"Umarım rahat uyumaz"

Olay, geçen cuma günü saat 15.00 sırlarında Eşrefpaşa Semti Buca Köprüsü yakınlarında meydana geldi. Burhan Özfatura Ortaokulu 1’inci sınıf öğrencisi Ardahan Çoban, annesinden izin alıp, kendisi gibi patenli olan bir grup arkadaşıyla gezmeye çıktı. Buca’dan Eşrefpaşa’ya kadar paten kayarak giden çocuklar, bir süre sonra evlerine gelmek için dönüşe geçti. İşlek yoldan karşıya geçmeye çalışan grubun önüne aniden çıkan bir köpeğin havlaması üzerine korkan Ardahan Çoban, caddeye fırladı. Bu sırada yoldan geçen sürücü ve plakası belirsiz bir otomobil, hızla çocuğa çarptı. Havaya savrulan ve 21 yaşındaki M.S. yönetimindeki 35 DPC 70 plakalı hafif ticari aracın üzerine düşen Ardahan, kaldırıldığı hastanede 7 saat sonra öldü.

Olay anında Ardahan’ın yanında olan bir arkadaşı, kazayı bir sosyal paylaşım sitesinde anlatırken, "Geçmiş olsun kardeşim seni oraya götürmemiz gerekirdi" diye yazdı. Diğer arkadaşları da taziye mesajları yazıp ailesine başsağlığı dileklerini iletti. Talihsiz Ardahan, Buca Eyüp Sultan Camisi’nde kılınan namazın ardından, Buca Gökdere Köyü Mezarlığı’nda toprağa verildi.

"PARKA GİDİYORUM' DİYE EVDEN ÇIKTI"

Oğlunu kaybeden Kemal Çoban, ilk eşinden dünyaya gelen Ardahan'ın zeki, kıvrak zekalı ve yaşına göre olgun bir çocuk olduğunu söyledi. Bir mobilya mağazasında satış elemanı olarak çalışan baba Kemal Çoban kaza gününü şöyle anlattı:

“Annesinden izin alıp parka gitmiş. Burada arkadaşlarıyla buluşmuş, ardından kazanın olduğu yere kadar paten kaymışlar. Buradan yolun karşısına geçmeye çalışırken köpek havlamış. Ardahan korkup geri yönelince araç çarpmış. Çarpan sürücü durmadan, vicdansız bir şekilde kaçmış. Çarpmanın etkisiyle evladım 10 metre hava fırlıyıp başka bir aracın üzerine düşmüş. Bu sürücü örnek alınması gereken bir davranış gösterip durmuş. Polis ve ambulansı aramış. Arkadaşlarından numarasını öğrenip Ardahan’ın ablasına telefonla bilgi vermiş, üzerine düşeni yapmış. Bunun neticesinde oğlum hastaneye kaldırıldı, ancak kurtarılamadı."

Oğluna çarpıp kaçan sürücünün hala bulunamaması tepki gösteren acılı baba Kemal Çoban, “Artık ne kadar vicdanlıysa ona göre yaşasın, görsün. Onun da çocukları varsa inşallah böyle bir acı yaşamasın. Böyle bir olayın düşmanımın başına gelmesini istemem. Kaçan sürücünün vicdanı varsa teslim olsun. Biz insan yemiyoruz. Yasal prosedürler neyse o uygulanacak. Sitemimiz sadece bırakıp kaçmasına. Bugün bir köpeğe bile çarpsan içi sızlar insanın. Biraz vicdan sahibiysen çık ortaya teslim ol, 'Ben yaptım' de" diye konuştu.

Olay yerinde Mobese kameraları bulunmadığına dikkat çeken Kemal Çoban, şöyle devam etti:

"Yol, çok işlek. Ancak, kazanın bulunduğu bölgede kamera yok. 600- 700 metre ileride kamera olduğu söyleniyor. Yeni bir hat açıldı oraya, kamera olması gerekiyor diye düşünüyorum. Oradaki ağaçlar yolun görüşünü de engelliyor. İnsan hata yapar ya da karşıdan karşıya geçmek isteyebilir. Ama oradaki sıfır noktasında bariyerler, hem ağaçlar dikilmiş ve kavisli bir yol. Bu da tehlike yaratıyor. Bizim canımız gitti başka canlar yanmasın, önlem alınsın."

ABLASI BUSEM: UMURIM RAHAT UYUMAZ

Konuşmakta zorlanan küçük çocuğun ablası 18 yaşındaki Busem Çoban ise, "Söyleyecek bir şey yok ki. Kardeşim 11 yaşındaydı. İlk çarpan aracın sürücüsü durup hastaneye götürse belki çok farklı olurdu. Normalde kimsenin suçu yok. İkinci aracın da suçu yoktu ama çarpıp kaçmak ne demek? Kaçan sürücünün vicdanının buna nasıl el verdiğini bilmiyorum. Onun bulunacağına eminim. Ama o cezaevinde yatsa da, benim kardeşim geri gelmeyecek. Bu acı bitmeyecek. Umarım kendi vicdanıyla baş başa kalır. Hapis cezası umrumda değil. Umarım hiç rahat uyuyamaz” dedi.