Üç Yanlış Bir Doğru Bilgiyi Götürür mü?

Üç Yanlış Bir Doğru Bilgiyi Götürür mü?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.10.2012 - 07:06

Yaşadığımız bunca sorunun içinde kendinizi güvende hissetmeniz mümkün mü? Bir de bu sorunların aydınlatılması için sorduğunuz soruların cevaplarını bulamamaktan kaynaklanan karanlığı da işin içine kattığınızda durum gerçekten zorlaşıyor. Bu sorulara ilgili merciler tarafından verilen yanıtlar muğlak ve ucu açık olunca da süreç uzuyor. Bir sorunun cevaplarını bulamadan diğeri de üzerine geliyor ve dile getirilmeyen yanıtlar üst üste yığılıyor. Unutmayalım ki bireyler ve toplumlar yaşanan olaylardan değil, yaşanacaklardan, yani belirsizliklerden korkarlar...

Oslo süreci, Uludere olayı, Şemdinli, uçağımızın düşürülmesi, Afyon’daki cephaneliğin patlaması, Gaziantep’te, Bingöl’de yaşanan terör olayları ve bölgesel bir mesele halini alan Suriye sorunu toplumun anlamakta zorlandığı başlıca konular. Bu olaylar teknik ve bilimsel anlamda aydınlatılamadığından diğer önemli bir kısım olan insani boyutuna asla geçilemiyor.

Bu olaylarla ilgili büyük bilgi boşluğu da sosyal medya tarafından dolduruluyor. Bürokrasinin yavaşlığı dikkate alındığında, sosyal medyada yer alan bilgiler bir süre sonra gerçeğe dönüşebiliyor. Algı oluştuktan sonra da bunu değiştirmek için ilgili kurum on kat daha fazla enerji harcamak zorunda kalıyor.

Sizler de oturup düşündüğünüzde akla yatmayan yüzlerce söylemi bulabilirsiniz. Maalesef terör örgütü silah zoruyla yaptıramadığı her şeyi halkımızın iyi niyetini kullanarak bir şekilde güvenlik güçlerine dayatabiliyor. Bu olayların içinde uzun süre yer almış olmama rağmen bazen ben bile yanlış mı biliyorum diye bilgilerimi tazelemek zorunda kalabiliyorum. Sizlerin durumunu ise düşünmek bile istemem.

İsterseniz basit birkaç irdelemeyle bu noktalara değinebilirim:

- Tam teröristleri kıstırmıştık ki yukarıdan gelen bir talimatla oradan ayrıldık...

- Bu konuda başvurulmuş resmi bir şikâyet olmamıştır. Kim şahit oldu, diye sorduğunuzda da bir arkadaşım söz etmişti, yanıtıyla sık sık karşılaşırsınız.

- Askerler bu terörün bitmesini istemezler. Çünkü Güneydoğu’da fazla maaş alıyorlar...

- Güneydoğu’daki maaş Batı’ya göre yalnızca 200 lira fazladır. İki ayrı yerde yaşamak zorunda olduğunuz için de Güneydoğu’ya giden bir personel daha fazla para harcamak zorunda kalır. Buna işin risklerini ve özlemleride hiç katmıyorum.

- Korucular suç örgütü haline geldi. Kaldırılması gerekir...

- Bununla ilgili resmi bir araştırma olmamasına rağmen bu kanıyı desteklemek için birçok olay anlatılır. Korucular Güneydoğu’da asker ve polis kadar şehit ve yaralı vermişlerdir. Birçok yerde tercihlerini devletin tarafında olmaktan yana kullandıkları için dışlanmayı göze alırlar.

- Güneydoğu’da güvenlik görevlileri şehit ve yaralı sayısını gizliyor...

- Bu yapılmaya cesaret edilemeyecek kadar zordur. Kayıtlar Genelkurmay’da, Milli Savunma Bakanlığı’nda, ilgili emeklilik kurumunda, Mehmetçik Vakfı’nda ve şehit derneklerinde tutulur. Küçük bir araştırmayla verilerin sağlaması yapılabilir.

- Çatışma anında bölgeye gerekli takviye birlikleri gönderilmiyor. Takviye gelmediği için şehit ve yaralı sayısı artıyor...

- Belki de en zor cevaplanacak olan suçlama budur. Anında incelenmediğinde yanıtını bulmak zordur. Hava, bölge ve çatışma şekli bilinmeden cevabını bulmak çok güçtür.

Söylenenlerin hepsi yalansa bu kadar şehit ve yaralı neden veriyoruz, 30 yıllık tecrübemizi neden kullanmıyoruz, dediğinizi duyar gibiyim.

Bu sorunun cevaplarını ilerki yazımda vereyim ama bu arada ulu önderin askerlikle ilgili iki sözünü size hatırlatmak isterim: “Zaferin sırrı, orduların sevk ve idaresinde bilim ve teknik kurallarını yol gösterici olarak almaktır” ve “En büyük askerlik çeşitli varsayımları çok iyi hesap ederek en iyi görüleni gecikmeden uygulamaktır.”

Bizlere düşen, olayları sorgularken temiz bilgiye ulaşabileceğimiz kaynaklara yönelmektir. Yoksa şehitlerimizin tabutlarına PKK adına bizler de bir çivi çakarız. Üç yanlış bir doğruyu götürür mü? İnanın, bir yanlış tüm doğruları götürür. Bir baraj dolusu içme suyunu bir bardak kirli su içilemez hale getirdiği gibi yanlış bilgiler de aynı etkiyi bütün doğrulara yapar...

 

*Mete Yarar Güvenlik Politikaları Uzmanı


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon