Vitrindeki albümler (20 Haziran 2023)
Vitrindeki Albümler'de bu hafta...
ÇİĞDEM BORUCU ‘MAPPİNG HOME’ (PB MÜZİK)
Besteci, ses tasarımcısı ve piyanist Çiğdem Borucu, sakin ve pozitif karakterli bir Kadıköy kızı. Ruhen sırılsıklam romantik. Yurtiçi-yurtdışı eğitimini tamamladıktan sonra akademik hayatta dirsek çürütmüş, sonrasında direksiyonu beste ve albüm çalışmalarına kırmış. 2018 yılında ilk albüm “Silver Moon”u, iki yıl sonra “Many Things”i yapan Borucu, üçüncü albümü “Mapping Home” ile içe kapalı bir dünyanın kabuğunu kırdığını ve kendini yollara, sokaklara attığını ifade ediyor.
Albümünün müzikal dokusu saf ve minimal fikirlerden oluşuyor. Hayatında yeri olan coğrafyaları anlatıyor Borucu. Örneğin aksak ritimli “Çemberlitaş”, ilk gittiği konservatuvarın bulunduğu semt. “Derinlerde Kadıköy-Karaköy”, şehrin kaosundan bir boğaz vapuruyla uzaklaşmayı dile getiriyor. Hötzendorf Str, Shore Rd, Kandilli, Sarayburnu; bu sokak sokak, semt semt yapılan yolculukta iki yoldaşı var; biri çocukluk arkadaşı çellocu Sedef Erçetin, diğeri Bilgi Üniversitesi’nde tanıdığı, albümü uzamsal ses dosyaları halinde kaydeden (ayrıca perküsyon çalan) Hakan Kurşun.
Sükûnet dolu bir yolculuk terapisi yapmak istiyorsanız... Elektro-akustik bir deney olarak lirik albüm “Mapping Home”, Wim Wenders’in “Paris Texas” filminin ruh ikizi.
A.K.A. ‘FELLOWSHİP’ (LİN RECORDS)
İlk albümünü çıkaran A.K.A., ismini müzisyenlerin ön adlarının ilk harflerinin yan yana gelişinden alıyor. Piyanoda Afshin Alizadeh, davulda Kaan Çelen, basta Alper Yılmaz.
Temelleri 2015 yılında Facebook’ta atılmış projenin. Kaan, Azeri piyanist ile yazışmaya başlamış, video kayıtlarını göndermiş, onun kayıtlarını dinlemiş. Dijital dostlukları ilerleyince iş ciddiye binmiş, bir albüm kaydetmenin yollarını aramaya başlamışlar. Nardis ve Bova’da ayarlanan iki konser için Afshin gelmiş, sahnede kendilerine Kaan’ın bir büyüğümüz dediği Alper eşlik etmiş. Hazır iş buralara gelmişken, konserlerin ardından iki günlüğüne Hayyam Stüdyoları’na kapanarak trio formatındaki “Fellowship” albümünü canlı kaydetmişler.
Albümdeki beş bestenin üçü Afshin’e, biri Alper’e ait. Albüme adını veren bestede Afshin ile Kaan ortak. Onları buluşturan müzikal konsept, hepsinin The Bad Plus ve E.S.T. sevmesi olmuş. Aslında bir manada ilham kaynaklarını ve yola çıktıkları konsepti Azeri-Türk ortaklığı ruhuna bürümüşler. Müzisyenlerin fiziki temasları kısa da olsa, ruhi bütünlükleri yıllanmış gibi. Tutturdukları evrensel dilin alfabesi ise melodik bir buluşma. “Fellowship” albümünde tabiri caizse gönüller bir olmuş, çalgılar sadece aracılık etmiş.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması