Türkiye'de olgu bulma hızı 76

Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de verem teşhis ve tedavisinin verem savaşı dispanserlerinde ücretsiz olarak yapıldığını belirterek, Dünya Sağlık Örgütü 2009 Küresel Tüberküloz Kontrol Raporu'nda Türkiye'nin olgu bulma hızının yüzde 76, tedavi başarısının ise yüzde 91 olarak verildiğini bildirdi.

Türkiye'de olgu bulma hızı 76
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.03.2010 - 15:53

Sağlık Bakanlığı'ndan 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, verem (tüberküloz) hastalığının, ''Mycobacterium tuberculosis'' basili tarafından oluşturulan bulaşıcı bir hastalık olduğu ve hastaların öksürme ve hapşırmaları sırasında etrafa saçtıkları verem mikroplarının sağlam kişiler tarafından solunması ile bulaştığı belirtildi. Verem mikrobunun, vücuda girdikten sonra yıllarca hastalık yapmadan akciğerlerde bekleyebildiği vurgulanan açıklamada, vücut direncinin düştüğü durumlarda, vücutta beklemekte olan verem mikrobunun çoğalarak verem hastalığına yol açtığı ifade edildi.

Açıklamada, tedavi görmeyen verem hastası ile aynı evde yaşamak, yoksulluk, kötü beslenme, HIV/AIDS hastalığı, şeker hastalığı, vücut direncini azaltan diğer hastalıkların ve sigara içmenin verem hastalığına yakalanma ihtimalini artırdığına dikkat çekilerek, ''Verem hastalığı en sık akciğerleri olmak üzere tüm organları (akciğer zarı, lenf bezleri, kemik, böbrek, beyin) tutabilir. Hastalığın genel belirtileri, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemesi, çocuklarda kilo alamamadır. Akciğer tüberkülozunda, öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığı bulunabilmektedir'' denildi.

Uzun süre devam eden öksürüğe dikkat

İki-üç haftadan uzun süre devam eden öksürüklerde veremden şüphelenilmesi, verem savaşı dispanseri veya diğer bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiği uyarısında bulunulan açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Ülkemizde veremin teşhis ve tedavisi verem savaşı dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Bugün var olan ilaçlarla verem hastalarının hemen hemen hepsi başarı ile tedavi edilebilmektedir. Verem hastaları ilaçlarını düzenli olarak ve yeterli süre (6-9 ay) kullanmazlarsa verem mikropları ilaçlara direnç kazanabilir. Hastalar bu dirençli mikrobu sağlıklı insanlara da bulaştırabilirler. Dirençli verem hastalarının tedavisi çok daha pahalı, zor ve uzun sürede (ortalama iki yıl) mümkün olabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü'nün raporlarına göre, dünya nüfusunun tahmini olarak üçte biri verem hastası olmaksızın verem mikrobunu taşımaktadırlar. Bu insanların yüzde 10'unun, yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanma ihtimali bulunmaktadır. Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon kişi verem hastalığına yakalanmakta ve yine her yıl 1,7 milyon insan bu hastalıktan ölmektedir. DSÖ tedavi başarısını arttırmak için, verem tedavisinde 'Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi'ni (DGTS) önermektedir. DGTS'nin en önemli unsuru olan 'Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT)' tüberkülozlu hastaların her doz ilacının her gün bir sağlık çalışanı veya eğitilmiş bir gönüllü tarafından içirilmesini esas almaktadır. Ülkemizde 2003 yılında 4 verem savaşı dispanserinde pilot olarak başlanan DGT uygulaması, 2006 yılı Haziran ayından itibaren ülke geneline yaygınlaştırılmıştır. 2009 yılında verem hastalarının yüzde 96'sının tedavileri doğrudan gözetim altında yapılmıştır.'' Türkiye'nin 2005'ten itibaren DSÖ hedeflerini yakalayan ülkeler grubunda yer aldığı ifade edilen açıklamada, ''DSÖ 2009 Küresel Tüberküloz Kontrol Raporu'nda Türkiye'nin olgu bulma hızı yüzde 76, tedavi başarısı ise yüzde 91 olarak verilmiştir'' denildi.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler