gazeteciler hakkında mahkemelerde 10 bine yakın dava açılmıştır. Basına çeşitli haklar getiren, ülkede iletişim özgürlüğünün önünü açan yasanın çıkarılışının 50. yılında, basın sektörü ve basın özgürlüğü o tarihten de en az 50 yıl geriye götürülmüştür. Basın özgürlüğü AKP iktidarı tarafından son yıllarda çeşitli yasalara maddeler eklenerek önce budanmış, günümüzde ise güdümlü basın yaratılarak, gazetecilerin en temel hakları yok edilmiştir.''

Yıpranma hakkının kaldırıldığını, sendikasız, sigortasız ve güvencesizi çalışan gazetecilerin büyük zorluklar içinde mesleklerini yapmaya çalıştıklarını belirten Toprak, şöyle devam etti:

''Basın ve ifade özgürlüğünün sınırı, AİHM'in içtihatlarında saptandığı ölçüde geniştir. AİHM'in yerleşik hale gelmiş görüşüne göre, 'şiddet', 'silahlı mücadele', 'ayaklanmaya teşvik', 'kin ve nefret söylemi' içermemesi koşuluyla her türlü düşünce açıklaması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinin koruması altındadır.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla ülkemizdeki duruma bu çerçeveden bakıldığında Türkiye'de, AİHM içtihatları doğrultusunda gerçek anlamda basın ve ifade özgürlüğünden söz edilebilmesi olanaklı değildir. Demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından birisi olan basın ve ifade özgürlüğü, yalnızca basın emekçilerinin kullandığı bir hak olarak değerlendirilmemekte, bu aynı zamanda, halkın gerçekleri öğrenme ve bilgi edinme hakkını kullanabilmesini de kapsamaktadır.

Ancak mevcut Terörle Mücadele kanunu değişmedikçe herkes her an terörist olarak yargılanabilir. Çünkü bu kanuna göre en normal gazetecilik faaliyeti bile terör suçu olarak nitelendirilebilir. Halihazırda Türkiye tutuklu gazetecileri nedeniyle dünyanın en çok anti-demokratik ülkeleriyle aynı sıralama içinde yer almaktadır. Türkiye bu ayıptan kurtulmadıkça gerçek bir demokrasiden bahsedilemez. Bugün içeride ve dışarıda zorlu koşullar altında gazetecilik yapmaya çalışan bütün basın emekçilerinin gününü kutluyorum.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon