Zor olduğu için güzeldir Avignon

Terörle sarsılan Fransa’da her şeye karşın sanat etkinliklerini iptal etmeyen 70. Avignon Tiyatro Festivali’ne oyuncu Demet Evgar ve Pangar Tiyatro ekibiyle ‘Kozalar’ oyunu adına katılan Göknur Gündoğan, izlenimlerini Cumhuriyet’le paylaştı. Ekip, Nice’ta önceki gece gerçekleşen saldırıyı kınıyor, dünyanın hiçbir yerinde böyle korkunç olayların yaşanmamasını diliyor ve bu a

Zor olduğu için güzeldir Avignon
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.07.2016 - 20:03

Raymond Yana başkanlığındaki Avignon - OFF ekibinin basın toplantısında sarf ettiği ve yazımın başlığına taşıdığım bu cümle, dünyanın en önemli sahne sanatları festivali olan Avignon’un ruhunu ne güzel özetliyor! Ama her şeyden önce, Pangar Tiyatro ekibi olarak, 14 Temmuz Perşembe gecesi, Fransa’nın Nice şehrinde gerçekleşen saldırıyı kınıyor, dünyanın hiçbir yerinde böyle korkunç olayların yaşanmamasını diliyor ve bu acıyı paylaşıyoruz!

Evet, Avignon’da her gün erken saatlerde afişlerinizi tüm şehre asmak veya gün boyu sokaklarda el ilanlarınızı dağıtmak yeterli olmuyor. Sizi ve oyununuzu hiç tanımayan binlerce insanı yolda durdurup, kendinizi en doğru şekilde anlatmakla, biletlerinizi satmaya çalışmakla, ilgi çekici tanıtım yürüyüşleri düzenlemekle ve programlandığınız sahneyi paylaştığınız diğer tatlı tiyatro topluluklarına (sahnenizi size ayrılan iki saat içinde kurup kaldırarak) tertemiz bir şekilde teslim etmekle de yükümlüsünüz... Çünkü Avignon’da herkes eşit.

Star sistemi işlemiyor

Burada, başka yerlerde işleyebilecek bir “star” sistemi hiç mi hiç işlemiyor. Nereden mi biliyorum? Çünkü bu yıl oyuncu Demet Evgar’ın kurduğu Pangar Tiyatro ekibi ile birlikte tam bir ay boyunca metni, yönetmeni, oyuncuları ve rejisi yüzde 100 yerli bir yapımla Avignon Festivali’ne katılıyoruz. 7-30 Temmuz arası her gün saat 19.45’te, Adalet Ağaoğlu’nun eseri “Kozalar”, Ayşenil Şamlıoğlu rejisi ile L’Entrepôt Tiyatrosu’nda izleniyor. Türkiye’yi, son dönemlerde duymaya alıştığımız üzücü haberlerle değil, kültürü, edebiyatı ve tiyatrosu ile temsil edebilmenin sevincini yaşıyoruz. Avignon IN’in direktörü Olivier Py’nin de geçen hafta Le Monde gazetesine verdiği söyleşide altını çizdiği gibi; “Avignon gerçek bir mücadele.

Bir eğlence etkinliği değil.” 1947’ yılında temelleri Jean Vilar tarafından atılan festival, Fransızların karakteriyle özdeşleşmiş o isyankâr ruhtan ve bitmek bilmeyen alternatif form arayışlarından ilham alan Avignon Off’un da 50 yıl önce organizasyona eklenmesiyle, dünya tiyatrosu için büyük bir marka haline gelmiş. Avignon şehri de bu devasa organizasyona layık olabilmek ve milyonların aktığı bir kültür turizmini hayatta tutabilmek için, elinden geleni yapıyor. Bu yönüyle festival, şehre maddi anlamda da bir ayda 25 milyon Avro’luk kazanç sağlıyor.

Avignon Belediye Başkanı Cécile Helle’in kelimeleriyle, “Tüm temmuz ayı boyunca bir şehrin festivale dönüşmesinden bahsediyoruz. Benim için IN ve OFF ayrılmaz bir bütündür, birbirlerinden bir farkları yok.” Tiyatronun aynı “gaz, su ve elektrik gibi temel bir kamu hizmeti” olarak görülmesinin şart olduğunu söyleyen oyuncu, yönetmen ve yazar Jean Vilar kültürel etkinliklerin yalnızca tek bir kentte (başkent Paris) yoğunlaşmasına karşı tutumunu, festivali tarihi bir güney kenti olan Avignon’da kurarak sürdürmüş. Bu yıl Avignon IN seçkisinin açılışını yapma şerefi ise Belçikalı yönetmen “Ivo Van Hove”a nasip oldu. Hem de uzun yıllardır IN’e katılmayan Comedie Française oyuncularını yöneterek. Visconti’nin filmi “Les Damnés” den (Lanetliler) yola çıkan dev yapım, festivalin sembol mekânı Papalık Sarayı’na konuk oluyor.

Büyülü bir mekân

Ortaçağın en büyük gotik binası olarak bilinen Papalık Sarayı’nın tarihteki sembolik görevlerinden biri de, kardinallerin bir araya gelip Papa’yı seçmesi. Avignon Papalığı’nda 1309’dan 1378’e dek tam yedi papa seçiliyor. Fransız Devrimi’nden sonra işlevini iyice yitiren sarayın avlusunu Vilar 1947’de ilk kez gezdiğinde, burayı tiyatro yapmak için “teknik olarak imkânsız bir mekân” olduğunu söylemiş, çünkü avlu ortasında yaklaşık 10 metrelik bir çukur var! Fakat o dönem Avignon’da bulunan 7. Alay’ın askeri teknik ve desteklerinden faydalanarak yıllar içinde bugünkü şeklini alan efsanevi sahne konstrüksiyonunun ilk modelini yapmayı başarmışlar. Ve burada sahnelenen ilk eser, Vilar’ın bizzat yönettiği II.Richard olmuş. Tarihi seyirci rekoru ise Vilar’ın 1963’te yönettiği son oyunda kırılmış.

Rakamlarla Avingon

Festival boyu 1500’e yakın oyun, 100 farklı mekânda gösteriliyor. 2016’da Temmuz boyunca 1418 oyun ve 20 bin gösterim planlanmış. Bu oyunlardan bini Avignon’da ilk gösterimini yapıyor. Festivali 1947’de ilk düzenlendiğinde, 4818 seyirci izlemiş, bugün ise festivale gelen ortalama 650 bin seyircinin %63’ü kadın. 500 bin civarında afiş; ağaçları, sokak lambalarını, duvarları, hatta çöp kutularının üstünü süslüyor. Bu yılki yapımların arasında süre adına en uzun olanı 24 saat sürüyor. Festival bütçesinin %52’si devlet fonlarından, %48’i ise özel kaynaklardan geliyor. Etkinlik, tarihinde sadece bir kez iptal edilmiş. O da, 2003’ün ‘gösteri sanatları emekçileri’ grevi sırasında. Bu iptal sırasında Avignon, günlük 1 milyon avroluk bir zarara uğramış.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler