8. Uluslararası Ankara Kukla Festivali 15 Ekim'de başlayacak

Kukla, Karagöz, Gösteri ve Sahne Sanatları Derneği (KUKSADER) ile Tiyatro Tempo'nun iş birliğinde hazırlanan 8. Uluslararası Ankara Kukla Festivali, 15-23 Ekim'de gerçekleştirilecek.

Kukla sanatının Türkiye'de daha fazla tanınması, yaygınlaşması ve gelişmesine katkı sağlaması hedeflenen festivalde, kukla göstericileri çeşitli tekniklerle hazırladıkları oyunları izleyiciyle buluşturacak.

KUKSADER Başkanı Haluk Yüce yaptığı açıklamada, kuklanın sadece çocuklar için oynanan bir etkinlik olmadığını belirterek, festivali "Kukla yalnızca çocuklar için değil yetişkinler için de" sloganıyla düzenlediklerini dile getirdi.

Yüce "Dernek olarak, Türkiye'de kuklanın hak ettiği yere kavuşması için böyle bir festival başlattık. Katıldığımız uluslararası festivallerde izlediğimiz değerli oyunların Türkiye'de de görülmesini arzu ettik" dedi.

Türklerin sahip olduğu Karagöz gölge oyunu geleneğinin gelişerek sürdüğünü anlatan Yüce, diğer kukla alanlarında bu gelişimin çok fazla görülemediğini ve festival sayesinde bu gelişime katkı sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

"6 ÜLKEDEN EKİPLER GELECEK"

Festival Direktörü Marina Yüce ise festivale katılmak için 31 ülkeden başvuru aldıklarını belirtti.

Seçici kurulun önce 11 ülkeyi, daha sonra 9 ülkeyi seçtiğini aktaran Yüce, "Ancak ekonomik nedenlerden dolayı 3 ülke katılmayacağını söyledi. Dolayısıyla şu anda Norveç, Rusya, Kazakistan, Bulgaristan, İsrail, İtalya ve Türkiye'den ekipler var. 15-23 Ekim tarihlerinde birçok kukla tekniğiyle gösteriler sunulacak" diye konuştu.

Gösterilerin ağırlıklı olarak Tiyatro Tempo'da gerçekleştirileceğini kaydeden Yüce, Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında da 4 oyunun sergileneceği bilgisini verdi.

Oyunların birbirinden güzel olduğunu ve sıkı değerlendirmeler sonucu seçildiğini belirten Yüce, festivalin dolu dolu geçeceğine inandıklarını dile getirdi.

Yüce, Türkiye'de kukla sanatının gelişmesini çok istediklerini vurgulayarak, "Çünkü KUKSADER ve Tiyatro Tempo'nun çok önemsediği Karagöz sanatı var. Türkiye'de çok eski Karagöz geleneği varken çağdaş kuklanın gelişmemesi için bir sebep yok. Ama son yıllarda sanki bir şeyler değişmeye başladı" ifadelerini kullandı.

Oyuncunun kukla olarak kullandığı nesneye, sanatsal ruhu vermesinin zor ama bir o kadar da keyifli olduğunu kaydeden Yüce, kukla sanatının seyirciyi her zaman şaşırtacak etkiyi barındırdığını söyledi.

ULUSLARARASI ALTIN YUNUS KUKLA FESTİVALİ'NDEN İKİ ÖDÜLLE DÖNDÜLER

Marina Yüce, Tiyatro Tempo ekibi olarak kukla sanatında Türkiye'yi temsil etmek için çeşitli uluslararası festivallere katıldıklarını da belirterek, en son Bulgaristan'da düzenlenen 18. Uluslararası Altın Yunus Kukla Festivali'nde performans sergilediklerini hatırlattı.

Festivalde yetişkin kategorisinde "Döngü-Korkut Efsaneleri" oyunuyla boy gösterdiklerini anlatan Yüce, oyunculardan Haluk Yüce'nin "En İyi Aktör", Nedim Yıldız'ın bestelediği oyun müziklerinin ise "En İyi Müzik" ödüllerine değer görüldüğünü bildirdi.

Yüce, "Katıldığımız festivallerde Tiyatro Tempo olarak değil Türkiye olarak anons ediliyoruz. Bu tabii ki bizi çok gururlandırıyor. Çünkü biz orada kendimizi değil bir ülkeyi temsil ediyoruz ve Türkiye'yi temsil etmek her zaman çok güzel. Çünkü Türkiye'de güzel şeyler yapılıyor ve biz bunu göstermiş oluyoruz. İnsanlar ayakta alkışladığında gurur duyuyorsunuz. Bu tür şeylerin daha çok yayılması gerekiyor ve Türkiye'nin bu güzel yüzünü daha çok göstermek zorundayız" görüşünü paylaştı.