''Yurttaşlık görevimi yaptım''

Ergenekon davasında tutuklu sanık ''özel büro istihbarat grubu'' adlı mail grubunun kurucusu Erkut Ersoy, savunmasında internet üzerinde yıkıcı ve bölücü gruplar hakkında topladığı bilgileri devlet kurumlarına vererek yurttaşlık görevini yerine getirdiğini söyledi.

''Yurttaşlık görevimi yaptım''
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.03.2009 - 08:19

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve diğer partililerin tahliyesini isteyen avukat Mehmet Cengiz, mahkeme heyetine “Omuzlarınızın üzerinden seçimlere müdahale edilmesine daha fazla izin vermeyiniz” şeklinde seslendi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi Kampusu’nda görülen davanın 59. duruşmasında savunmasını yapan Ersoy, güvenlik ve istihbarat konularına özel ilgisinden dolayı internet ortamında kendi insiyatifi ile kimseden talimat almadan “özel büro istihbarat grubu” adında bir sanal paylaşım grubu kurduğunu söyledi. İddiananede Kuvayı Milliye 1919 Derneği Başkanı emekli kurmay albay Fikri Karadağ ile ast-üst ilişkisi içerisinde olduğu, istihbarat verdiğinin iddia edildiğini, buna ilişkin herhangi bir belge bulunmadığını söyleyen Ersoy “İddia makamı sadece muhabbet ve saygılarımı ilettiğim türde konuşmaları içerir birtakım tapeleri ididanameye koymuştur” dedi. Kuvayı Milliye 1919 Derneği’ni ziyaret ettiğinde kendisine vatandaşa sokakta yeri geldiğinde çöp toplayacak, pazarda yaşlı hanımların eşyasını taşıyarak yardımcı olacak bir sivil toplum girişimi ve sosyal yardım grubu oluşturma projesinden söz edildiğini anlatan “Motorize ekipler ile suçla mücadele edilmesi ve devletin güvenlik kurumlarına bu konuda yardımcı olunmasına ilişkin üyelerime attığım mail konuyu yanlış anlamamdan ötürüdür” dedi. Ersoy, derneğin maddi sıkıntıda olması nedeniyle bu projenin düşünce aşamasında kaldığını ifade etti.
 

Hackerlar

“Etrafına topladığı hackerlarla birlikte çeşitli zamanlarda değişik illerde lüks otellerde gizli içerikli toplantılar yaptığı” iddiasının savcılık makamının kurgusu olduğunu söyleyen Ersoy, “Hiç bir toplantımızda yasadışı bir içerik paylaşılmamıştır ve hiç bir toplantımızda darbe ya da ihtilal çağrısı yapılmamış ve şiddet teşvik edilmemiştir” dedi. Ersoy, satış uzmanı olarak temsil ettiği firmanın mal ve ürünlerinin pazarlanması ve satılması için internetten derlediği potansiyel müşteri portföyüne ilişkin bu bilgilerin iddiananede kişisel veri olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu söyledi. Ersoy bir üyeye yazdığı “özel harp uzantıları oldukları” şeklindeki ifadesinin şaka mahiyetinde yaptığı bir görüşme olduğunu anlattı. İddianamede Kuvayı Milliye 1919 Derneği’nin kullanımında olduğu iddia edilen araçta, “kuvayı millliye alt birimi erkut ersoy özel büro, ali özoğlu bşk yrd., av.alpaslan aslan” şeklinde belgeler bulunduğunu iddia edildiğine dikkat çeken Ersoy,  söz konusu aracı hiç kullanmadığını ve Alparslan Aslan’ı basından tanığını söyledi.
 

Hablemitoğlu cinayeti

Ersoy, seri cinayet suçlamasıyla yargılandığı duruşmada Necip Hablemitoğlu suikastında bulunduğunu söyleyen Durmuş Anuçin’in kendisini hakkında da ifade verdiğini cezaevinde öğrendiğini söyledi. Ersoy Anuçin’i tanımadığını, Kandıra Cezaevi’nde yan koğuşta kalan Bayram Aydın ile duvar arkasından sohbet ettiklerini söyledi. Aydın’ın arkadaşı olan Anuçin ile de duvar arkasından sohbet ettiklerini belirten Ersoy, “Anuçin, bana gönderdiği notta sohbete kimlerle çıkacağını yazmış. Kendisi de benim sohbete çıktığım diğer Ergenekon sanıkları ile aynı sohbet grubuna çıkmak istediğini yazmış. Akabinde talebim olmadığı halde Durmuş Anuçin ile aynı sohbet grubuna çıkan Bayram Aydın ile aynı gruba verdiler. Aydın bana böylece Anuçin’in ifade verdiğini anlattı” dedi. 9 Temmuz 2008 tarihinde ABD İstanbul Başkonsolosluğu’na yapılan saldırının talimatını cep telefonu ile cezaevinden verdiğini ilişkin basında haberler çıktığına dikkat çeken Ersoy, koğuşunun detaylı aramadan geçirildiğini ve suç unusuru bulunmadığını belirtti.
Perinçek’in tahliye talebi

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in vekili Avukat Mehmet Cengiz, mahkemeye sunduğu dilekçede 29 Mart yerel seçimlerine dikkat çekerek Doğu Perinçek ve diğer partililerin tahliyesini talep etti. Dilekçesinde “Halktan oy isteyecek bir siyasi partinin çalışmaları mahkemenizde yargılanmaktadır” diyen Cengiz, “Mahkemenizin omuzları üzerinden müdahale edilmektedir. Siz de bu içerikteki bir yargılamayı sürdürmekle buna alet olmaktasınız” diye konuştu.

 

Zihnim kontrol altında

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanık Erkut Ersoy'un çapraz sorgusu yapıldı.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Ersoy'a ifadelerine dayanarak “'Zihniniz nasıl kontrol ediliyor, ne yaptılar size” diye sordu. Ersoy şöyle yanıt verdi: “Benim algılamama göre, yabancı bir servis Türkiye'deki elemanları aracılığıyla yaptı. Bunu teknik olarak anlatmak çok zor. Elektromanyetik cihazlarla, hassas dinleme araçlarıyla yapılır. Türkiye'de bu konuda birçok mağdurla konuştum. Zihin kontrolü konusu belli bir servis tarafından uygulandığı halde maalesef gizleniyor. Bu konuda savcılığa yapılan başvurular da bu nedenle ciddiye alınmıyor. Savcılığa müracaatta bulundum. Ama delillendiremediğim için takipsizlik kararı verildi.

Kendi iradesi dışında bir yaptıramadıklarını anlatan  Ersoy “Beni 7 gün 24 saat gözlem altında tuttular''
diye konuştu. 


Mirzabey de söylüyor 

İBDA-C lideri Salih Mirzabeyoğlu'nun da zihninin kontrol altına alındığını iddia ettiğini anımsatan Ersoy'a Savcı Pekgüzel “Buna inanıyor musunuz?'' diye sordu. Ersoy, kişiye zihninin okunduğu mesajını verdiklerini, düşüncelerini kontrol etmeye çalışan kişinin sonunda psikolojik rahatsızlık geçirdiğini anlattı.


Hackerlar işbaşında
 
PKK'ye ait bir internet sitesinin grubuna üye hackerlar tarafından çökertildiğini, bundan gurur duyarak Fikri Karadağ'ı bilgilendirmelerini istediğini anlatan Ersoy ilgili sorular üzerine şunları anlattı: “Legal ya da illegal olarak hiçbir siteye hackerlar müdahale etmemiştir. Benim hackerlarla organik bir bağım yok. Benden talimat almış değiller. Bana onların bir banka ya da finans kurumunu hack ettiğine dair de hiçbir zaman bilgi gelmedi.”


Aygün'ün telefonu

Kendisinde bulunan Sinan Aygün ve Türk Metal Sen'in telefon numaralarının sorulması üzerine Ersoy, kendisinde bulunan Sinan Aygün'ün telefonunu mail grubunun bir üyesinden aldığını ama Aygün ile bir ilişkisinin bulunmadığını , Türk Metal Sen'den kimse ile görüşmediğini söyledi.

Ersoy, bilgisayarında bulunan Atatürkçü Düşünce Genel Başkanı emekli orgeneral Şener Eruygur'a ait bir yazının kendisine dernekten gönderildiğini ifade etti.
 

Kılıçdaroğlu'na Ermeni dosyası

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu basından tanıdığını ve Ermeni soykırımına karşı türkiye tezleriyle ilgili hazırladığı CD'yi iletmek istediği için bir kez telefonda görüştüklerini anlattı.

Erkut Ersoy, kendisine “paronoit psikoz” tanısı konulduğunu,  cezaevi koşullarında tedavisinin yapılmadığını belirterek tahliyesini talep etti.


Gürses'in silahı

Duruşmanın talepler bölümünde söz alan tutuklu sanık Doç. Emin Gürses, valilik tarafından kendisine gönderilen yazıda teröre karşı koruma altına alındığının kaydedildiğini ve silahının iade edildiğine dikkat çekti. Gürses “Terörden koruma altına alındım, terör örgütüne üye olmak suçundan da tutukluyum’’ diye konuştu. 


MİT yazısında tahrifat

Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz, iddianamenin 50.sayfasında MİT’in 9 Mayıs 2008 tarihli yazısına atfen belirtilen beyanlar ile asılları arasında açık farklar olduğunu ve yazı üzerinde tahrifat yapıldığını iddia ederek bu durumun Cumhuriyet savcılığından sorulmasını istedi.   


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon