Vitrindeki albümler (18.12.2021)
Vitrindeki Albümler'de bu hafta...
TOLGA TÜZÜN ‘PHOENİX’
Ana akımla ve piyasayla teşriki mesaisi bulunmayan, sıra dışı besteci ve akademisyen (tuşlu çalgılar çalan) Tolga Tüzün, 2000’li yılların ilk 10 yılını seyrek basarak geçirmiş; 2001 tarihinde “Nix”, 2009 tarihinde de “Periphery” albümlerini çıkarmıştı. Ancak sonradan Arap atı gibi açılmış, dörtnala koşmaya başlamış, son birkaç yılda da düzenli olarak güzel albümler yapmıştı.
Yapımcılığını üstlendiği, kapak tasarımı ise Oğuz Büyükberber tarafından yapılan dumanı üzerinde sekizinci albümü “Phoenix”, adının son üç harfinden de anlaşılacağı üzere ilk albümüne gönderme yapıyor.
“Phoenix” albümünün müzisyen kadrosunun maşallahı var. Hepsi birbirinden mahir ve alanında söz sahibi tam 14 isim çalıyor, yanı sıra dünya çapında üç ensemble (Oerknal, ARTefacts ve Ventus).
Caz ve çağdaş müzik öğelerini aynı potada kullanıyor demek bu çalışmayı izah etmek için yetmez. Sıradan besteci işi değil, (düzenlemesinden icra etmesine kadar) birbirinden zor yedi kompozisyon. Yöntemi farklı, teorisi karmaşık. Yüksek teknik ürünü parçaların içinde bir Nazi subayının suratı kadar donuk ifadelere sahip olanından bir çocuğun naifliğine kadar uzanan duygular var. Camiadaki en özgün müzikal pozisyonlardan birini temsil ediyor Tolga.
Şevket Akıncı ‘Dünyada Saat Kaç?’ (Tarla Records)
Dört kol çengi Şevket Akıncı’yı durdurabilene aşk olsun! Henüz geçen yıl çıkardığı “Radyo Ekoton” albümünü yeni yeni hazmediyorken tuğla kalınlığında Öteki Caz kitabını yayımlamıştı. Şimdi de yetmezmiş gibi evlere kapanan insanların ruh hallerini yansıtan “Dünyada Saat Kaç?” albümünü koydu önümüze. Şaka bir yana, sanırım yaşama sevincinin iyiden iyiye söndürüldüğü zor zamanları en iyi değerlendirenlerden biri o oldu.
Şevket’in adını İlhan Berk’in bir şiirinden alan dördüncü solo albümü “Dünyada Saat Kaç?” içinden geçen kalabalık bir müzisyen listesine karşın, yüz yüze gelinmeden, muhtelif ev stüdyolarında yapılan kanal kayıtların birleştirilmesiyle oluşturulmuş. Bu orduya eşinin ve çocuklarının seslerini de katmış.
Bir tek türe dahil edilebilir olmaktan uzak eklektik bir iş; Şevket’in hayatını anlatan filmin soundtrack’i bu. İçinde minimalizm ve özgür doğaçlama da var, rock ve Brian Eno’dan Tangerine Dream’e uzanan elektronik ambient de...
Yapımcılığını Mehmet Korkmaz’la üstlendiği apokaliptik albüm, Şevket’in en üretken dönemini sunuyor. Eşit ağırlıklı insan ve müzisyen olarak varlığını sorgulayan Şevket, Dustin Hoffman’ı aratmayan antikahraman görüntüsünün altında endişelerini haykıran gerçek bir dışavurumcu.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt