"Türkiye'nin sınır yönetimi politikalarına ihtiyacı var"
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, entegre sınır yönetimi konusunun AB uyum sürecindeki en önemli konulardan biri olduğunu belirterek, ''Türkiye, yeni bir sınır yönetimi birimi oluşturma çalışmasını yürütüyor. Bu sadece AB sürecinin bir gereği değil. Türkiye'nin buna ihtiyacı var'' dedi.
İçişleri Bakanı Atalay, Türkiye'nin sınır yönetimi politikalarının AB ile uyumlu hale getirilmesi için Finlandiya'yla yürütülen ''Entegre Sınır Yönetimi Aşama 2'' projesinin açılışı dolayısıyla Emniyet Genel Müdürlüğünde düzenlenen toplantıdaki konuşmasında, entegre sınır yönetimi çalışmasının AB'ne üyelik süreci için önemli olduğu kadar, Türkiye'nin güvenliği için de büyük öneme sahip olduğunu bildirdi.
Entegre sınır yönetiminin şu anda İçişleri Bakanlığının üzerinde en yoğun çalıştığı konulardan biri olduğuna işaret eden Atalay, ''Bu konuyu bakanlığımız koordine ediyor. Bütün kurumlarımızın temsilcilerinin katılımıyla Türkiye, yeni bir sınır yönetimi birimi oluşturma çalışmasını yürütüyor. Bu sadece AB sürecinin bir gereği değil. Türkiye'nin buna ihtiyacı var'' dedi.
Hükümet olarak 2002 yılından itibaren AB'ye tam üyeliği önemli bir hedef olarak gördüklerini vurgulayan Atalay, şöyle devam etti:
''Türkiye, bu çerçevede çalışmalarını ciddiyetle yürütüyor. Hükümetimizin kurulduğu günden itibaren biz AB hedefini Türkiye için çok önemli bir hedef olarak gördük. Bu yöndeki yoğun çalışmalar sonucunda da AB ülkeleri, Türkiye'nin katılma müzakerelerinin 2005'te başlamasına karar verdi ve o tarihte de başladık.
AB tam üyeliği sürecinin verdiği ivmeyle ülkemizin demokrasi norm ve standartları çok hızlı bir şekilde yükseldi. Biz o zaman da şunu ifade ettik; bunlar sadece AB'nin gerekleri değil, ülkemizin ihtiyaçlarıdır. Gerçekten de demokratikleşme anlamında ülkemizde çok ileri adımlar atıldı. Bunlar devam ediyor. Ülkemizin daha müreffeh, daha modern, daha demokratik bir ülke olma yolunda emin adımlarda ilerlediğini hepimiz görüyoruz, yaşıyoruz.
Türkiye AB müzakere sürecini olanca çabasıyla bütün boyutlarıyla tamamlamak için çalışıyor. Fasıllar, teknik boyutlar üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ama tabii işin siyasi boyutları var. Onlar AB'nin bileceği konular. Türkiye bu konudaki kararlılığını sürdürüyor.
Fasıllarla ilgili her kurumumuz kendi üzerine düşeni en iyi şekilde yürütüyor. İçişleri Bakanlığı olarak bizim bu süreçte önemli rollerimiz var.''
Reform izleme grubu
Bakan Atalay, reform izleme grubunun da düzenli şekilde toplanarak, üyelik sürecini değerlendirdiğini, eksikleri tespit ettiğini ve uygulamaları da gözden geçirdiğini söyledi.
Atalay, İçişleri Bakanlığının insan hakları ve demokrasileşme ile ilgili bütün reformların uygulanmasında ve izlenmesinden sorumlu olduğunu belirterek, ''Bütün çalışma arkadaşlarımla AB müzakere sürecini çok önemsiyoruz ve elimizden gelen katkıyı azami şekilde vermeye çalışıyoruz. Bakanlığımın ukdesinde olan demokratikleşme ve insan hakları konusunda Türkiye'de çok önemli mesafeler ve somut sonuçlar da alınmıştır. İçişleri Bakanlığı bu süreçte adeta bir insan hakları bakanlığı olarak çalışmıştır'' dedi.
Türkiye'nin artık işkence iddiasıyla hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava açılan bir ülke olmadığını bildiren Atalay, güvenlik birimlerinin vatandaşa karşı tutumunda pozitif gelişmelerin olduğunu anlattı. Atalay, güvenlik personelinin eğitiminin tamamının insan hakları boyutunda gözden geçirildiğine dikkati çekti. Atalay, bugün güvenlik personelinin hukukun içinde görevini yaptığını ifade etti. Beşir Atalay, yaptıkları çalışmalar sayesinde düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırıldığını söyledi.
''Entegre sınır yönetimi konusunun AB uyum sürecindeki en önemli konulardan biri olduğunu'' belirten Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu konu hem adalet, özgürlük ve güvenlik başlıklı 24. faslın en önemli başlıklarından ve açılış kriterlerinden birini teşkil ediyor, hem de ulusal güvenliğimiz için çok büyük önem taşıyor.
Türkiye'de sınır yönetiminin çok başlı bir konu olduğunu, dağınık bir yapısı bulunduğunu belirtmek isterim. Bu konuda yetkili ve görevli bir çok kurumumuz var. Bunlar karmaşık bir yapıda kendi görevlerini yapmaya çalışıyorlar ama aralarında istenilen seviyede bir koordinasyon yok. Sınır güvenliği ile ilgili başta Genelkurmay Başkanlığı, jandarma teşkilatı, gümrük teşkilatı, polis teşkilatı ve Dışişleri Bakanlığımız görev alıyor.
İçişleri Bakanlığı olarak sınır güvenliği, kapılar ve giriş çıkışlarla ilgili sıkıntılarımız var. Bunun en önemli nedeni koordinasyondaki yetersizlikler. Sınırlardaki sorunların ülkemizin güvenliği açısından çok iyi irdelenmesi gerekiyor. Profesyonel ve sivil yeni bir kolluk kuvveti biriminin kurulması, 2003, 2006 ve 2008 tarihli katılım ortaklığı belgelerinde ve ilerleme raporlarının hemen hemen tamamında vurgulanan bir husustur.
2003'te hazırlanan Türkiye'de dış sınırların korunmasına yönelik strateji belgesinde, Sayın Başbakanımız tarafından onaylanan Türkiye'nin Entegre Sınır Yönetimi Stratejisinin Uygulanmasına Yönelik Ulusal Eylem Planı'nda, AB müktesebatının üstlenilmesine ilişkin 2008 yılı Türkiye ulusal programında ve 9. kalkınma planında bu konu yer almaktadır.
Tüm bu belgelerde 24. fasılda müzakerele başlanması için entegre sınır yönetiminin kurulması gerektiği ifade edilmektedir. Türkiye'nin sınırlarında görev yapmak için kurulacak profesyonel bir sınır güvenlik teşkilatı için çalışmaların 2011'de tamamlanması gerektiği hedef olarak ortaya konuluyor. Yeni bir teşkilat kurulması konusunda belirleyici olan ve AB'nin de konuya yaklaşımını belirleyen husus bu işin bir kolluk hizmeti olduğudur. Türkiye'nin bu konudaki yönü ve hedefi bellidir.
Konuyla ilgili bütün belgelerde öngörülen bakanlığımıza bağlı sivil bir kolluk teşkilatının kurulmasına ilişkin kanun taslağı hazırlıkları da yürütülmektedir. Tasarı ilgili kurumların görüşleri alındıktan sonra Bakanlar Kurulu ve Meclis'e sevk edilecektir.''
Atalay, Polis Akademilerinde ilk defa entegre sınır yönetimiyle ilgili bir bölüm açıldığını ve yönetici elaman yetiştirilmek üzere burada eğitim verildiğini, bir polis meslek okulunun da tamamen entegre sınır yönetimi yüksek okulu olarak açıldığını bildirdi.
Bakan Atalay, iltica, göç ve yasa dışı göçle ilgili geri kabul anlaşması çalışmalarının da sürdüğünü dile getirdi. Atalay, entegre sınır yönetimi alanında kaydedilecek gelişmelerin, AB'nin Türk vatandaşlarına vize muafiyeti getirmesi için yürütülen çalışmalara da katkı sağlayacağını söyledi. Türkiye'nin insan hareketliliğinin çok fazla olduğu bir coğrafyada bulunduğunu işaret ederek, bunun güvenlik sorunu yarattığını bu nedenle bu konuyla ilgili önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
Atalay, 24. faslın bir gereğinin de biyometrik pasaportlar olduğunu ifade ederek, bu konuyla ilgili çalışmaların tamamlandığını ifade etti.
Toplantıya katılan Finlandiya İçişleri Bakanı Anne Holmlund ise Finlandiya'nın Türkiye'nin AB üyeliğine her zaman destek verdiğini söyledi. Türkiye'nin adalet, özgürlük ve güvenlik alanında çok geliştiğini belirten Holmlund, Finlandiya hükümetinin Türkiye'deki gelişmelere ve AB uyum sürecinde atılacak adımlara destek olmaya hazır olduğunu kaydetti.
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- ABD basınından Esad iddiası