Tüm zamanlara damga vuran 10 klasik parfüm
Yüzler, sesler, insanlar unutulabilir. Ancak koku duyumsandığı an yıllara, mesafelere rağmen; kokunun sahibine, çağrıştırdığı yere, zamana doğru beyni harekete geçirir. Elbette ‘koku’ dediğimiz moleküllerin insan üzerinde bu kadar etkili olmasının bazı sebepleri var.
Koku duyusu insan hafızasına diğer tüm duyulardan daha yakındır. Beden ile beyin arasındaki ara kapı olan talamus, bir tek koku duyusunu filtreleyemez. Öte yandan koku, insanoğlunun geliştirdiği ilk duyulardan biridir.
Şaşırtıcı ki, bir fetüsün henüz anne karnındayken tamamen gelişmiş bir koku alma duyusu vardır.
Peki, ya parfümler…
Herkesin kendine ait bir ten kokusu var, bir de karakterin ve zevkin bir yansıması olan parfümü.
Parfümler; notaları, ortaya çıkış süreçleri, içlerindeki işçilik ve uyandırdıkları hislerle insanlara bir hikâye anlatır. Elbette bazılarının hikâyesi her zamanki gibi çok daha ilgi çekici ve kalıcı.
İşte, tüm zamanlara damga vuran 10 klasik parfüm.
Frederic Malle Portrait of a Lady: Gülün tende açıldığı parfüm
Parfüm ‘Bir Hanımın Portresi’ adını Henry James'in 1881 tarihli romanından alır. Bir Hanımefendinin Portresi, Viktorya dönemi romanının kahramanı Isabel Archer'ın, kaderinin ve özgürlük arayışının modern, zarif ve sıradışı bir ifadesidir.
Bu koku kendinden emin, güçlü kadınların vazgeçilmez kokusudur. Kırmızı meyveler ve baharat uyumu yanında, Dominique Ropion'un formülün geri kalanını Türk gülü özünün aşırı dozu tamamlıyor.
Guerlain Shalimar: Zor, egzotik, oryantal
Oldukça eski bir parfüm olan Shalimer’ın etkisi belki de ilham kaynağında saklı. 1600’lü yıllarda yaşanmış bir aşk hikâyesinden esinlenerek üretilen Shalimar, trajik bir aşk öyküsüne dayanıyor.
Jacques Guerlain tarafından 1921 yılında yaratılan parfüm, İmparator Shahjahan ve eşi Mümtaz Mahal arasındaki aşk hikayesine bir övgü olarak ortaya çıkmıştır. Ayrıca Guerlain Shalimar, ilk oryantal koku olarak biliniyor. Parfümün en baskın notaları bergamot, vanilya ve tütsüdür.
Christian Dior Hypnotic Poison: Kışkırtıcı bir zehir
Dünyanın en popüler kadın parfümlerinden olan Hypnotic Poison; Türkçe anlamıyla Hipnotik Zehir, oryantal ve zamansız bir koku. Dünyada parfüm tarihinde diğer hiçbir ünlü kokuya benzetilemeyen bu parfüm, Dior markasının dünya üzerinde en çok satışını yaptığı kadın parfümüdür.
Parfümün içerisinde afrodizyak bulunmaktadır. Çekici, şehvetli ve cezbeden kokusuyla dikkat çekmektedir. 1998 yılında piyasaya sürülen bu parfümün kokusunu tanımlayanların en çok kullandığı kelime ise kışkırtıcı oluyor.
Chaneⅼ Coco: İddialı kadınların klasiği
Karanfil, portakal ve gül yağının harmanlanmasıyla 1984 yılında piyasa sürülen Chanel Coco, oryantal baharat kokusu seven, iddialı kadınların parfümü olarak özetlenebilir.
Jacques Polge tarafından ortaya çıkartılan bu koku, ismini tahmin ettiğiniz gibi Coco Chanel’den alıyor. Hem gündüz hem gece tercih edilebilecek Chanel Coco, birçok kadına hitap ederek, tarihe damga vuran parfümler arasında yer alıyor.
Thierry Mugler Angel: Feminen, sıcak, gizemli
1992 yılında piyasaya sürülen Mugler Angel; çikolata, bal, vanilya ve kehribar notalarını barındırıyor. Oldukça feminen ve sıcak bir koku olan bu parfümün şişesi kıymetli bir mücevheri ya da değerli kristal bir taşı andırıyor.
Dünyada en çok tercih edilen klasiklerden biri olan Thierry Mugler Angel’ı tek kelime ile özetlemek gerekirse bu kelime kesinlikle gizem olur.
Guerlain Samsara: Kadın kokusunun sınırlarını zorlayan parfüm
Guerlain Samsara kadınlar için genellikle son büyük Guerlain olarak adlandırılıyor. 1989 yılında piyasaya sürülen bu parfüm, sandal ağacının rahatlatıcı esansını yansıtıyor. Çiçeksi odunsu kokular listesine giren Samsara, daha sofistike ve geleneksel kadınların tercih ettiği bir klasik.
Piyasaya sürüldüğünde kadın kokusunun sınırlarını zorlayan Jean-Paul Guerlain'in Samsara'sı, aromatik kokusu, odunsu notaları gibi birçok nedenden dolayı efsanevi parfümler arasındadır. Jean-Paul Guerlain, bir röportajında, Samsara'yı aklında bir ilham perisi ile yarattığını şöyle anlatıyor:
“Harika bir binici olan Décia de Pauw adında bir kadınla tanıştım. Bir anda ona aşık oldum. Tek bir arzum vardı; bu kadına kendi yakınlığını, eşsiz şehvetini ortaya çıkaracak bir parfüm sunmak. Sandal ağacı ve yasemini severdi, ben de ona Sanskritçe 'yaşam çarkı' anlamına gelen Samsara adında bir parfüm yaptım.‘’
Yves Saint Laurent Opium: Romantizmin tamamlayıcısı
İlk piyasaya sürüldüğü tarih 1977 olan Opium, bugün hâlâ en çok satan kokuların başında geliyor. Hatta Yves Saint Laurent, parfümün Black Opium adlı başka bir versiyonunu bile piyasaya sürdü.
Opium ise baharatlı oryantal kokular listesinde tahtını koruyor. Mür reçinesi, karanfil ve yasemin kokularının baskın olduğu bu koku, romantik atmosferlerin tamamlayıcısı olarak kabul ediliyor. Gül buketiyle birlikte içerisinde çiçeksi bir formda barındıran parfüm, kalıcılığıyla tarihe damga vuran kokuların başında geliyor.
Tom Ford Noir de Noir: Gül ve çikolatanın birleşimi
2007 yılında Jacques Cavallier ve Harry Fremont tarafından yaratılan bu kokunun baskın notaları; trüf, gül ve paçulidir.
Uniseks bir parfüm olan Noir de Noir, çiçeksi kokulardan hoşlananlar için özellikle kış aylarında ideal bir seçenek olarak tercih edilebilir. Orta ağırlıktaki formuyla, taze bir koku olan Tom Ford Noir de Noir, gül ve çikolatanın rafine ve kaliteli performansını sunuyor.
Nina Ricci L'Air du Temps: Sevgi ve romantizmin buluşması
Francis Fabron tarafından 1948’de piyasaya sürülen bu parfüm, çiçeksi kokular listesinde zirveye oynayanlar arasında. Parfümün kompozisyonu ise karanfilin çiçeksi-baharatlı notası olarak özetlenebilir.
Bergamot, gül ağacı ve yasemin notalarıyla rafine edilmiş karanfilin desteklendiği bu parfümün hikayesi ise oldukça anlamlı. İlk olarak parfüm zamanın ruhu anlamına geliyor. II. Dünya Savaşı’ndan sonra sevgi ve romantizmden ilham alınan bu parfümün üstündeki tek bir güvercin barışı simgeliyor.
Chanel No 5: Tam Anlamıyla Gerçek Bir Klasik
Bir parfüm enleri listesinde o olmadan liste tam anlamıyla tamamlanmaz. Bazıları göre artık fazla klişe ve sıkıcı. Ancak Chanel No 5, adeta bir klasiğin tanımı..
1921'de Coco Chanel'in parfümcü Ernest Beaux'dan "çiçeklik değil, kadın kokan" bir şey yaratmasını istediği söyleniyor. Ortaya çıkan iksir, dünyanın en ikonik kokusu oluyor.
Doğduğu anında bir satış başarısı elde eden Chanel No. 5, dünya çapında her 30 saniyede bir satılan koku olmasıyla, en çok satılan parfümdür. Bugün Eva Mendes, Victoria Beckham, Jessica Alba ve Celine Dion da dahil olmak üzere birçok ünlünün kullandığı, hatta parfüm seçimine dikkat eden her kadının muhakkak denediği bir kokudur. Parfümün kokusu en basit tanımıyla çiçeksi bir aldehit kompozisyonudur.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu