Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Türkiye’de en çok açılan davayı açıkladı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan, Kayseri Barosu tarafından düzenlenen ‘Aile hukuku ve HMK Yargıtay Uygulaması’ konulu seminere konuşması olarak katıldı.

Kadir Has Kongre Merkezi’nde düzenlenen seminerin açılış konuşmasını yapan Kayseri Baro Başkanı Cavit Dursun, “Kayseri Barosu olarak geçmişten beri süre gelen ve hukukçunun eğitimine verdiğimiz önemi ve değeri ortaya koyan farklı bir model olarak geçmişte de kesintisiz olarak uygulamaya çalıştığımız eğitim modellerinin günümüzdeki bir yansıması olarak bu eğitimi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu eğitim modelinin farklılığını öncelikli olarak belirtelim ki, yargı erki 3 saç ayağından oluştuğu için ve bütün bu erkin temeli hukuk eğitiminden başladığı için hukuk fakültesi öğrencilerimiz, avukat stajyerlerimiz, hakim ve savcı adaylarımız ile hakimlerimiz ve avukatlarımızla gerçekleştirerek farklı bir eğitim modeli yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de en çok açılan davaların başında boşanma davalarının geldiğini belirten Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan ise, “Türkiye’de açılan dava türlerinde boşanma davaları 1 numaradadır. Türkiye’de en çok açılan dava türü boşanma davasıdır. Bu istatistiklerle de bellidir. Boşanma hakim kontrolünde olan bir işlemdir” dedi.

"BOŞANMANIN ARABULUCULARLA YAPILMASI MÜMKÜN DEĞİL"
Boşanma işlemlerinin arabulucuların önünde yapılmasının mümkün olmadığını dile getiren Gençcan, “Boşanma asla bir arabulucu işlemi değildir. Hiçbir zaman bir arabulucu önünde boşanmanız mümkün değildir. Hiçbir arabulucu tutanağına boşanma bağlamında hiçbir hakimden icra edilebilirlik şerhi alamazsınız. Çünkü boşanmanın hakim kontrolünde yapılması gerekir. Türk Medeni Kanunu’nun içerisinde ‘Boşanmada yargılanma usulü’ diye bir bölüm var. Bu bir temel kanun, usul hukuku da değil. Bu normal HMK içerisine alınabilirdi ama temel kanun içerisine almış. Başka hiçbir dava türüne ilişkin yargılama usulü bunun içerisinde yoktur. Bu hakimin boşanmayı kontrol etmesini ve boşanma devletin kontrolü altında cereyan etmesi gerektiğini gösteriyor” şeklinde konuştu.