CHP'de kurultay öncesi Genel Merkez’den 'iç barış' hamlesi: Hangi adımlar masada?

CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı, Grup Başkanı Özgür Özel ve eski Parti Meclisi Üyesi Örsan Kunter Öymen’in genel başkanlık mücadelesi vereceği 38. Olağan Kurultay için hazırlıklar hızlandı.

Genel merkez tarafından yürütülen çalımalar sürerken parti yönetimi, bu kez farklı taktik izlemeye karar verdi.

Edinilen bilgiye göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurultay sloganı ve divan başkanının muhalifleriyle 'ortaklaşa' belirlenmesi kararı aldı.

1368 delegenin genel başkan, 60 üyeli Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu’nu belirleyeceği kurultayda 'ayrışma, kavga' görüntüsünün önüne geçmenin yolları aranıyor.

Kılıçdaroğlu’nun, divan başkanı ve kongrenin ana sloganının, muhaliflerin de görüşünün alınarak belirlenmesini istediği ve yeni seçilen il başkanları ile görüşmelerinde bu görüşünü ilettiği öğrenildi.

Görüştüğü il başkanlarına da bu görüşünü ileten Kılıçdaroğlu, yakın kurmaylarından da, bütün delege ve il başkanlarının görüşünün alınmasına dönük çalışma yürütülmesini istedi.

CHP kurmayları, kurultayın ana sloganına ilişkin bir ön çalışma yapıldığını ve 'İkinci Yüzyıl' temasının öne çıktığını, ancak muhaliflerin de katılımıyla “ortak belirleme” kararı nedeniyle, henüz sloganın netleşmediği ifade ediyorlar. Bu kapsamda divan başkanlığı için önerilen bir ismin değişimciler tarafından kabul edilmediği de kulislere yansıyan bilgiler arasında yer aldı.

CHP yönetimi, Cumhuriyetin 100. Yılı nedeniyle, partiden ayrılanlara dönüş yolunu açacak 'af' için de Parti Meclisi’nden prensip kararı çıkarmayı planlıyor.

Genel merkez yöneticileri, bu kararın nedenini, “Kurultayda ayrışma, bölünme bize yerel seçimi kaybettirir” sözleriyle dile getirirken, 6 Kasım sabahı da hangi tarafa oy verirse versin, kimsenin dışlanmayacağına vurgu yapıyorlar.

TANJU ÖZCAN DA DÖNEBİLİR

Genel Merkez yönetiminin bir başka 'barış' hamlesi ise parti ile yolları ayrılanlara yönelik.

CHP’nin kurultay hazırlıklarının görüşüleceği Çarşamba günü yapılacak olan Parti Meclisi toplantısının gündemine, Cumhuriyet’in 100. Yıldönümü nedeniyle partiden ayrılanların dönüşüne yönelik 'af' konusu alındı.

Bu çerçevede, “Kadına karşı ve yüz kızartıcı suçlar” dışında partiden ihraç edilen isimlere yeniden dönüş yolu açılabilir.

CHP kurmayları, PM’de, af konusunda bir 'prensip' kararı alınabileceğini, dönüş için başvuranlar olursa, bunların daha sonra parti yetkili kurullarında görüşülerek karara bağlanacağını ifade ediyorlar.

Bu kararın ardından yakın zamanda CHP’den ihraç edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a dönüş yolunun açılıp açılmayacağı da merak konusu. Bir MYK üyesi, başvurular üzerinden karar verileceğine dikkat çekerek, “Henüz bir başvuru yok ama karar alınırsa Tanju Özcan neden dönmesin?” görüşünü dile getirdi.

"KILIÇDAROĞLU 800’ÜN ALTINA DÜŞMEYECEK"

CHP’de gerek genel merkez yönetimi, gerekse değişimciler, kurultayı garantileyebilmek yoğun çalışma yürütüyor. Değişimciler tablonun 'yüzde 45’e karşı 55' lehlerine olduğunu savunuyor ancak “genel merkezin baskı uygulayabileceği” gerekçesiyle Özel’e ne kadar destek çıkacağı konusunda net rakam vermekten kaçınıyor.

Değişimcilerin kazandığı İstanbul İl Kongresi’nin ardından, imza toplamaya başlayan genel merkez yönetimi ise Kılıçdaroğlu’nun kurultaydan sonra parti liderliğini sürdüreceğinden “emin.”

Bazı MYK üyeleri “Hedef 1000 oy, ama 900’ün altına düşeceğini sanmıyoruz” derken, daha temkinli olan isimler ise “800’ün altına düşmeyeceğini” ifade ediyor. Delege listeleri üzerinde tek tek çalıştığını belirten bir MYK üyesine göre ise Kılıçdaroğlu, “381’e karşı 818 oyla genel başkanlığı kazanabilir.”

Kılıçdaroğlu’nun kazanacağı konusunda kesin ifadeler kullanan genel merkez yöneticileri, kurultayın ikinci günü yapılacak PM seçimleri konusunda ise farklı görüşler dile getiriliyor. Bazı parti yöneticileri, genel başkanlık seçiminin ilk gün yapılacağına dikkat çekerek, “Genel Başkanlık seçimini kaybettikten sonra, ikinci gün genel başkanın listesiyle kimse uğraşmaz. Birkaç kişi delebilir ama bu çoğunluğu etkilemez” görüşünü savunurken, bu konuda daha temkinli olan isimler, “Asıl yarış PM listesinde olacak, değişimciler zaten genel başkanlığı alamayacaklarını biliyorlar, PM listesine yüklenecekler, biz de buna göre önlemimizi alacağız. Şimdiden sonucu kestirmek güç, son ana kadar her şey değişebilir” ifadesini kullanıyorlar.

PM SEÇİMİNDE STRATEJİLER NELER?

CHP Parti Meclisi, 8’i, “genel başkan kontenjanı” olmak üzere 60 asıl, 15 yedek üyeden oluşuyor.

PM seçiminin “çarşaf liste” ile mi, yoksa “blok liste” ile mi yapılacağı da tartışma konusu. PM’ye aday olmak isteyen tüm isimlerin yer aldığı çarşaf listede, en yüksek oyu alan 60 isim PM’ye seçiliyor. Bu yöntemle, genel merkez muhalifi isimlerin de PM’ye girme şansı oluyor. Blok listede ise her genel başkan adayı birlikte çalışmak istediği 60 isme yer veriyor, delege blok listeler arasında tercih yapıyor.

Bazı MYK üyelerinin Kılıçdaroğlu’nun listesinin “delinme” olasılığına karşı “blok liste” önerisi getirdiği kulislerde konuşuldu. Ancak, gelinen noktada ibre, çarşaf listeden yana dönmüş durumda. Birçok MYK üyesi de Kılıçdaroğlu’nun şimdiye kadar hep “çarşaf liste”yi tercih ettiğini ve bundan sonra da bu kararının değişmeyeceğini belirtiyorlar.

"BLOK LİSTE İNTİHAR OLUR"

Kurultayın ardından daha demokratik bir tüzük için “tüzük kurultayı” kararının alındığını anımsatan CHP kurmayları, blok listenin parti tabanının da delegelerin de tepkisine yol açacağına dikkat çekiyorlar. Hatta, Kılıçdaroğlu’na oy veren delegenin bile, blok liste kararı alınması halinde, tepki gösterip, listesine destek vermeyip, düşürebileceği endişesi dile getiriliyor. Parti kurmayları, bu olasılık nedeniyle, “blok liste demek, genel merkez için intihar demek” diyerek, çarşaf listeyle seçim yapılmasının kesin olduğunu ifade ediyorlar.

Ancak çarşaf liste içinde genel başkan adaylarının “anahtar liste” çıkarması mümkün. Genel başkanın “seçilmesini istediği” isimlerin yer aldığı anahtar listeler de her kurultayda salonda dağıtılıyor.

PM’de mümkün olduğunca fire vermek istemeyen Kılıçdaroğlu’nun da bu çerçevede, 8 BYKP kontenjanının yanısıra, kadın, gençlik kotalarını da dikkate alarak 52 kişilik bir anahtar liste çıkaracağı dile getiriliyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun tek aday olarak yarıştığı kurultaylarda bile PM listesinin delindiği de biliniyor.