TUSKON'dan Gazze ve 22 Temmuz operasyonu açıklaması
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Gazze operasyonları ve İstanbul'da yürütülen 22 Temmuz operasyonları ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada şunlara değinildi;
"Ramazan ayının manevi atmosferinden bayramın neşesine kavuştuğumuz şu günlerde Gazze'de yaşanan zulüm ve vicdanları kanatan saldırılarla yüreğimiz yanmaktadır. Umudumuz kalıcı bir barış ile yıllardır devam eden acıların sona ermesidir. Bu acı ile gönüllerimizin daraldığı bugünlerde, diğer yandan da her biri çok uzun yıllar ülkemize hizmet etmiş ve çok önemli soruşturmalarda görev almış olan devlet görevlilerine sahur vaktinde, kelepçe takarak gözaltına alma uygulamalarını endişe ile takip ediyor, bu uygulamaların kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz.
Şüphesiz ki her bir suç şüphesi ve iddiası ancak ve ancak hukuka uygun şekilde bireysel hak ve özgürlüklere azami dikkat edilerek soruşturulmalı ve gerçekler açığa çıkarılmalıdır. Varsa suç ve suçlular, kanuni yollarla toplanan delillerle uygun hukuki süreçlerle yargılanmalıdırlar. Oysa bir haftadır devam eden soruşturmada kanun önünde eşitlik, hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığı açısından çok kötü bir imtihan verdiğimizi düşünüyoruz. Daha önce HSYK kanunu ve son 8 ayda başta ihdas edilen Sulh Ceza hakimleri olmak üzere hukukun işleyişi ile alakalı yapılan kanuni düzenlemelere dair yaptığımız açıklamalarda da ele aldığımız üzere bundan sonra da siyasetin gölgesinde kanunsuzluklarla dolu hukuk süreçleri yaşanmasından endişe ediyoruz.
Bir ülkenin yönetiminde ekonomik olarak en değerli ve en belirleyici göstergeler hiç şüphesiz o ülkede kanun önünde eşitlik ilkesi ile hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığının temin edilmiş olmasıdır. Ancak bu durumda ülkeye yatırım yapanlar kendilerini ve yatırımlarını güvende hissederler. Hukukun işlemediği ve hukuk dışı uygulamaların siyasiler tarafından devlet güçleri kullanılarak yapılabildiği ülkeler ise doğal olarak yatırımcı tarafından yüksek riskli olarak görülür ve ancak yüksek faizli ve kısa vadeli, düşük miktarlı olarak yatırım yapılır.
Ülkeler yatırımcı çekmek için hukuk karşısında eşitlik ve hukukun üstünlüğü konularında yoğun bir çalışma içerisindeyken ülkemizde 3. Dünya ülkelerinde görmeye alıştığımız türden, siyasilerin arzu ve emirlerine göre dizayn edilmiş mahkemeler ve bu mahkemelerin ne ulusal ne de uluslararası hukuka uymayan kararları ülkemizin geleceği adına bizi derin bir endişeye sevk etmektedir.Yüce Mevla'dan ülkemizde gerçek adaletin hakim olmasını niyaz ediyor, ülkemizin içinden geçtiği şu çalkantılı günlerin bir an önce sona ermesini diliyoruz"
"Ramazan ayının manevi atmosferinden bayramın neşesine kavuştuğumuz şu günlerde Gazze'de yaşanan zulüm ve vicdanları kanatan saldırılarla yüreğimiz yanmaktadır. Umudumuz kalıcı bir barış ile yıllardır devam eden acıların sona ermesidir. Bu acı ile gönüllerimizin daraldığı bugünlerde, diğer yandan da her biri çok uzun yıllar ülkemize hizmet etmiş ve çok önemli soruşturmalarda görev almış olan devlet görevlilerine sahur vaktinde, kelepçe takarak gözaltına alma uygulamalarını endişe ile takip ediyor, bu uygulamaların kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz.
Şüphesiz ki her bir suç şüphesi ve iddiası ancak ve ancak hukuka uygun şekilde bireysel hak ve özgürlüklere azami dikkat edilerek soruşturulmalı ve gerçekler açığa çıkarılmalıdır. Varsa suç ve suçlular, kanuni yollarla toplanan delillerle uygun hukuki süreçlerle yargılanmalıdırlar. Oysa bir haftadır devam eden soruşturmada kanun önünde eşitlik, hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığı açısından çok kötü bir imtihan verdiğimizi düşünüyoruz. Daha önce HSYK kanunu ve son 8 ayda başta ihdas edilen Sulh Ceza hakimleri olmak üzere hukukun işleyişi ile alakalı yapılan kanuni düzenlemelere dair yaptığımız açıklamalarda da ele aldığımız üzere bundan sonra da siyasetin gölgesinde kanunsuzluklarla dolu hukuk süreçleri yaşanmasından endişe ediyoruz.
Bir ülkenin yönetiminde ekonomik olarak en değerli ve en belirleyici göstergeler hiç şüphesiz o ülkede kanun önünde eşitlik ilkesi ile hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığının temin edilmiş olmasıdır. Ancak bu durumda ülkeye yatırım yapanlar kendilerini ve yatırımlarını güvende hissederler. Hukukun işlemediği ve hukuk dışı uygulamaların siyasiler tarafından devlet güçleri kullanılarak yapılabildiği ülkeler ise doğal olarak yatırımcı tarafından yüksek riskli olarak görülür ve ancak yüksek faizli ve kısa vadeli, düşük miktarlı olarak yatırım yapılır.
Ülkeler yatırımcı çekmek için hukuk karşısında eşitlik ve hukukun üstünlüğü konularında yoğun bir çalışma içerisindeyken ülkemizde 3. Dünya ülkelerinde görmeye alıştığımız türden, siyasilerin arzu ve emirlerine göre dizayn edilmiş mahkemeler ve bu mahkemelerin ne ulusal ne de uluslararası hukuka uymayan kararları ülkemizin geleceği adına bizi derin bir endişeye sevk etmektedir.Yüce Mevla'dan ülkemizde gerçek adaletin hakim olmasını niyaz ediyor, ülkemizin içinden geçtiği şu çalkantılı günlerin bir an önce sona ermesini diliyoruz"
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı