"Yazdıklarından dolayı birkaç gazeteci içeride"

Türkiye'deki tutuklu gazeteciler konusundaki soruları yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Türkiye'de yazdığından çizdiğinden dolayı hükümlü olan bir iki gazateciden bahsedebilirsiniz ama yüzlerce binlerce kişi var derseniz sizin aklınızdan zorunuz var demektir" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.05.2012 - 15:58

Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen, ''Türkiye-Afrika Medya Forumu''nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, Afrikalı bir gazetecinin, ''Türkiye'deki tutuklu gazetecilere'' yönelik sorusu üzerine, yaptıkları yasal çalışmalarla Türkiye'de basın özgürlüğünü ileri götüren düzenlemeler gerçekleştirdiklerini söyledi.

Arınç, 2004 yılında çıkarılan Basın Kanunu'ndan Türkiye'de hiçbir gazetecinin şikayet etmediğini, çünkü bunun bizzat gazeteciler tarafından hazırlanan bir kanun olduğunu belirterek, RTÜK Kanunu'ndan da kimsenin şikayetinin bulunmadığını vurguladı.

Türkiye'de bazı kuruluşların, ülke içi ve dışında, Türkiye'de hala 100'e yakın gazetecinin tutuklu veya hükümlü bulunduğunu iddia ettiklerini dile getiren Arınç, şöyle devam etti:
''Türkiye, 30 yıldan fazla bir terör örgütü, terörist faaliyetlerin kıskacında. Türkiye çok özgürleşti, kalkındı, ekonomik gelişmesini sağladı. Türkiye'de fert başına düşen milli gelir ortalama 15 bin dolar civarında. Türkiye, büyüme hızında dünyada ikinci. Çin ile Türkiye... Bu rakamları şunun için veriyorum; Türkiye'deki ekonomik göstergeler de toplumsal ve sosyal hayattaki gelişmeler de Türkiye'nin geliştiğini gösteriyor. Ama biz terörle mücadele ediyoruz. Dün bir mayın patlamasında bir uzman çavuşumuz şehit oldu. Daha önce 24 askerimizin bir günde şehit olduğunu biliyoruz, umarız sizler de biliyorsunuzdur. Şu ana kadar 10 binden fazla asker, polis, öğretmen, hakim, savcı, masum kadın ve çocuğu terör örgütü öldürdü. Geçtiğimiz yıl Batman'da bir patlamada karnında 8 aylık çocuğunu taşıyan bir kadınımızı şehit verdik. Ondan bir ay sonra Bingöl'de örgüte mensup bir canlı bomba, bombasını patlatmak üzereyken bir kadın kucağına atladı, çocuklarını korumak için. Kendisi de çocuğuyla şehit oldu.

Dostlar, unutmayın acımasız bir örgüt var Türkiye'de. İç ve dış bağlantıları var. Askerimizi, polisimizi, masum insanlarımızı hedef alıyor. İşte buna karşı 90'lı yılların başında çıkartılan bir Terörle Mücadele Kanunu'muz var. O kanunun daha sonra bazı maddeleri de değiştirildi. Yani terör örgütünün bizzat propagandasını yapmak, bu terör örgütüyle eylemlere katılmak... Terör örgütünün dolaylı olarak eylem yapmasını temin etmek gibi suçlamalar Terörle Mücadele Kanunu kapsamındadır.''


''Sıfatı gazeteci bile olsa...''


''Eğer sıfatı gazeteci bile olsa bir adam Terörle Mücadele Kanunu'na göre suçlanmış ve hüküm giymişse onun ceza alması mukadderdir''
diyen Arınç, şunları söyledi:
''Bunları şunun için söylüyorum; herkes kendi ülkesine baksın. Sizdeki yasal düzenlemeleri bilmem ama terörün kan döktüğü bir ülkede bu örgüte psikolojik destek sağlayan, propagandasını yapan insanlara karşı bir ceza müeyyidesi vardır. Şimdi ben size altını çizerek bir şey söyleyeceğim; Türkiye'de hiçbir gazeteci yazdığından, çizdiğinden dolayı, gazetecilik faaliyetleri kapsamında kalan bir işten dolayı şu anda hükümlü değildir. Eğer Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yargılanıyor veya hüküm giymişse onlar içerideler. Bir insanın gazeteci sıfatı olması ona suç işleme imtiyazı sağlar mı? Sağlamaz. Yani şunu söylemek istiyorum; bir insan silahını çekip bir kadını öldürse herhangi bir meseleden dolayı, bize göre bu bir adi suçtur, siyasi suç değildir. Peki 'canım bu gazetecidir, bu suçu işleyebilir' mi diyeceğiz? Cezaevindekilerin bir kısmı da adi suç işleyenlerdir. Gasp yapandır, bir insanın zorla malını alanlardır veya sokakta adam öldürendir, trafik kazası yapandır, evrakta sahtecilik yapandır. Dolayısıyla şunu söylemek istiyorum; suç işleyen Terörle Mücadele Kanunu kapsamında suçlanmıştır içeridedir veya Türk Ceza Kanunu ile belli bir suçlamayla karşı karşıya gelmiştir içeridedir. Ama yazdığından çizdiğinden dolayı şu ana kadar Türkiye'de 1-2 kişiden bahsedebilirsiniz ama 'yüzlerce, binlerce kişi var' derseniz, 'sizin aklınızdan zorunuz vardır' denir.''

''91 tutuklu gazetecinin 6'sının basın kartı var''

Bülent Arınç, Adalet Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de 91 tutuklu gazetecinin bulunduğunu, bu kişilerden sadece 6'sının basın kartı olduğunu vurguladı.

Tutuklu 91 gazetecinin hiçbirinin yazı yazma gerekçesiyle suçlanmadığına işaret eden Arınç, bu kişilerin, ''Örgüt adına adam öldürmek, polisle çatışmaya girerek ateş açmak, örgüt için banka soygunu gerçekleştirmek, güvenlik güçlerine taş, sopa ve molotofkokteyliyle saldırmak, bir kişinin evinin basılması ve tehdit edilmesi eylemine karışmak, örgüt adına tehditte bulunmak ve para toplamak, resmi belgede sahtecilik, sahte belge imal etmek, ruhsatsız silah ve mermi almak, taşımak ve bulundurmak, terör örgütüne yardım etmek, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ı ve eylemlerini övmek, örgütün eylemlerini övmek, örgüt lehine faaliyet gösteren basın organlarına bilgi ve materyal temin etmek, polis aracına silahlı saldırıda bulunmak, terör örgütü mensuplarının Irak'ın kuzeyine gitmeleri için pasaport sağlamak'' gibi suçlardan tutuklu bulunduklarını söyledi.

Tutuklu gazetecilerden 63'ünün PKK Kongra-Gel ve KCK suçlamalarına muhatap olduğunu, 6 kişinin Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi, 4 kişinin Devrimci Halk Kurtuluş Partisi Cephesi, 8 kişinin Ergenekon Terör Örgütü, Devrimci Karargah Evleri, 4 kişinin ise Marksist Leninist Komünist Partisi'ne yönelik soruşturmalardan tutuklu olduğunu belirtti.

Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna dikkati çeken Arınç, ''Yazılı hukuk kuralları çiğnendiği zaman buna karşı yapılacak olan suçu işleyen kişilerin yargılanmasıdır'' dedi.

Arınç, basın mensubu da gazeteci de olsa suç işleyenlere kanunlarda yazılı cezaların uygulanmasının zorunlu olduğunu ifade ederek, ''İnanınız ki bunların dışında Türkiye'de hiçbir ülkede olmayacak kadar basın özgürlüğü vardır. Bunu da her yerde savunmaya hazırız'' diye konuştu.

''İslam, terörü kabul etmez''

Bir başka Afrikalı gazetecinin ülkesinin, ''İslamcı teröristlerle'' ilgili sorun yaşadığını, bu konuda Türkiye'nin tecrübelerinden yararlanmak istediklerini dile getirmesi Arınç, ''Terörün dini olmaz, ırkı, rengi olmaz. Biz konuşmalarımızda Hristiyan terörist, İslami terörist, Budist terörist diye hiçbir zaman ayrıma gitmeyiz. Bir insanı hiçbir amaçla öldürmek caiz değildir. Kime karşı yöneltilmişse, hangi amaçla işlenmişse terör ahlaksız bir suçtur'' dedi.

Bülent Arınç, ''İslamcı terörist'' ifadesinin kullanılmasının yanlış olduğunu belirterek şunları söyledi:
''Ben dindar bir Müslümanım. İslam dininin ne olduğunu da az çok bilirim. İslam, terörü kabul etmez. 'Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir' diyen bir inancın sahibiyim ben. İslam, barıştır, sulhtur. İslam gönüldür, kalptir, dostluktur, müsamahadır, hoşgörüdür. Bir Müslüman eline silah alıp terörist faaliyette bulunuyorsa, o onun şahsi suçudur, onun dinini suçlayamayız. Aynı şeyi bütün dinler için de konuşabiliriz. Hatta bunların semavi din olmasına da gerek yok.

Terörü hoş görebilecek bir anlayış büyük bir suçtur. Terör nerede olursa olsun insanlık suçudur. Onu engellemek için bütün gücümüzle çalışacağız. Bir kere terörün yanlışlığını ortaya koymalıyız. Bu El Kaide için de olsa böyledir, Afrika'daki, Türkiye'deki terör örgütü için de böyledir. Rengine bakarak, 'Benim teröristim daha iyidir, daha güzeldir' diyemeyiz. Dinine bakarak, 'Benim teröristim daha yakışıklıdır' diyemeyiz. Hepsiyle birlikte mücadele edeceğiz. Terörün ortak bir tarifini yapacağız ve bu ortak tarifle onlarla mücadele için psikolojik, adli hatta askeri ne gerekiyorsa yapacağız. Sizlerle de birlikte yapacağız.''


Daha sonra Somalili bir gazeteci, Türkiye'nin ülkesine yardımlarından dolayı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a teşekkür etti.

Aynı gazetecinin, Somali'de şu ana kadar 21 basın mensubunun öldürüldüğünü, Türkiye'nin bölgedeki gücünü kullanarak bunu durdurmasını istemesi üzerine Arınç, Türkiye'nin Somali'de güvenliğin yeniden tesis edilmesi ve örgütlerin silah bırakması konusunda gayret gösterdiğini kaydetti.

Soruları yanıtlamasının ardından Arınç, foruma katılan gazetecilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon