Yalnız Hayal dinlenmemiş
Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun Dink raporunda polis ve jandarma arasında koordinasyonsuzluğa ve görevlilerin açık ihmaline yer verilmesi, idari soruşturmanın yenilenmesi ve sorumluların yargılanması talebini gündeme getirdi.
Mahkeme kararlarıyla 70 bin kişinin telefonlarının dakika dakika dinlendiği Türkiye’de Hrant Dink suikastının azmettiricisi olarak tutuklanan Yasin Hayal’in, yurtdışı telefon görüşmelerinin Adalet Bakanlığı’nın gerekli izni vermemesi nedeniyle tespit edilememesi, bakanlığı eleştirilerin odağı haline getirdi. Dink ailesinin avukatı Deniz Tuna, “Bakanlığın izin vermemiş olması, bu cinayetin çözülmemesi için uğraşıldığını gösteriyor” dedi.
Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun Hrant Dink suikastıyla ilgili raporu, Dink’in göz göre göre öldürüldüğünü ortaya koydu. Raporda, Yasin Hayal’in yurtdışı telefon görüşmelerini kimlerle yaptığının Adalet Bakanlığı’nın gerekli izni vermemesi nedeniyle tespit edilemediğinin belirtilmesi, bakanlığı ağır bir sorumlulukla karşı karşıya bıraktı. Bakanlık şimdi “Gerekli izin verilseydi belki de suikast önlenebilecekti” eleştirisiyle karşı karşıya.
Oysa Türkiye’de telefon dinleme artık “sıradan bir vaka” haline geldi. Kısa bir süre önce TBMM Telekulak Araştırma Komisyonu’na bilgi veren Telekomünikasyon İletişim Başkanı Fethi Şimşek, Türkiye’de yaklaşık 70 bin kişinin telefon görüşmelerinin mahkeme kararıyla kayda alındığını söylemişti. Dinlemeler çerçevesinde gazetecisinden, siyasetçisine; işadamından, sanatçısına çok sayıda kişinin özel yaşamı ifşa edilmişti. Son olarak Ergenekon iddianamesinde de ortaya çıktığı gibi telefon dinlemelerinin bu kadar gündemde olduğu bir ülkede böylesine önemli bir suikastın azmettiricisi olarak tutuklanan Hayal’in “kapsama alanı dışında kalması” dikkat çekerken, gelişmelere Dink ailesi de tepki gösterdi.
‘Rapor bir şeylerin gizlendiğini ifade ediyor’
Ailenin avukatı Deniz Tuna, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada Teftiş Kurulu raporundaki tespitlerden kendilerinin de yeni haberdar olduklarını söyledi. Tuna, şunları kaydetti:
“Bu yine her halükârda bir şeylerin gizlendiğini ifade ediyor. Onun dışında çok söyleyebilecek bir şey yok. Biz şuna hiç ikna değiliz zaten; bu cinayet planından haberdar olunamaması ya da önlenememesi hiç mümkün değil. Yasin Hayal’i, ilişkilerini, arkadaşlarını 24 saat takip altında tuttuklarını söylüyorlar. Ben Hayal’in dinlenmediğini de düşünmüyorum. Bakanlığın bu noktada hâlâ bunun için izin vermemiş olması, cinayetin çözülmemesi için uğraşıldığını gösteriyor.”
Öte yandan Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun Dink raporunda polis ve jandarma arasında koordinasyonsuzluğa ve görevlilerin açık ihmaline yer verilmesi, idari soruşturmanın yenilenmesi ve sorumluların yargılanması istemlerini de gündeme getirdi. Meclis’te Hrant Dink cinayetini araştırmak üzere kurulan alt komisyon başkanı Mehmet Ocaktan hem kendi komisyon raporlarının, hem de Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu’nun devlet görevlilerinin ağır ihmalini ortaya koyduğunu söyledi.
İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın da son raporun Dink cinayetinde ihmali bulunan devlet görevlileri hakkında ayrı bir soruşturmayı gerektirdiğini belirterek “Rapordaki istihbarat zafiyetinde kimlerin sorumluluğu varsa; yargılaması yapılacak ve haklarında idari soruşturma yapılacak kişiler de bunlardır” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- 6 asker şehit olmuştu
- ‘Bir an önce ilan etmelerini bekliyoruz’