"Yanlış yapan varsa bedelini ödeyecek"

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bebek ölümlerinde Bakanlık aleyhinde açılan dava sonucunda tazminat ödenmesi halinde bunun kusuru bulunan personele rücu edilmesini değerlendirdi ve "En gelişmiş, en zengin, en mükemmel olan, insan kaynakları sayıca ve nitelik olarak en ileri ülkelerinde bile sağlık hizmeti verilirken eksikler, yanlışlar ve hatalar olabiliyor. Yanlış yapan, eksik yapan varsa bedelini ödeyecek" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.02.2009 - 08:18

Sağlık Bakanlığı'ndan geçtiğimiz günlerde bebek ölümlerine ilişkin Ankara İl Sağlık Müdürlüğü'ne gönderilen yazıda; bebeklerini kaybeden aile tarafından bakanlık aleyhine açılan dava sonucunda tazminat ödenmesi halinde, ödenecek tazminatın olayda kusuru bulunan personele rücu edileceği belirtilmişti.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise, yaptığı açıklamada, kusuru olan bir kişiye kusurunun rücu edilmesinin doğal olduğunu söyleyerek "En gelişmiş, en zengin, en mükemmel olan, insan kaynakları sayıca ve nitelik olarak en ileri ülkelerinde bile sağlık hizmeti verilirken eksikler yanlışlar ve hatalar olabiliyor. Bunun da bir prosedürü var. Tazminatı var. Cezai durumlar oluşabiliyor. Türkiye'de de böyle olacaktır. Yanlış yapan, eksik yapan varsa bedelini ödeyecektir" dedi.

Önemli olan Sağlık Bakanlığı'nın hastanın yanında ne kadar durduğudur

Bakan Akdağ, Sağlık Bakanlığı'nın sisteminin önemine işaret ederek "Önemli olan hastanın yanında ne kadar durduğu, hastanın hukukunu ne kadar koruduğudur ya da korumaya çalıştığıdır. Gerek oluşturduğu imkanları arttırarak gerekse herhangibir şekilde mağduriyete uğramış bir hastanın yanında durmak oldukça önemli. Biz bunu çok ısrarla yerine getiriyoruz" dedi.

Bakan Akdağ şunları söyledi:
"Elbette sıfır tolerans ya da sıfır hatayla çalışmaya gayret edeceksiniz. Sistemi böyle çözeceksiniz. Türkiye bu konuda çok büyük mesafeler aldı. Ama yanlış yapan, eksik yapan varsa bedelini ödeyecektir. Burada önemli olan sağlık çalışanlarının sigortalanmasıdır. Mesleki sigortalanma önemli. Bunu da tam gün yasasının içine koymaya çalışacağız. Daha önce böyle bir girişimimiz oldu. Bir önceki Cumhurbaşkanımız Sayın Sezer ilgili maddeyi veto etmişti. Düzenleme yapıyor, üzerinde çalışıyoruz. Çünkü hem hastaları korumak lazım hem de onun hukuku korunurken sağlık çalışanının da hukukunu korumak lazım ki sistem sağlıklı bir biçimde devam etsin."
 

Yenidoğan ölümleriyle mücadele etmemiz gerekiyor

Türkiye'de bebek ölümlerinde iyileşme yaşandığına dikkati çeken Bakan Akdağ, uyguladıkları bir çok tedbir ve çalışma ile bebek ölümlerini binde 20'nin altına indirdiklerini, hedeflerinin ise binde 15'in altına çekmek olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanı Akdağ, ölen bebeklerin çoğunluğunu prematüre yani düşük doğum ağırlıklı bebeklerin oluşturduğunu belirterek, "Tüm gelişmiş ülkelerde böyledir. Bebek ölümleri azaldıkça yeni doğan ölümleri oransal olarak ön plana çıkıyor. Bunların önlenebilir olanları önlendikçe, önlenemez olanları ön plana çıkıyor" dedi. Bakan Akdağ şunları söyledi:

"Dönüşüm programlarındaki yaptığımız çalışma ile bebek ölümleri yeni doğan dışında çok azaldı. Bu sene bebek ölümleri muhtemelen binde 19 dolayında oldu. Bunun binde 13'e yakını prematüre bebeklerdir. Çok düşük doğum ağırlıklı bebekler, prematüreler, doğumsal bir takım problemleri olan çocukların hayata tutunmaları zorlaşıyor. Kızamıktan artık çocuk ölmüyor. Çünkü artık kızamık yok. Bulaşıcı hastalıklardan çocuk ölümleri çok azaldı. Türkiye'de kemik yetersizliği olduğu için, ya da zatürreeden ölen çocuklar yok veya yok denecek kadar az. Bunları çözdük. Bu sefer de yenidoğan ölümleriyle mücadele etmemiz lazım. Burada da alt yapıyı çok kuvvetlendirdik. Mesela sadece Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki yeni doğan yoğun bakım sayısını nerdeyse 4-5 katına yükselttik. Bütün bölgelerde yeni doğan yoğun bakım merkezleri kurduk. Şimdi hastaneye ulaştırılan, bakıma alınan bebeklerin sayısı yükseliyor. Daha önce bazı hastanelerde gördüğümüz kısa süreli bebek ölümleri sayısındaki artışın da en önemli sebebi bu. Artık hastaneler bu bebekleri kabul ediyorlar ve bunların tedavisiyle ilgileniyorlar."

En önemli konu hemşire ve yenidoğan uzmanındaki yetersizlik

Burada en önemli konunun hemşire ve yenidoğan uzmanı eksikliği olduğunu ifade eden Bakan Akdağ, "Bunlar da biz istihdam etmiyoruz diye eksik değil. Sayı mutlak anlamda Türkiye'de eksik" dedi. Bakan Akdağ şöyle devam etti:
"En son Diyarbakır'a gittiğimde orada yeni doğan uzmanı bir hanımefendi ile görüştüm. Sadece oranın değil, diğer çevre illerinde tek yeni doğan uzmanıydı. Ki biz de orada mecburi hizmetle çalıştırıyoruz. Mecburi hizmetinin bitmesini bekliyor. Ailesi Adana'da, adeta askerlik yapıyor. Bizde de yenidoğancı iki kişi ihtisas alacak. Birini Adana'ya vermek gerekecek ki şimdiden program yapıyoruz. Ben bizzat bakan olarak konunun bu kadar ayrıntısıyla ilgilenmek zorundayım. 100 kadar yeni doğan uzmanı var. Sağlık Bakanlığı'nda çalışanların sayısı 26 civarında. Geri kalanın önemli bir bölümü üniversitelerde ve özel sektörde çalışıyor. Üniversite ve özellerde çalışan bu yenidoğan yoğun bakımıyla ilgili kapasiteyi mutlaka arttırmamız lazım. Bunun için asistan alımıyla ilgili artırımlara başlamıştık. Meyvelerini önümüzdeki yıllarda alırız."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler