
"YÜRÜYEDURUYOR"
Ebru Kılıçoğlu: "Süper Lig’de orta sıralara yerleşmiş Konyaspor, inse de çıksa da fark etmeyecek bu sıralamadaki makus talihini kupadaki iddiasıyla kırmak istiyor. Ancak maçın ilk 10 dakikasını futbolunu oturtmak için harcayan, sonra da tam takım Konyaspor yarı sahasına yerleşen Galatasaray onların bu hayalini kurdukları baskı ve çok geçmeden de peş peşe gelen gollerle kırıyor. Osimhen (25), Torreira (42) ve Sallai’nin (47) gollerinin arasına 53’te Pedrinho’nun skoru 1-3’e getiren golü gelse de, Galatasaray yine Sallai (55) ve en sonunda da Yusuf’un (90+1) golleriyle hayal kurmaya bile izin vermeyerek, koyduğu hedeflere ‘yürüyeduruyor." (Cumhuriyet)

"GALATASARAY HER TAKIMIN BİRKAÇ ADIM ÖNÜNDE"
Banu Yelkovan: "Galatasaray, form anlamında değil Konya’nın, ligdeki hemen her takımın birkaç adım önünde. Mayıs yaklaşırken Galatasaray, sadece liderlikteki puan farkını değil, temposunu da artırarak ilerliyor. Sakatı, cezalıyı, rotasyonu fark etmeyen bir iştahla sahaya çıkıyor ve grup aşamasında 0-0 berabere kaldıkları maç sonrası geçen form grafiğini göz kamaştırıcı boyuta çıkardı. Evet, Konyaspor için bu maç 2017’de Aykut Kocaman’la aldıkları kupa sonrası finale en yaklaştıkları maç ama Galatasaray da bu son derece zorlayıcı sezonu iki kupayla kapatma hedefine çok yakın ve bu maçı kolay bırakmayacaktır diyorduk maç öncesi. Maç işte tam da bu atmosferde başladı. Tribünler doluydu; sahaya etki etmeye çalışan bir taraftar vardı. Galatasaray üstünlüğünü daha 25. dakikada ilan etti. Mertens’in asistini değerlendiren Osimhen, rakip ayırmaksızın attığı gollerle çoktan bu sezonun simge ismine dönüştü. Devre bitmeden hemen önce, bir başka istikrarlı isim sahneye çıktı: Torreira. İkinci yarıya iki değişiklikle başlayan Konya’nın umduğu erken gol de Galatasaray’dan geldi. 48. dakikada Osimhen’in asistiyle ağları bulan Sallai, evsahibinin umutlarını daha da azalttı. Pedrinho’nun 53’teki golü bir kıvılcım yaratsa da, Macar milli yalnızca iki dakika sonra bir kez daha sahneye çıkarak bu ışığı da söndürdü.Maçın skorunu Yusuf Demir belirledi ve Mertens’in 3 asist yaptığı maç sonrası Galatasaray finaldeki rakibini beklemeye başladı." (Hürriyet)

"KUPALARIN TAKIMI GALATASARAY"
Levent Tüzemen: "Türkiye Kupası'ndaki F.Bahçe maçı ile birlikte dörtlü savunma ve tek forvete dönüş yapmak, G.Saray'ın fabrika ayarlarına geri dönmesini ve oyun olarak da güçlenmesini sağladı. Samsun ile Bodrum maçlarında futbol olarak yükselişe geçen G.Saray; kaliteli, dengeli, bol pozisyona giren oyununu Konya'da da sahaya yansıttı. Türkiye Kupası'nı en çok kazanan takım olan G.Saray, bir kupa takımı olduğunu bir kez daha oynadığı futbolla izleyenlere gösterdi. Konya'daki gövdeli galibiyetin mimarları Osimhen ve Sallai oldu. Mertens'in ortasını nefis kafa vuruşu ile gole çeviren Osimhen, Torreira ile Sallai'nin ilk gollerinde atağı başlatan isimdi. Sallai belki orta yapma konusunda isabeti tutturmasa da özellikle attığı ikinci gol göz kamaştırıcıydı. Sallai topa vurur gibi yapıp iki Konyalı'yı pasifize edip sol ayağı ile köşeye mermi gibi vurdu… Barış Alper, Sallai'nin bu hareketinden ders çıkarmalı, kendisi de gol vuruşlarında gelişigüzel hareket etmeyip Sallai gibi topa basmayı düşünmeli. Konya'da G.Saray adına en güzel görüntü tüm oyuncuların, takım savunmasına sadık kalmasıydı. Herkes birbirine yardım etme konusunda taşın altına elini soktu. Lemina geldikten sonra daha çok hücuma çıkma şansı bulan Torreira, son haftalardaki golcülüğünü Konya'da da golüyle gösterdi. Ligde 5 puanlık farkı yakalayan ama oyun olarak da yükselişe geçen G.Saray, kupada da finale çıkarak çifte zafer yaşamanın sinyallerini verdi." (Sabah)

"GALATASARAY TUTULMUYOR"
Osman Şenher: "Süper Lig’de beş puan farkla lider olmak, Türkiye Kupası’nda finale yükselmek, futbolcuların isteği, arzusu... Helal olsun demek lazım. Teknik direktörü, oyuncuları herkes sorumluluk almış.Dakika 77 olmuş 4-1 öndesin, beşinci golü arıyor, hız kesmiyor, oyunu yavaşlatmıyorsun. Bu tür performanslara bizler alışık değiliz. Okan hocayı kutlamak lazım. Madem bu takımın teknik direktörü o, iki kupada da zirveye gidiyorsun, takımın takır takır oynuyor, rakipleri ezerek yeniyorsun, ne söyleyeyim helal olsun.Barış Alper, Galatasaray’ın olmazsa olmaz isimlerinden. Dün gece cezalıydı, yerine Sallai oynadı. Ne yalan söyleyeyim hiç birimiz de onun yokluğunu hissetmedik. Sallai goller attı, temaslı futbolda Konyaspor’un sağ tarafını resmen çökertti. Bu kupa maçı olmasına rağmen, skor olarak da ilerdesin, Osimhen boş toplara bile koşuyor. Adam demek ki oynadığı futboldan keyif alıyor. Nasıl bir futbolcudur, bilemiyorum.Lemina devamlı oynamaya başlayınca, Torreira’nın içinden bir Torreira daha çıktı. Hücuma çıkıyor gol atıyor, orta sahada enteresan toplar kapıyor ve sahanın her yerinde geziyor. Dışardan baktığın zaman takımın içinde arkadaşlık en üst seviyede, bu da sahaya yansıyor, hepimiz görüyoruz.Yunus çok etkisizdi. Dün akşam oyuna hiç katkı sağlayamadı. Frankowski ise saatli bomba gibi. Konyaspor bütün ataklarını Polonyalı futbolcuya göre ayarlamış. Yusuf Erdoğan uçurtma gibi uçuyor, Frankowski on metre gerisinde kalıyor ve Günay’ın koruduğu kalede bu şekilde tehlikeler yarattılar. Bunların bazılarını Günay kurtardı, bazılarında ise Sanchez kalesini gole kapadı.Evet, Konyaspor’u da alkışlamak lazım. Çok iyi mücadele ettiler ama Recep Uçar’ın elindeki kadro sarı-kırmızılılara kafa tutacak kalitede değil. Buna rağmen iyi direndiler." (Milliyet)