Yanlış tedavi kanseri yaydı
Hülya Gürlü, "Kontrollere sık gitmeme rağmen kitleyi fark etmediler. Ölümden döndüm..." dedi.
Meme kanseri tanısı aldıktan sonra yanlış tedavi sonucunda kanserin karaciğerine, kemiğine, akciğerine ve pankreasına yayıldığını söyleyen moda tasarımcısı ve 2 çocuk annesi Hülya Gürlü (51), “Sık sık kontrollere gitmeme karşın kitleyi fark etmediler, kanser tüm vücuduma yayıldı. Ölümden döndüm. İyileşmek için çok mücadele ettim. Doktorumun uyguladığı tedavi ile tüm vücudum 6 ayda temizlendi ve ayağa kalktım” dedi. 2014 yılında kanserle tanışan Gürlü, sol memesinde çıkan kitleye kanser tanısının konulduğunu ve ameliyatla alındığını anlattı. Yapılan biyopsi sonucuna göre kemoterapi tedavisi uygulandığını söyleyen Gürlü, 8 kür kemoterapi aldığını ve bu sürecin çok ağır geçtiğini belirtti. Gürlü, “Ardından kontrollerim başadı. 3 aylık kontrollerin ardından karaciğerimde 1 cm’lik bir bağ dokusu olduğunu söyleyerek çok üstünde durmadılar. 2017’nin şubat ayında ise kontrole geldiğimde kanserin tüm vücuduma yayıldığını öğrendim, yıkıldım” diye konuştu.
‘Ömür biçtim’
Bu yılın başında vücudunda aşırı kaşınmaların başladığını anlatan Gürlü, şöyle devam etti: “Doktora gittim, testlerde sarılığım çok yüksek çıktı ve doktor acilen karaciğer ultrasonu istedi. Karaciğerimde 13 tane kitle olduğu tespit edildi. Kitleler 3-4-5 ve 6 cm boyutlarındaydı. Bunu öğrenince yıkıldım. Sarılığım düşmeden tedavi alamayacağım için PTK taktılar. Bu yöntemde lokal anestezi ile ciltten geçilerek karaciğer içerisindeki safra kanallarına iğne ile giriliyor ve safra yollarının filmi çekiliyor. İnternetten araştırmalar yaparken bir yandan da kendime ömür biçtim. 2 küçük çocuğum var, biri 11, diğeri 9 yaşında... Ölürsem onları kime bırakacağımı düşündüm. Ancak daha sonra kendimi toparlamaya karar verdim. Araştırmalarım sonucu Prof. Dr. Necdet Üskent’e rastladım. Doktorum umut verici konuştu. Ben de yaşamak için direnmeye karar verdim. PET/CT çekildi ve kemiğimde, akciğerimde, pankreasımda ve karaciğerimde yani tüm vücudumda kanser olduğu görüldü. Bu zamana kadar kanserin fark edilmemesi tamamen doktor hatası ve yanlış tedavinin sonucuydu. Tedaviyi sürdürebilmek için önce karaciğerin kurtarılması gerekiyordu. Radyoembolizasyonda tıpkı anjiyoda olduğu gibi kasıktan vücuda girerek tümöre ulaşılıyor ve vücudun içinde sadece tümöre ışın tedavisi uygulanıyor, aynı zamanda da tümörü besleyen damarlar tıkanıyor. Bu tedavi de zahmetliydi, ancak çok etkili oldu. 1 ayın sonunda karaciğerim toparlandı. Ardından kemoterapi sürecim başladı. Yeni biyopsi sonucuyla benim daha önce yanlış tedavi almış olduğum kesinleşmiş oldu.”
Kitap yazacak
İyileşmesini mucize olarak nitelendiren Gürlü, “Son evrede bir hastaydım. Şu an hayatta olmam benim için bir mucize. Bu hastalık bana çok şey öğretti. Şimdi hem hamilelik, hem de hastalık sürecimi kitap haline getiriyorum. Güçlü olmak, pes etmemek ve mücadele etmek önemli” ifadelerini kullandı.
'Hastalık belirtisi kalmadı'
Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent ise “Hasta bize geldiğinde gerçekten kötü durumdaydı. Kanser karaciğer ve kemiklere yayılmıştı” dedi. Tedavilerin ardından Gürlü’nün klinik durumunun düzeldiğini anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Üskent “Şimdi hiçbir şikâyeti ve hastalık belirtisi yok. Ancak yakın takibimizde olacak” değerlendirmesini yaptı.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık