'Yasama ve yargı, etkisiz hale getirilmiştir'
DSP Genel Başkan Yardımcısı, Denizli Milletvekili Hasan Macit, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklanmasını ''yasama ve yargı, etkisiz hale getirilmiştir, getirilmektedir'' diye değerlendirdi.
DSP Genel Bşakan Yardımcısı, Denizli Milletvekili Hasan Macit, düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TEKEL işçilerinin sorununu çözmek yerine, ''eylem çadırlarını yıktırmayı hedeflediğini, despot bir yaklaşımla hareket ettiğini, hem kendi politikaları hem de inandığı dinle çeliştiğini'' savundu. Başbakan'ın, kendisinden önceki hükümetler döneminde ''özelleştirme mağdurlarının kapının önüne bırakıldığını'' söylediğini anımsatan Macit, bunun doğru olmadığını kaydetti.
57. Hükümet döneminde özelleştirme sonucu işsiz kalanların özlük haklarıyla başka kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirildiğini belirten Macit, buna ilişkin 15 Temmuz 2002'de Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliğinin kopyasını gazetecilere dağıttı. Macit, bunlardan birini de Başbakan'a göndereceklerini ifade ederek, ''Sayın Başbakan'ın bu kararnameden haberi yok herhalde. Kendinden önceki başkanların işçi haklarını nasıl savunduğunu görmesi için bir örneğini de Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu'ya göndereceğim'' dedi. Macit, emekçilerin sesine Başbakan'ın duyarlı olmasını isteyerek, ''Dünyanın hiçbir yerinde bir başbakan çıkıp, işi olan insanları işsizlerle tehdit etmez. Sayın Başbakan işsizlerle TEKEL işçilerini tehdit etmiştir. 'Asgari ücretle çalışacak milyonlarca işsizimiz var' demiştir. Bu söylem bile kendisinin ayıbıdır, yüz karasıdır'' diye konuştu.
İstifa çağrısı
Macit, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklanmasıyla ilgili bir soru üzerine de şunları kaydetti: ''Sayın Başbakan'ın istifa etmesi gerekir. Türkiye Cumhuriyeti kuvvetler ayrılığı ilkesine göre kurulmuş bir rejimdir. Üç erkten yasama ve yargı etkisiz hale getirilmiştir, getirilmektedir. 1930'lu yıllarda İtalya ve Almanya'da yaşanan olayların Türkiye'de tekrarını görüyoruz. Adalet Bakanı, Yargıtay'ın telefonlarının dinlenmesiyle ilgili karar çıkartabiliyorsa, bu, hukuk devleti ilkesinden, kuvvetler ayrılığı ilkesinden sapmadır. Adalet Bakanı'nın istifası yetmez. Başbakan'ın, Türkiye'nin rejimini tehlikeye atan hareketlerinden dolayı istifası gerekmektedir. Bu, onun da iyiliğine olacaktır.'' Toplantıya bir grup TEKEL işçisi de katıldı.
DSP Başkanlar Kurulu, konuyla ilgili bir bildiri yayımladı
DSP Başkanlar Kurulu, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklanmasıyla ilgili bir bildiri yayımladı. ''Cihaner'in tutuklanmasının, bu tutuklamanın da yetkilendirilmiş başka bir savcı aracılığıyla yapılmasının, iktidarın yargıyı ele geçirme hevesinin somut ve tehlikeli bir adımı olduğu'' iddia edilen bildiride, şunlar kaydedildi: ''Tutuklanan savcının, iktidarda etkin olmak için yıllardır gayret gösteren bir cemaat hakkında soruşturma yapan kişi olması, durumun vahametini daha da artırmaktadır. Çünkü bu olay, cemaatleri dokunulmazlık zırhına büründürmek istemenin somut göstergesidir. Anayasa'nın 138. maddesinde, 'Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar', 140. maddesinde de '...Hakimler. mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler' denilmektedir. Yani, hakimler ve savcılar, 138 ve 140. maddeler ile anayasal güvence altına alınmışlardır. Hukuk alanındaki otoriteler, 'Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 250/3. maddesine göre, yargıç ve savcılar hakkında, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 250/1. maddesinde sayılan suçlardan dolayı herhangi bir savcının soruşturma yürütmesi ya da özel yetkili ağır ceza mahkemesinin yargılama yapması, yasal ve hukuki değildir. Hal böyle iken Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı tarafından Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 250. maddesine dayanılarak soruşturma yapılması, ev ve iş yerinin aranarak gözaltına alınması, yasaya ve hukuka aykırı olmasının yanı sıra, çok açık bir yetki gasbıdır' demektedirler. DSP olarak, hükümetin bu seslere kulak vermesini istiyor, iktidarın yargıdaki yapılaşma hedefini tehlikeli bulduğumuzu bildiriyoruz. AKP, derhal yargıdan elini çekmelidir. Aksi takdirde binanın temeli çökecek, AKP de dahil, Türkiye bu enkazın altında kalacaktır.''
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması