Spor yazarları derbiyi yorumladı: 'Kalite her zaman kazanır'

Süper Lig'in 13. haftasında Galatasaray, kendi evinde ağırladığı Beşiktaş'ı Arjantinli yıldız Mauro Icardi'nin golleriyle 2-1 mağlup etti. Spor yazarları derbiyi kaleme aldı.

Ebru Kılıçoğlu: Derbi hızlı başlıyor. Tempolu ancak pozisyonlar açısından tutuk bir futbol var. İlk yarıya 3 ciddi pozisyon sığıyor. Bunlardan ikisi gol oluyor: İlki 18’de Icardi’den, diğeri 10 dakika sonra Cenk’ten geliyor. İkinci yarı Beşiktaş’ın topa orta sahada basma çabası oyunu durgunlaştırıyor. Ancak G.Saray yavaş yavaş oyuna ağırlığını koyan taraf oluyor. Sergilenen tutkulu futbolu göz dolduruyor. G.Saray’da görev adamı Rashica, sessiz kuvvet Torreira ve onu kusursuzca tamamlayan Oliveira’nın oyunu dikkat çekerken, Icardi’nin yakaladığı fırsatları değerlendirmesi, ev sahibine avantaj sağlıyor. 59’da Oliveira’nın akıl dolu asistiyle onun ayağından gelen gol de bunu teyit ediyor. Kalan dakikalarda G.Saray, pozisyonlar bulan taraf olsa da hiçbirini ağlara yollayamıyor. Son dakikalarda Beşiktaş puanları en azından paylaşmak niyetiyle baskısını artırıyor. 84’te Cenk’in şutunu tokatlayarak dışarı gönderen Muslera, gemisini kurtaran kaptan oluyor. Artan heyecan ve gerilimden G.Saray galip çıkıyor. Kararlı tavrı ve tutkulu futboluyla 3 puanı hanesine yazıyor. (Cumhuriyet)

Gülengül Altınsay: Her 2 takım da hız kesmeden o kadar istekli başlıyor ki oyuna. Beşiktaş rakibi önde değil de 2. bölgede karşılayınca Galatasaray rahat ileride baskı kuruyor. Karşılığını da alıyor hemen. Siyah-Beyazlılar hızlı oynama arzusunda ama özellikle orta alanda top kayıpları yüzünden akıcı bir oyun tutturamıyor. Ne ki bir duran topla skoru 1-1’e getiriyor Kartal. 2. yarıya Beşiktaş daha baskılı başlıyor, tam gol ararken yine savunmada yer kaybı ve yine bir Icardi golüyle yenik duruma düşüyor. Ardından Şenol Güneş 4-2-4’e dönüyor ve orta alanı rakibe bırakıyor. Cim-Bom da bu alanda kaptığı toplarla çok daha rahat atak yapıyor. Kondisyon ve yaş farkıyla Beşiktaş’ın maçın ilerleyen dakikalarında baskı kuracağını düşünürken tam tersine Galatasaray baskısını sürdürüyor. Beşiktaş’ta acelecilik, uyumsuzluk ve top kaybı had safhada. Bunlar düzelir ama bu orta alanla ve formsuz Josef’le Beşiktaş’ın işi zor gözüküyor. Ve Galatasaray hakkıyla 3 puanı alıyor. (Cumhuriyet)

Uğur Meleke: Dün Galatasaray, ligdeki ilk 11 maçının büyük çoğunluğunda olduğu gibi topla daha fazla oynadı, daha fazla şut attı, daha fazla gol beklentisi yarattı. Ama bu kez o 11 maçtan farklı bir faktör vardı sahada. O faktörün adı da formda bir Icardi idi. İki harika gol attı. Bir kez de direğe takıldı. Ve takımının sezonun genelinde gösterdiği olumlu çabayı anlamlı hale getirdi Arjantinli. Tabii ki Galatasaray için sezonun kırılma maçı sayılabilecek bu önemli galibiyetin kazanılmasında İcardi’ye doğru yardımı yapan Mertens, Oliveira ve Barış’ın performanslarının da altını çizmek gerek. (Hürriyet)

Cem Dizdar: İkinci devre Galatasaray golüne kadar “denge”de giderken pozisyon değil, “an” maçına dönmüş karşılaşmada Mauro Icardi takımdaşı Oliveira’nın kafasına bıraktığı topla tabelayı değiştirdi. Merakım şuydu; “bembeyaz (belki de sapsarı) saçlı” biri ceza sahası içinde nasıl üç, dört kez unutulur? Beri yandan, Umut Meraş kenara “değiştirin” dediğinde ilk maçında beş gol atan takımın teknik direktörü acaba neler yapacaktı? Elbette Necip Uysal olacaktı. O sahaya girdiğinde gelişen pozisyonda Redmond topu kontrol etmek yerine gelişi güzel vurunca dönen topta “açık renk saçlı” Icardi yine vurdu ve direğe takıldı! Oysa futbol “top kontrolü” üzerine tasarlanmış bir oyun değil miydi? Neden gelişigüzel oynanıyordu? (Fanatik)

Ali Ece: Galatasaray’da ise kimse kötü değildi; Icardi, Mertens, Rachica ve Boey takımın en iyileriydi. Icardi attığı iki klas golle derbiye damga vurdu: Barış Alper’in asistindeki vuruşu tam ceza alanı içi tilki golcü kalitesinde. İkinci golündeki yere çarptırarak yaptığı kafa vuruşu da çok klastı. İşin aslı Icardi zaten harika bir son vuruşçuydu, asıl rakibi stoperlerden çok Wanda hanımla olan sorunlu birlikteliğiydi. Bu sorundan kurtulup kafasını daha fazla futbola verince derbide form geçici klas kalıcıdır sözünün evrensel doğruluğunu bir kez daha kanıtladı. Galatasaray’ın kadro kalitesi zaten tartışılmaz, Okan Buruk hoca bu kez elindeki kozları doğru süreler ve mevkilerde kullandı. Şenol hocanın asıl etkisini Dünya Kupası arasından sonra ölçebiliriz. (Fanatik)

Erman Toroğlu: İki takım da iyi başlamadı maça. Galatasaray daha açık alanda oynadı ama Beşiktaş bundan faydalanamadı. Biraz direnç gösterdiler ama sonlara doğru siyah beyazlılar baya oyundan düştüler. Icardi iki tane çok güzel gol attı; bir kafa bir ayakla. İyi kumaş... İki taraf da gergin. Kaybeden çok şey kaybedecek. Onun için de rahat hareketler olmuyor, oyun bir türlü güzelleşmiyor ama mücadele var. Galatasaray derbiyi daha farklı kazanacakken ligdeki puanlama yüzünden inanılmaz gerildiler. Çünkü bu maç 3 puanlık maç değildi 6 puanlık maçtı. Hakem Halil Umut Meler az hatayla maçı yönetti. Zaten şu anda başka bir isim de bu maçı kaldıramazdı. (Fotomaç)

Ahmet Çakar: Galatasaray özellikle ikinci yarı Beşiktaş'ı sahadan sildi ve hem haklı bir galibiyet aldı hem de Okan Buruk ve futbolcular güven tazelediler. İcardi diye bir oyuncu var. Özel hayatı, seyahatleriyle gündeme gelmiş ve şu ana kadar fazla bir varlık gösterememişti. Ama dün gece bence sahanın yıldızıydı. İki gol attı. İlk gol muazzam. Yapılan ortayı Barış Alper kafayla İcardi'ye indirdi, o da gelişine sol ayakla harika bir voleyle golü yaptı. Bu golü herkes atamaz. Dönüş ve vuruş şekliyle kalite kokuyor. (Sabah)

Şansal Büyüka: Galatasaray’da maç boyu kötü oynayan yoktu… Beşiktaş’ta kaleci Mert ile Gedson Fernandes dışında iyi oynayan yoktu… Mertens ile İcardi, Galatasaray’a gelmişlerdi ama henüz kalitelerini, kariyerlerini getirmemişlerdi… Mertens ile Icardi, Beşiktaş maçıyla birlikte kalitelerini, kariyerlerini Galatasaray’a ve Türkiye‘ye getirdiler… Bakmayın ara - sıra kriterlerin şaşırdığına… Genellikle kalite her zaman kazanır... (Milliyet)