Zeki Sezer'den DSP liderine suçlama
DSP eski Genel Başkanı Zeki Sezer, Genel Başkan Masum Türker'i, "partide kıyım yapmakla" suçlayarak, "Küçük olsun, benim olsun' diye gelecek kurultayın hesabını yaparak, haksız görevden almalar yaşanıyor, bu kabul edilemez bir şey" dedi.
DSP eski Genel Başkanı Zeki Sezer, DSP yönetimini topa tuttu.
"Türkiye büyük bir sıkıntı içindeyken, AKP Türkiye'yi bir bilinmeze sürüklerken", muhalefet partilerinin de buna bilerek ya da bilmeyerek katkıda bulunduğunu belirten Sezer, DSP felsefesine tam da bu noktada büyük bir ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu anlamda DSP'den "bir şeyler" beklediğini, ancak bulamadığını söyleyen Sezer şunları dedi:
"Ne yazık ki bizim yönetimimiz şimdi bunları bir kenara bıraktı, partide kıyım yapıyor. 'Küçük olsun benim olsun' diye gelecek kurultayın hesabını yaparak haksız görevden almalar yaşanıyor, bu kabul edilemez bir şey. Türkiye büyük zorluklar içinde; iktidar böyle, muhalefet böyle; DSP de böyle iç mücadeleyle ya da içeride bir temizlik harekatıyla uğraşıyorsa bu haksız. Ben genel başkan seçildiğimde bana karşı oy kullanan örgütlerle, yöneticilerle sorunsuz çalıştım, o arkadaşlarımı kucakladım. Ama şimdi kendilerine karşı oy kullandıklarını bildikleri kişileri görevden alıyorlar, bu gerçekten kabul edilebilir bir şey değil. Ayrılmaya zorluyorlar, dün Samsun İl Başkanı Enver Mertoğlu'nu görevden aldılar. Çok yanlış, çok yersiz, çok haksız. Başka birçok arkadaşımızı istifaya zorladıklarını ve almaya hazırlandıklarını biliyorum."
"Sokakta adam çevirip beni kötülüyor"
DSP Genel Başkanı Masum Türker'i, kendisine karşı olanları püskürtmenin yanı sıra, 'Zeki şöyle kötüydü, Zeki, Mustafa Sarıgül'le hareket ediyor' sözleriyle dedikodu yapmakla suçlayan Sezer, "Sokaktan adam çevirip beni kötülüyor. Oysa Masum Türker de benim genel sekreterimdi, geçmişte ne yaptıysak. Dedikoduyla parti yönetilmez, siyaset yapılamaz. Herkesi kucaklayıp partiyi büyütmek lazım, partiyi büyütmek Türkiye'nin geleceği için de son derece önemli. Ben isteseler katkı veririm, ben demokratik solcuyum. Ama onlar tam tersi, beni rakip gördüler. Ben Ecevit'in DSP'yi emanet ettiği kişiyim" diye konuştu.
"İhtiyacı karşılayan Sarıgül"
Sezer, yeni yönetimin bu tür dedikodularla, kendisini istifa etmeye zorladığını öne sürerek, "Türkiye Değişim Hareketi"nin öncüsü Mustafa Sarıgül'ün ise mevcut hareketler içinde alternatif olabileceğini söyledi. Sezer şöyle devam etti:
"Sarıgül'ü aldık partiye, ne diye; toplumda bir karşılık var, destek alıyor, partimizi büyütmeye ihtiyacımız var o büyümeye katkısı olsun diye. Ama bu arkadaşlar gelir gelmez, önce Sarıgül'ü istifaya zorladılar, istifa ettirdiler, şimdi bu tür dedikodular yaparak beni de istifa ettirip herhalde kurultayda rahat olmak istiyorlar. İktidar Türkiye'yi bir bilinmeze sürüklüyor, muhalefet bilerek, bilmeyerek buna katkı veriyor. Bu durumda yeni bir alternatife ihtiyaç var. Mevcut hareketler içinde Sarıgül'ün toplumda karşılık bulduğunu görüyorum. Sokakta Sarıgül var. Sen bu adamı partiden gönderiyorsun, Zeki Sezer'i de göndermeye çalışıyorsun, bu durumda 'parti benim umurumda değil' demiş oluyorsun. Muhalefetten umut olmadığına göre, DSP de umut verecek çalışmalar yapmak yerine, iç dedikodularla uğraşmaya devam ettiğine göre, yeni bir harekete ihtiyaç var, onu da karşılayanın Sarıgül hareketi olduğunu söylemek bizim demokratik solculuğumuza ters düşmez."
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 350 bin 757 kez 'yazı-tura' atıldı... Sonuç şaşırttı!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'