Bergama Tiyatro Festivali, kentin açığını kapattı

Bergama büyüleyici bir yer. Sokakları tarih kokuyor, herhangi bir yerinden yukarı baktığınızda bile antik bunlar gözünüze çarpıyor. Üstelik kalıntılar farklı medeniyetlerin kalıntıları. Örneğin Asklepion M.Ö. 4. yüzyılda sağlık tanrısı Asklepios adına inşa edilmiş, antik çağın en önemli sağlık yurtlarından. Diğer tarafta Akropol M.Ö. 283 yılından itibaren 150 yıl boyunca Bergama Krallığı’nın merkezi olmuş. Kızılavlu, Roma döneminde Mısır tanrıları adına inşa edilmiş, Osmanlı’da ise Arasta denen ve her biri çınar ağaçlı meydanlara açılan pazarlar ticareti canlı tutmuş. 

Bu paha biçilemez kültürel mirasların dahası da var ama bugünkü konumuz bu yıl 3. kez düzenlenen Bergama Tiyatro Festivali. Festival 2-5 Haziran tarihlerinde “3dots” ve “BERaBER” tarafından Bergama’nın tarihi sokakları ve mekânlarında izleyiciyle buluştu. Bergama, antik dönemde seyirci kapasitesi 100 bini bulan dört tiyatroya sahip bir kent. Yukarıda saydığımız antik mirasa bu bilgiyi de ekleyince böyle bir atmosfere bir tiyatro festivalinden daha fazla yakışacak bir etkinlik düşünemiyorum. 

DÖRT GÜN TİYATRO

Bergama Tiyatro Festivali’nin ilki 2018 yılında yapıldı, ardından araya 2019 yerel seçimleri ve pandemi girdi. Bu yılla birlikte ilk kez 2 sene üst üste düzenlendi. Geçen yıla göre bu yıl biraz daha normal şartlarda yapılan festival yavaş yavaş havasını yakalıyor. Başta İstanbul olmak üzere İzmir ve diğer illerden tiyatro toplulukları festivalin Asklepion’daki etkileyici antik tiyatrosunda sahneye çıktı. Sadece Asklepion değil, Bergama’nın sokakları, meydanları dört gün boyunca bir tiyatro sahnesi oldu. Toplamda 17 mekânda 60’tan fazla etkinlik yapıldı. Bergama’da sadece tiyatroya odaklanmak haksızlık olurdu, festival organizasyonu da böyle düşünmüş olacak ki yan etkinlikler de programda önemli bir yer kapladı. Paneller, atölyeler ve yürüyüş rotalarına hem Bergamalılar hem de şehir dışından gelenler büyük ilgi gösterdi. Sadece yetişkinler için değil, Bergama’da yüksek sayıda olduğunu gözlemlediğimiz genç nüfus ve çocuklar için de etkinlikler düzenlendi. Hayatlarında belki de ilk kez tiyatro oyunu, gösteri izleyen, eğlenceli atölyelere ücretsiz katılan çocuk ve gençlerin mutluluğunu görmek de festivalle ilgili paha biçilemez detaylardan biriydi. Etkinlikler çok, hatta 4 güne zor sığacak kadar çoktu. Ücretsiz etkinliklerin sayısının çoğunluğu oluşturması da başarılı bir tercih. Festival ekibinin ve özellikle gönüllülerin emeklerine sağlık. İlerleyen zamanlarda daha da büyüme potansiyeli taşıyan festivalin belki biraz daha desteğe ihtiyacı olacaktır. Bergama’nın ise daha fazla kazıya ve konaklama imkânlarının gelişmesine gereksinimi var.

NOTLAR: NELER GÖRDÜK, İZLEDİK?

- Festivalin özel etkinliklerinden Tuğçe Ulugün Tuna’nın hazırlayıp yönettiği “Klavikula” etkileyici bir gösteriydi. Profesyonellerle birlikte Bergamalıların da dahil olduğu performans gösterisi Akropol’de kalıntıların arasından seyirciyi peşinden sürükledi, dolaştırdı.

- Boş Sahne’nin eğlenceli oyunu Çalgıcı Gülali Masalı, Arasta’da çınar altında ücretsiz olarak seyirciyle buluştu. Çocuklar da yetişkinler de büyük keyif aldı.

- Talimhane Tiyatrosu’nun tek kişilik interaktif oyunu “Harika Şeyler Listesi”nde Bora Akkaş bu kez İzmirlilere keyifli anlar yaşattı.

- Mehmet Ergen’in yönettiği, kadrosunda Funda Eryiğit, Hazar Ergüçlü ve Kubilay Tunçer’in yer aldığı “Timsah Ateşi” antik Asklepion sahnesini doldurdu. Ege rüzgârı ise hem oyuncuları hem seyirciyi biraz zorladı!

- “Süreğen Eşiksellik” panelinde Açık Stüdyo’nun sunumu ileride daha fazla duyacağımız bir performatif araştırma projesi.

- Festivalin ‘Konuşmalar’ seçkisinde yer alan ve Hollanda Büyükelçiliği ile ArtsMap tarafından düzenlenen “Göç Aracılığıyla Paylaşılan Kültürel Miras” ilgi çekiciydi.

- Yücel Tunca’yla ilki 1925 yılında kurulan Bergama sinemalarının izini sürdük.

- Antik kent ve tiyatro yürüyüşleri ise zaten festivalin olmazsa olmazlarıydı.