"Türkiye'de büyümeye devam edeceğiz"

Vodafone Türkiye CEO'su Serpil Timuray, "2010-2011 mali yılının ilk çeyrek dönemi olan Nisan-Haziran 2010 itibariyle servis gelirlerimiz yüzde 24 net büyüme kaydetti" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.07.2010 - 12:59

Vodafone Türkiye CEO'su Serpil Timuray, Türkiye'de Vodafone olarak 18 ay önce yeni bir sayfa açtıklarını ve 2009'un kendileri için bir milat olduğunu belirterek, "2010-2011 mali yılının ilk çeyrek dönemi olan Nisan-Haziran 2010 itibariyle servis gelirlerimiz yüzde 24 net büyüme kaydetti. Numara taşımada 1.8 milyon net adetle lider durumdayız. Pazar payımızı yükseltmeye devam ediyoruz. Servis gelirleri itibariyle tüm zamanların en yüksek rakamına ulaşmış durumdayız. Türkiye, global ölçekte Vodafone için toplam gelirlere yaptığı katkı itibariyle stratejik ülke olmaya devam ediyor" dedi.

Timuray, göreve başladığı 5 Ocak 2009 tarihinden bugüne kadar geçen sürenin genel bir değerlendirmesini yaptı. Timuray, "Vodafone Türkiye'de yatırım yaparak büyümeye devam ediyor. Geçen yıl 3G lisansı dahil olmak üzere ağırlıkla da hizmet kalitesini artırıcı nitelikte teknoloji yatırımları için 1.5 milyar TL gibi oldukça yüksek bir yatırım yaptık. Hedefimiz müşterilerimize daha kaliteli hizmeti daha uygun fiyatlarla sunarak daha yüksek pazar payına ve daha fazla abone rakamına ulaşmak. 2G'nin yanı sıra 3G yatırımlarımız sürecek. Tüm bu yatırımlarımızı önümüzdeki dönemde daha fazla abone almak için yapıyoruz. Vodafone Türkiye Borusan Telekom'u da satın alarak pazardaki gücünü daha da pekiştirecek " dedi. Timuray, Vodafone'un nüfus bazında 2G'de kapsama alanının yüzde 99.2 olduğunu, bu oranın 3G'de ise yüzde 70'in üzerinde bulunduğunu söylerken, toplam baz istasyonu sayısının da 16 bine çıktığını kaydetti.

Timuray, Vodafone'un 4.5 milyar dolarlık bir satın alma bedeli ödeyerek Türkiye pazarına girdiği Nisan 2006 tarihinden 31 Mart 2010 tarihine kadar geçen dört yıllık sürede 10 milyar TL düzeyinde yatırım yaptığını ve Vodafone'un aynı zamanda bu dönemde Türkiye'deki en yüksek doğrudan sermaye yatırımı olduğunu söyledi.

"Abone sayımız 16.1 milyon"


Vodafone'un numara taşımada lider olduğunu söyleyen Timuray bu konuda şu bilgileri verdi :
"Son verilerle abone sayımız 16.1 milyona ulaştı. Geçen bir yılda faturalı abone sayımız 1 milyon artarak 3.1 milyon adete çıktı. Son çeyrekte 500 bin civarında yeni abone kazandık. Bir yılda numara taşıma uygulaması kapsamında net 1.8 milyon yeni abone kazandık. Gelen abone sayımız 6.4 milyon iken, bizden giden abone sayısı da 4.6 milyon adet oldu ve net abone kazanımı 1.8 milyon olarak gerçekleşti. Biz esas olarak müşteri memnuniyetini arttırma konusuna odaklandık. Nitekim yaptırdığımız bağımsız araştırmalar Vodafone'un en fazla tavsiye edilen operatör olduğunu gösteriyor. 3G abonesayımız 5.6 milyona çıkarken toplam içindeki payı da yüzde 34 oldu. Bizim hedefimiz aktif abone sayısını arttırmak. Bu konuda da gelişmeler iyi yolda. ARPU olarak adlandırılan kişi başı konuşma süresi artarak 17.4 dakikaya çıktı."
"3G hız testlerinin kimseye faydası yok"


3G hızları konusunda sektör içinde yaşanan tartışmalara da değinen Timuray, "Nokta bazında yapılan testler gerçeği yansıtmıyor. 3G iletişim hızları konusundaki münakaşaları kaygı ile izliyoruz. Bu tartışmaların aboneye bir faydası yok. Biz 3G konusunda ve mobil internetin kullanımını teşvik etmek için çaba harcamanın daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Dünya artık mobil internete kayıyor. Türkiye'de de gelişme bu yönde olacak. Aslında 3G hızları arasında mukayese doğru değil. Hız oranı belirli bir anda şebekede kaç kişi olduğuna bağlı. Kullanımın düşük olduğu bir yerleşim noktası ile kullanımın yüksek olduğu bir merkezi kıyaslamak doğru değil. İstanbul'da Boğaz Köprüsü'nü en yoğun saatte 1.5 saatte de geçebilirsiniz, gece yarısı saat 2'de de beş dakikada da geçebilirsiniz. Aynı noktada ayrı sonuçlara ulaşmak kıyaslanabilir şeyler değil. Türkiye'de 3G teknolojisine en son ve en yeni teknolojilerle geçildi. Hız konusunda bir sorun yok" diye konuştu.

"Ara bağlantı ücretleri düştü, makas yine çok yüksek"
 

Nisan ayı itibariyle Türkiye'de üç uygulamanın aynı anda ve talihsiz bir dönemde gerçekleştiğini, ara bağlantı ücretlerinin yüzde 52 düşürüldüğünü, tavan ücretlerde önemli bir düşüş gerçekleştiğini ve kontörden TL'ye geçişin yaşandığını hatırlatan Timuray, şu değerlendirmeyi yaptı:  "Ara bağlantı ücretleri düşürülmeseydi gelirlerimiz yüzde 24 değil yüzde 42 artacaktı. Ara bağlantı ücretlerinin ve tavan fiyatların düşürülmesi nedeniyle tüm tarifelerimizi elden geçirmek durumunda kaldık. Kontörden T'Lye geçiş, şeffaflık açısından kendi başına olumlu bir girişim."

Ara bağlantı ücretleri düşürülmesine rağmen şebeke içi ve şebeke dışı konuşmalar arasındaki marjın hala yüksek olduğuna dikkat çeken Timuray, "Bir pazarda hakim bir operatör varsa kendi abonelerini içerde tutmak için şebeke içi görüşmelerle şebeke dışı görüşmeler arasında büyük bir bahçe duvarı örüyor,aboneler dışarı çıkmasınlar diye. Buna mahalle baskısı da eklenince rekabet açısından olumlu bir tablo ortaya çıkmıyor. Nitekim Türkiye'de buna benzer bir durum var. Ara bağlantı ücretleri düşürüldü ama, şebeke içi konuşma ile şebeke dışı yani diğer operatörleri arama arasındaki makas hala çok yüksek. Eskiden 10 misli bir fark vardı şimdi bu fark kapanmadı. Ara bağlantı ücretlerinin düşürülmesi kalıcı bir iyileştirme sağlamadı. Ara bağlantı ücreti pazarı düzenleyici bir araç olmaktan çıktı. Rekabetin ve tüketicinin korunması için ara bağlantı ücretlerinde yeni bir düzenleme yapılabilir. Küçük operatörlerin pazarda rekabet edebilmeleri açısından da bu gereklidir. Bu uygulama ile Türkiye'de büyümek bir anlamda cezalandırılmış oluyor. Asimetrik bir düzenleme yararlı olabilir" diye konuştu.


"Yılda 30 milyon sım kartı satılıyor, abone sayısı artmıyor"


Serpil Timuray, Türkiye'de yılda 30 milyon civarında SIM kartı satıldığını, buna rağmen toplam abone sayısının 61 milyon adetler civarında gezindiğine işaret ederek şunları söyledi:
"Kişiler uygun tarifelere geçmek için sürekli SIM kartı değiştiriyorlar. Hangi operatörün tarifesi uygunsa ona geçiyor, her üç operatörü de deniyor. Her defasında da bir önceki SIM kartını çöpe atıyor. Bu sanki kaybet-kaybet oyunu gibi bir durum. Normalde her SIM kartı için 56 TL vergi ödemek gerekiyor. Biz rekabet açısından bunu tüketiciye yansıtamıyoruz. Çünkü başlangıç fiyatı olarak bu rakamla kimseye SIM kartı satamazsınız. Eğer oyunun içinde kalmak istiyorsanız, 56 T'L'lik bu vergi yükünü üstlenmek zorundasınız. Aksi halde tercih edilmez ve oyunun dışında kalırsınız. Özellikle pazarda büyümek isteyen küçük operatörler için bu olumsuz bir durum. Bu konuda bir çözüm bulunmalı."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler